Haber Merkezi- İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul ve İzmir şubeleri hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı. İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, her hafta düzenlediği “F Oturumu” eyleminin 590’ıncısını dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutuklu Halise Aksoy’un sağlık durumuna dikkat çekildi.

‘İlgili kurumların sessizliği sürüyor’

İnsan hakları savunucuları ve hasta tutuklu yakınlarının katıldığı açıklamada, “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Halise Aksoy serbest bırakılsın” pankartları açıldı. Açıklamayı okuyan İHD üyesi Yavuz Okçuoğlu, tutuklu yakınlarının derneklerine yaptıkları başvurulara göre, Türkiye’deki cezaevlerinde hak ihlallerinin giderek arttığını belirterek, buna karşı ilgili kurumların sessizliğini korumaya devam ettiğini söyledi. 

‘İşkence, kötü muamele, infaz yakma uygulamaları sıradanlaştı’

Bu sessizlik halinden dolayı cezaevlerinde işkence, kötü muamele, infaz yakma, iletişim yasağı, hücre cezası gibi uygulamaların sıradanlaşmaya başladığına dikkati çeken Yavuz Okçuoğlu, “Zira bu sorunlara duyarsız kalanlar bu suçların faillerini de cezasızlıkla ödüllendirip, yeni suçlar için dolaylı olarak destekliyor. Özellikle hasta mahpuslara yönelik duyarsızlık akıldışı bir hal almış durumda” diye kaydetti.

‘Halise Aksoy iki defa kalp krizi riski nedeniyle sevk edildi’

Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Halise Aksoy’un da “Diyabet, hipertansiyon ve kalp rahatsızlığı” gibi birçok hastalığı olduğunu belirten Yavuz Okçuoğlu, tüm bunlara rağmen cezaevi yönetiminin bu duruma kayıtsız kaldığını söyledi. Yavuz Okçuoğlu, “Aksoy, Diyabet nedeniyle görme yeteneğini tamamen kaybetme riski ile karşıya olup, iki defa ameliyat olmasına rağmen durumunda bir iyileşme olmamıştır. 3 aylık tutukluluğu süresince iki defa kalp krizi nedeniyle hastaneye sevk edilmiş ancak kelepçeli sevk dayatmasına maruz kalmış, geçici tedavilerle geri gönderilmiştir” dedi.

‘Kelepçeyle ambulans içerisinde bekletildi’

Halise Aksoy’un ilk olarak 19 Haziran’da fenalaşarak cezaevi revirine kaldırıldığını belirten Yavuz Okçuoğlu, doktorunun, her an kalp krizi geçirebilme ihtimalinden dolayı hastaneye sevkini istemesine rağmen uzun bir süre kelepçe ile ambulans içerisinde bekletildiğine dikkat çekti. Yavuz Okçuoğlu, “Götürüldüğü hastanede de kelepçesi açılmamıştır. Geçirdiği ameliyatlar sonrası gözleri sürekli yaşardığından, gözünü silmek zorunda olduğunu belirtmesine rağmen kelepçeleri çıkartılmamış, ağabeyinin anlatımı ile ‘hastaneye gidip gelmesi de işkence noktasına’ gelmiştir” diye konuştu.

‘Halise Aksoy derhal tahliye edilmeli’

Yavuz Okçuoğlu, Halise Aksoy’un, ayrıca 23 Haziran’da tekrardan kalp krizi riski ile hastaneye kaldırıldığını ancak burada geçici bir tedavi ile geri gönderildiğini söyledi. Halise Aksoy’un taşıdığı hastalıklarının cezaevi koşullarına bağlı olarak hızla ağırlaştığını ve yaşamını tehdit eder noktaya geldiğini vurgulayan Yavuz Okçuoğlu, tüm yetkili ve ilgili kurumlara Halise Aksoy’un bir an evvel serbest bırakılarak tedavi edilmesi çağrısında bulundu.

İzmir’de Şivekar Ataş’ın sağlık durumuna dikkat çekildi

İHD İzmir Şubesi de, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için 2 haftada bir düzenlediği basın açıklamasının 278’incisini Konak eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, “Hasta mahpuslar ölüyor, susma suça ortak olma” pankartı açıldı. Bu haftaki açıklamada Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutuklu Şivekar Ataş'ın sağlık durumuna dikkat çekildi.

‘Pandemi sürecinde de tedavisi yapılmadı’

Basın metnini okuyan İHD İzmir Şubesi Başkanı Zafer İncin, 20 yaşındaki Şivekar Ataş'ın 2016 yılında Amed’de üniversite öğrencisiyken tutuklandığını aktardı. Cezaevine girdiğinde hiçbir sağlık sorunu olmadığını kaydeden Zafer İncin, şunları kaydetti: "Şivekar hapishane koşulları ve uğradığı hak ihlalleri nedeniyle birçok hastalığa yakalanmıştır. İHD'nin ağır hasta mahpuslar listesindedir. Annesinin belirttiğine göre; Tarsus Hapishanesinde iken işkenceler gördü, bunun sonucunda gözleri morardı, uygulamalara itiraz ettiği için 'süngerli odaya' götürüldü. Bunun sonucunda da vücudunda yaralar çıktı. Şivekar'ın pandemi döneminde tedavisi yapılmamıştır.”

Annesi aşırı kilo kaybeden kızını tanıyamadı

Şivekar'ın Ataş’ın kalp kapakçığında çürüme olduğunu, bel fıtığından da ameliyat olması gerektiğini aktaran Zafer İncin, "20 günde bir kalp kapakçığındaki çürüme nedeniyle iğne olması gerekirken pandemi döneminde yapılmamıştır. Annesi son görüşmede kızını tanımakta güçlük yaşadığını ani ve aşırı kilo kaybına uğradığını belirtti. Aynı zamanda rahminde 2 kist çıktığını ve bunun için de ameliyat olması gerektiğini öğrenmiştir” dedi. Şivekar Ataş’ın acilen ameliyat olması gerektiğini söyleyen Zafer İncin, “Ameliyatı aksatılır ya da geciktirilirse oluşacak olumsuzluklardan hapishane yetkilisi ve revir sorumlu olacaktır" diye kaydetti.