Samira Mohia: Aile Yasası’nda kadınlara yönelik ayrımcılıklar giderilmeli

Fas’ta Aile Yasası’nda yapılan değişikliklerin açıklanması bekleniyor. Kadın Hakları Birliği Federasyonu Başkanı Samira Mohia, düzenlemede kadınların medeni haklarına ilişkin ayrımcılıkların da giderilmesini umduklarını belirtti.

HANAN HARITE

Fas – Fas’ta kadın hareketleri, Aile Yasası’na ilişkin yapılacak reformu heyecanla bekliyor. Kadın Hakları Birliği Federasyonu Başkanı ve Aile Yasası’nda Kapsamlı ve Derin Değişim İçin Kadın Koordinasyonu Üyesi Samira Mohia, yasada yapılacak yeni düzenlemelerle kadına yönelik her türlü ayrımcılık ve şiddetin önlenmesini umut ettiklerini anlattı.

‘Çocuk evlilikler yaygınlaşıyor’

Samira Mohia, hem Aile Yasası’nda hem de diğer yasalardaki eşitlik ilkelerine aykırı maddelerin değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Ülkede, çocuk yaşta erken ya da zorla evliliklerin yaygınlaştığına dikkat çeken Samira Mohia, "Kız çocuklarının yeri okuldur. Çocuk yaşta evlendirilmeleri hem onların hayatında hem de toplumda olumsuz etkiler bırakacaktır. Psikolojisi bozulan, topluma entegre olamayan bir kadın nesli yaratacaktır. Kız çocuklarının yoksulluk oranı artacak, savunmasız bırakacaktır. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor” dedi.

‘Dini kısıtlamalarla kadınlara yönelik ayrımcılık yapılıyor’

Aile Yasası’nda, dini kısıtlamalarla Müslüman bir kadının Müslüman olmayan bir erkekle evlenmesinin yasak olduğunu vurgulayan Samira Mohia, böylelikle evlilik özgürlüğü ilkesini tanıyan uluslararası anlaşmaların da ihlal edildiğini söyledi. Samira Mohia, “Tarafların evlenme özgürlüğünü kısıtlıyor, diğer yandan da bu hakkın kullanımında kadın ve erkek arasında ayrım yapıyor. Evlilik konusunda Faslı Müslüman bir erkeğin gayrimüslim bir kadınla evlenmesine izin verilirken, aynı konuda kadınlara ayrımcılık uygulanıyor” dedi.

‘Yasalar kadınların ev içindeki emeğini görmüyor’

Kadınların ev içi emeğinin yasalar tarafından görülmediğini söyleyen Samira Mohia, “Faslı kadınlar bugün tüm çalışma alanlarında varlar. Ülkenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunuyorlar. Ancak ev içindeki emekleri görülmüyor. Kadınların ev içindeki emeğine ekonomik değer verilmeli, üretken iş sayılmalıdır. Ev işi, ailenin oluşumuna katkı olarak görülmelidir” diye ifade etti.

Yasal velayet sorunu devam ediyor

Boşanma durumlarında velayet hakkına ilişkin de kadınlar ve erkekler arasında ayrımcılık yapıldığını vurgulayan Samira Mohia, şunları kaydetti:

"Boşanma gerçekleştiğinde birçok sorun ortaya çıkıyor. Velayet kimin elindeyse, çocuklar üzerinde tam yasal vesayet sahibinin o kişi olması gerekiyor. Ancak kadınlara velayet hakkı verilmediği için, kadınlar seyahat durumlarında da çocuklarını yanlarına almada ve ekonomik olarak çocuklarına bakmada sıkıntılar yaşıyorlar. Velayet kimin elindeyse, çocuğun yüksek menfaatini gerektireceği şekilde yasal vesayet hakkına sahip olmalıdır.”

‘Evlilik sırasında edinilen mallar boşanma sonrasında eşit paylaşılmalı’

Boşanma sonrasında da kadınların birçok hakkının ihlal edildiğini vurgulayan Samira Mohia, “Kadınlar pek çok trajedi yaşıyorlar ve velayet hakkının kendilerinden alınacağından korkuyor” dedi. Eşler arasındaki mal paylaşımına da değinen Samira Mohia, “Boşanma durumunda, mallar kadın ve erkek arasında eşit olarak bölünmelidir. Mevcut yasada, mal paylaşımı eşler için isteğe bağlıdır. Evlilik Sözleşmesinde mal paylaşımı eşit olmalıdır. Evlilik sırasında edinilen mallar, boşanma sonrasında eşit olarak paylaşılmalıdır. Miras hakkına ilişkin de eşitliğin acilen hayata geçirilmesi gerekiyor” diye konuştu.