Saldırı altındaki Til Gerabêt: Kadınlar olmasaydı köyde kimse yaşamazdı

Türk devletinin işgal saldırıları altındaki Til Gerabêt köyünde yaşayan Şemsa Salim Al-Heşî, “Biz kadınlar olmasaydık köyde kimse yaşamazdı. Kadınlar çocuklarının, evinin, toprağının koruyucusu oldu” dedi.

SORGÜL ŞÊXO

Hesekê- Cizîr Bölgesi'nin Hesekê Kantonu'nun Til Temir ilçesine bağlı köyler başta olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye'nin sınır köylerinin çoğu Türk devletinin saldırılarıyla karşı karşıya. Yaklaşık 6 kilometre uzaklıktaki Til Gerabêt köyü de 5 yıldır bombardımanlara maruz kalıyor. Köyde yaşayan siviller, saldırı tehdidi altında yaşıyor.

‘Korkudan evden dışarı adım atamıyorum’

Şemsa Salim Al-Heşî de, köyde yaşayan kadınlardan. 5 çocuğundan biri özel gereksinimli olan Şemsa Salim Al-Heşî, saldırılar nedeniyle duydukları endişeyi, korkuları, dileklerini anlattı. Türk devletinin saldırılarının 5’inci yılına girdiğine işaret eden Şemsa Salim Al-Heşî, "Çocuklar bahçeye oynamaya çıktıklarında ‘şimdi bombardıman olacak’ diyoruz ve hemen çocukları bahçede hızla alıyoruz. Çocuklarımı da yanıma almak zorundayım, korkudan evden dışarı adım bile atamıyorum” diye belirtti.

‘Çocuklar buldukları bomba parçasıyla oynayabiliyor’

Savaş ve saldırılar nedeniyle çocukların psikolojilerinin kötü olduğunu söyleyen Şemsa Salim Al-Heşî, “Çocuklar yerde bir bomba parçası bulduklarında oyun sanıp oynamalarından korkuyoruz. Çocuklar koyun sürüsünü otlatmak için gittiklerinde benim gidip onları getirmem lazım. Çünkü onlar çocuk ve tehlikelerin farkında değiller. Koyun otlatma yerlerinin yakınlarında da çeteler ve Türk devletinin askeri kışlaları bulunuyor” dedi.

‘Sürekli keşif ve savaş uçakları geçiyor’

Keşif ve savaş uçaklarının sürekli üzerlerinden uçuş yaptığına işaret eden Şemsa Salim Al-Heşî, “SİHA ve İHA uçaklarını gördüğümüzde hepimiz aşağı iniyoruz. Bazı günler geceleri uyumuyoruz. Bombardıman sırasında bazı hamile kadınlar köyde kalamıyor ama durum normal olduğunda geliyorlar. Yaşlılar ve engelli çocuklar da etkileniyor. Bunlar toplumun en zayıf kesimi. İşgal saldırıları nedeniyle annem 4 kez vücuduna pıhtı attı” diye konuştu.

‘Biz kadınlar olmasaydık köyde kimse yaşamazdı’

"Biz kadınlar olmasaydık olmasaydı köyde kimse yaşamazdı ve bu kadar direnmezlerdi” diyen Şemsa Salim Al-Hesî, köy halkı ve özellikle kadınlar olarak birbirlerinin varlığından güç aldıklarını anlattı. Koyunlarını otlattıklarını ancak eskisi gibi tarlalara gidemediklerini söyleyen Şemsa Salim al-Heşî, “Tarlalarda uzun saatler çalışıyoruz. Bazen tarlada pamuk toplarken saldırılar başlıyor. O sıralarda bombaların köye düştüğünü görüyoruz ve çocuklarımız için endişeleniyoruz. Artık tüm kadınlar çocuklarının, evinin, toprağının koruyucusu oldu. Kadınlar çocuklarıyla birlikte sonuna kadar mücadele yürütüyor” diye konuştu.

‘Artık güvenli yaşamak istiyorum’

Söyleyecekleri bir şeyi değiştirmese de bitirmese de yine de artık savaşın bitmesini ve güvenli yaşamak istediğini anlatan Şemsa Salim Al-Hesî, şöyle konuştu:

“Çocuklarımız okula gitse bile sürekli başlarına bir şey geldi mi gelecek mi korkusuyla yaşıyoruz. İşgalciler topraklarımızı terk ettiğinde bizim ve çocuklarımızın ruh hali düzelecek, okullar yeniden öğrencilere açılacak, tarım eskisi gibi olacak. Bizler artık hangi ülkenin kimin elinde olduğunu bilmiyoruz, her şey çok karışık. Gelecek belirsiz. Aç kalmamız sorun değil, istiyoruz ki bugün bizim yaşadıklarımızı çocuklarımızın yaşamaması. Çocuklarımızın okumalarını istiyoruz. Daha önce işgal saldırıları nedeniyle yaşadığımız ilk göçte 18 yaşındaki kızımı yangında kaybettim. Tüm bunlar Türk devletinin suçlarıdır ve cezalandırılmasını istiyorum. Bu cinayetin sorumlusu Türk devletidir. İşgal nedeniyle bombardımanlar oluyor ve bu saldırılar sonucunda insanlar hayatını kaybediyor.”

‘Sesimiz duyulsaydı bu akan kan dururdu’

“Tarlaya pamuk toplayan işler neden bombalansın, neden bacakları kesilsin, neden ağır yaralansınlar” diye soran Şemsa Salim Al-Hesî, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu insanlar savaşçı değillerdi bu insanlar işçi ve pamuk topluyorlar. İşgal nedeniyle öyle bir noktaya gelindi ki; aç kalınsa bile evde oturulacak ve işe gidilmeyecek. Bunların hepsi suç, insanlar neden bu şekilde can versin ki… Yabancı ülkeler sesimizi duysaydı bu akan kan dururdu. Bu vahşi saldırılarda bu halk neden katlediliyor? Ülkeler neden bu soruyu kendilerine sormuyor. Bizler bu tür saldırıları kabul etmiyoruz.”