Sahar Moloudi: İran’daki eğitim sistemi hiyerarşik ve cinsiyetçidir
Yaklaşık 20 yıldır Serdeşt’e öğretmenlik yapan Sahar Moloudi, İran eğitim sisteminin hiyerarşik ve cinsiyetçi olduğunu belirterek, eğitime ayrılan bütçenin de sınav kâğıdına yetmediğine dikkat çekti.
ROJİN KADRİ
Serdeşt –İran'daki eğitim sistemi etnik, dini ve cinsiyet ayrımcılığını içeriyor. Tüm bunlara rağmen İslam Cumhuriyeti, yeni nesli şekillendirmede istediği sonucu alamıyor. Son aylarda “Jin, jiyan, azadî” ayaklanmasıyla birlikte çok sayıda öğrenci okullarda İslam Cumhuriyeti aleyhine sloganlar atarken öğrenciler rejim güçleri tarafından tutuklanıyor ve hatta katlediliyor. Yaklaşık 20 yıldır Serdeşt’e öğretmenlik yapan Sahar Moloudi, İran’daki Serdeşt’de okulların durumunu ve eğitim sistemini anlattı.
‘Eğitim sisteminde hiyerarşi hâkim’
İran’da eğitim sisteminde hiyerarşi hâkim olduğunu dile getiren Sahar Moloudi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani düzen yukarıdan aşağıya doğru işler. Bu da okulların temel kararları uygulayamaması anlamına geliyor. Bu da pasif ve itaatkâr öğrencilerin yetiştirilmesine yol açıyor. Bazı kurallara bakalım: Öğrenciler sabah saat 07:30'dan önce sınıfta olmalı, her gün Kur'an-ı Kerim dinlemeli, sistem ve lider için dua etmeli, marş okumalı, sınıfta oturmalı ve sessiz olmalı, tişört giymemeli ve okulun isteğine göre saçlarını tıraş etmelidir. Öğretmenler öğrencilerle arkadaş olamaz.”
‘Okullar aşırı kalabalık’
Sahar Moloudi, okulların alt yapı ve malzemelerinin de eğitim için yetersiz olduğunu ifade ederek, “Okullarda kantin ve etüt salonu yok. Serdeşt şehrinde bir okul dışında diğer okullarda spor salonu bulunmamaktadır. Okulların çoğu çocukların spor yaparken yaralanmasına neden olan asfalt zemine sahiptir. Maliyetleri azaltmak ve öğle yemeği hazırlamaktan kaçınmak için hükümet sınıfları tek vardiyaya sıkıştırdı. Bu da öğrencilerin son derslerde konsantrasyonunu büyük ölçüde azalttı. Devlet bile öğrencilere süt, kek gibi yiyecekler vermeye yanaşmıyor. Sınıfların kalabalık olması, öğrenme ve değerlendirme sürecinin problemlerle karşılaşmasına ve öğrencilere daha az ilgi gösterilmesine neden olmaktadır. Okulların çoğu laboratuvarı gerekli malzeme ve donanıma sahip değil. Çoğu okulda bilgisayar atölyesi yok. Ancak okullar maddi yardımla sınıflara video projektörü temin edebildiler” dedi.
‘Müfredat cinsiyetçi, dinci ve milliyetçi’
Serdeşt’deki okullarda eğitimin merkeziyetçi, Fars milliyetçiliği ve Şii İslamı ekseninde olduğunu dile getiren Sahar Moloudi bu konuda şunları söyledi: “Farsça kursları, sosyal bilgiler, Kuran, ilahi hediyeler, savunma hazırlığı ve ders dışı faaliyetler hükümetin ideolojik meselelerini temsil ediyor. Dini kitaplar bölümünde hükümet diğer dinler için kitapçıklar hazırladı. Ama pratikte diğer dinlerin temel içeriklerini içermiyor. Kitapların içeriğinin analizi, eleştirel ve yaratıcı düşünmenin geliştirilmesine uygun değil. Buna müfredatta daha az yer veriliyor. Fars-Şii merkezci sistem diğerini kabul etmeye hazır olmadığı ve halkların kültürel ve dilsel çeşitliliğine ulus devletin birliği kavramlarını dayattığı için faşizmin bir tezahürü olarak değerlendirilebilir. Okulu hükümet için kullanmanın bir başka yolu da hükümet yürüyüşleridir. Bu şekilde öğrenciler çocukken siyaset bilimi konularını doğru bir şekilde anlamazken, siyasi manevralarını sergilemek için en düşük maliyetle basına bir kalabalık toplar.”
‘Halk ayaklanmaları öğrencileri etkiledi’
Sahar Moloudi, okullarda kız öğrencilerin hem dinsel hem etnik hem de cins olarak baskılandığını ifade ederek, “erkeklerden daha fazla kısıtlanıyorlar. Eğitici içerikler, kadınlara yönelik tarihsel baskının özlerini taşır. Ancak bunlara yer verilmiyor. Ataerkil zihniyet ise kitaplarda çok açık bir şekilde veriliyor” dedi.
“Jin jiyan azadî” ayaklanmalarıyla öğrencilerin siyasi ve toplumsal atmosferden etkilendiğini söyleyen Sahar Moloudi, “Sonuç olarak, öğrenciler hükümet meselelerine karşı daha eleştirel hale geldiklerini söyleyebiliriz” diye konuştu.