Rızaları dışında doğum kontrolü uygulanan Grönlandlı kadınlardan Danimarka'ya dava
Grönlandlı bir grup kadın, 1966-1970 yılları arasında kadınlar ve en küçüğü 13 yaşındaki kız çocuklara rıza ve bilgileri dışında rahim içi doğum kontrol cihazı takılması hakkında dava açtı.
Haber Merkezi- Grönlandlı bir grup kadın, ülkenin eski sömürgecisi Danimarka hakkında dava açtı. Şu anda 70-80 yaşlarında olan kadınlar, Danimarkalı yetkililerin 1960'lı yıllarda bilgileri ve rızaları olmadan kendilerine uyguladığı doğum kontrolü sebebiyle mahkemeye başvurarak tazminat talep etti.
Reuters haber ajansında yer alan habere göre; 1991 yılında Grönland sağlık sistemini devraldığında kampanyanın da sona erdiği ifade edilirken, davacı kadınların avukatı Mads Pramming, "Müvekkillerim, iradelerine aykırı bir biçimde kendilerine spiral takıldığı için bir insan hakları ihlaline maruz kaldıklarına inanıyor; çoğu, (olay yaşandığında) çocuktu" dedi. Mahkeme celbinin resmi olarak Danimarka Sağlık Bakanlığı'na ibraz edildiği belirtildi.
Sağlık Bakanı Sophie Lohde, e-posta yoluyla yaptığı açıklamada, bunun 'derinden talihsiz bir vaka' olduğunu ve konuyla ilgili bağımsız bir soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Kadın ve kız çocuklarının rızası yoktu
Danimarkalı yayıncı DR, 2022 yılında yaptığı haberde, 1966-1970 yılları arasında kadınlar ile en küçüğü 13 yaşında olmak üzere kız çocuklara 4 bin 500 rahim içi doğum kontrol cihazı takıldığını ortaya çıkarmıştı. Kadın ve kız çocukların, bu durum hakkında bilgisi ya da bunun yapılması için rızası yoktu. Bu, son yıllarda ortaya çıkan ve Danimarkalı yetkililerin eski sömürgesindeki halka yönelik kötü muamelesini gösteren bir dizi vakadan birini teşkil ediyordu.
Kadınlar 300 bin kron tazminat istedi
İzinsiz doğum kontrol kampanyasına ilişkin şu anda 70 ila 80'li yaşlarında olan bir grup kadının her biri 300 bin Danimarka kronu (43 bin ABD doları) tazminat talebinde bulunmuştu. Danimarka devleti ise halihazırda devam eden soruşturmaya atıfta bulunarak soruşturmanın vakaların boyutunu ve 1960-1991 yıllarında uygulanan 'kampanya'ya giden dönemdeki karar verme sürecini ortaya çıkaracağını savunmuştu.