SIBELIA EL-IBRAHIM

Rakka- Kuzey ve Doğu Suriye'nin Rakka kenti, 20 Ekim 2017 tarihinde IŞİD’ten temizlendi. Rakka şehrinin özgürleştirilmesi haberi halklar için yeni bir doğuş gibiydi çünkü çetelerin saldırılarının yoğun yaşandığı alanlardandı. Şehrin kurtarılmasının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen aileler hâlâ kayıp yakınlarının bir gün gelip kapıyı çalacağı umudunu taşıyor. Ajansımıza konuşan Rakkalı kadınlar hem kentin özgürleştirildiği anları hem de kayıp yakınlarını anlattı.

 ‘İhlaller tarif edilemez’

Kadınlardan Fadha Al-Xalaf, IŞİD’in halka acı yaşattığını belirterek, "Büyük bir adaletsizliğe tanık olduk. IŞİD çetelerinin bize karşı yaptığı ihlaller tarif edilemez. Özellikle kadınlara ve kız çocuklarına birçok kısıtlama getirdiler. Kadınlara siyah çarşaflar giydirdiler, hatta bir keresinde kızım peçe takmadığı için tutuklayacaklardı. Paralı askerler 2015 tarihinde eşimi tutukladı. Eşim 50 yaşındaydı. Şam hükümet güçlerinden bir kişiyi kaçırdığı iddiasıyla tutuklandı. Tabi suçlama asılsızdı. Gece yarısı gelip eşimi tutukladıklarında onu hapishane olarak kullanılan bir stadyuma götürdüler. Onu kontrol etmeye gittiğimde yüz hatları yorgundu. Paralı askerler etrafımızda olduğu için birbirimizle konuşamıyorduk” sözleriyle yaşananları anlattı.

‘Umudumu asla yitirmeyeceğim’

Rakka kentindeki belediye stadyumunun başta Êzidîler olmak üzere kadınlara yönelik vahşi suçların işlendiği bir hapishaneye dönüştürüldüğüne dikkat çeken Fadha el-Xalaf, “Şiddet ve adaletsizliğin yaşandığı yerdi. Eşimi ziyaret ettikten sonra eve döndüm ve o günden sonra eşim kayboldu, ulaşamadım. Şehirdeki çoğu gözaltı merkezinde onu aradım ve hatta Minbic şehrindeki gözaltı merkezlerinde bile aradım ama nafile… Yıllardır evimin önündeki kaldırımda eşimi bekliyorum, bir gün gelir diye hep umut ediyorum. Umudumu asla yitirmeyeceğim” şeklinde konuştu.

‘Hala yaralarımız kanıyor’

Rakka şehrinin özgürleştirildiği anları da anlatan Fadha el-Xalaf, son olarak şunları belirtti: "Rakka’nın özgürleştirileceği hamlesi başlatıldığında çok heyecanlandık. Rakka özgürleşirse kayıplarımızı da bulacaktık ve bu yüzden çok mutluyduk. IŞİD kentten temizlendi, sona erdi ancak hala yaralarımız kanıyor. Kayıplarımızı bulamadık ve çetelerin hesap vermesini istiyoruz. Yüzlerce kayıp var. Ailelerinin ve çocuklarının akıbeti hakkında yıllardır bilgi alamayan kadınlar için acı çekiyor.”  

Oğlu kayıp

Üç çocuk annesi 50 yaşındaki Fatima Samir’in hikâyesi de pek farklı değil. Yaşanan zulüm nedeniyle iki çocuğunun Suriye topraklarını terk ettiğini belirten Fatima Samir, bir oğlunun da kayıp olduğunu kaydetti. Fatima Samir, "2017 yılında 4 çocuk babası oğlum 34 yaşındaydı. Bir arkadaşını ziyarete giderken onu tutukladılar. Her yerde onu sorduk ama bir sonuç alamadık. IŞİD döneminde bu şehirde tüyler ürperten korkunç suçlara tanık olduk. Bir defasında birinin elini kestiklerine şahit oldum. Başka bir günde kavşakta bir gencin cesedini asmışlardı. Biz oğluma ulaşamadık ve şimdi eşimde birlikte onun çocuklarına bakıyoruz. Yaşlandık ve artık gücümüzde kalmadı” ifadelerinde bulundu.

İki çocuğunu da kaybetti

Dört çocuk annesi 60 yaşındaki Wadha Abdullah Al-Kardawi ise iki çocuğunu kaybettiğini söyledi. 18 ve 22 yaşlarındaki iki çocuğunun IŞİD döneminde tutuklandığını ifade eden Wadha Abdullah Al-Kardawi, “Bir oğlum eve yapılan baskınla tutuklandı, diğeri ise dışarıda tutuklandı. Bu şehirde çok zulüm yaşandı ve kadınlar birçok insanlık dışı ihlallere maruz kaldı. Evimizin önünde bile peçe takmak zorunda kalıyorduk. Bir kadın veya kız çocuğu parfüm dahi kullandığı anlaşıldığında ağır cezalara çarptırılıyordu. Parfüm, makyaj, takı, renkli elbise yasaktı. Bir defasında kızım peçe takmadan kapının önüne çıktığı için oğlumu, eşimi, amcasını, kuzenini tutukladılar. Tüm bu erkekler kızım bir dakika kapının önünde peçesiz çıktığı için tutuklandı. Gözaltında bir hafta boyunca işkence gördüler ve sonrasında serbest bırakıldılar” diye belirtti.

Dinin bahane edilerek korkunç suçların işlendiğini kaydeden Wadha Abdullah Al-Kardawi, sözlerini şöyle tamamladı: “Demokratik Suriye Güçleri’nin sabırsızlıkla kentimizi özgürleştirmesini bekliyorduk. Yaşadığımız sürece IŞİD’in bize yaşattıklarını unutmayacağız. Kentimiz özgürleştirildiği için çok mutluyuz ancak çocuklarımız evlerine dönmediği içinde sevincimiz eksik kalıyor. Özerk Yönetim’in çetelerin yargılanacağı kararını destekliyoruz ve bir an önce bu çetelerin yargılanmasını bekliyoruz.”