Nisêbînli kadınlar: Değerlerimize saldıranlar burada kalamaz!
Seçim heyecanın yaşandığı Nisêbîn’de halk 31 Mart günü sandık başına gitmeye hazır. Özgür bir gelecek için oy kullanacaklarını belirten kadınlar, kayyım ve yandaşlarına da “Burada yeriniz yok” mesajı verdi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Mêrdin- İki dönemdir kayyımın atandığı yerlerden biri olan Nisêbîn’de (Nusaybin) halk büyük bir coşkuyla 31 Mart’ı bekliyor. Her seçim sürecinde rekor bir oy farkıyla alınan belediyede bu sene de DEM rüzgârının esmesi bekleniyor. Kadınlar son 5 yılda yaşadıkları her şeyi göz önüne alarak sandık başına gideceklerini belirtti.
Tarihi ve kültürel alanlara saldırdılar!
Nisêbîn 2017 yılından itibaren kayyımlarla yönetildi. 2019’da da ilçeye ikinci kayyım atandı. Kayyımlar ilk olarak ilçedeki kültürel ve tarihi değerlere saldırıda bulundu. Atanan ilk kayyım 1992 Newroz kutlamalarında katledilenlere dair yapılan Newroz anıtını yıktı. Newroz anıtının yerine saat kulesi yapan kayyım bu süre zarfında ilçedeki pek çok sokak ve cadde isimlerini de değiştirdi. Yine ilçede var olan kadın kurumu ve gençlik merkezini kapattı. Son atanan kayyımın, son icraatı ise Suruç sınırında katledilen Kader Ortakkaya’nın adının verildiği parkın ismini değiştirmek oldu.
Kadınlar değerlerine saldırıldığını ve halka dönük hiçbir hizmetin verilmediğine dikkat çekerek bu gerçeklikle sandık başında olacaklarını dile getirdi. Sandık güvenliğinin sağlanması için de çağrıda bulunan kadınlar halkın oylarını sahiplenmesi gerektiğini vurguladı.
‘Tek bir oyumuzla gidecekler’
Bu dönemde de belediyeye sahip çıkacaklarını ve kayyımın elinden alacaklarını belirten Azize Atalay, “Ne yaparlarsa yapsınlar burada kazanamayacaklar. Kürt olduğumuz için oyumuzu kendimize oy vereceğiz. Bugün baktığımızda her alanda baskı ve şiddet var. Dışarıda ayrı cezaevlerinde ayrı bir tecrit var. Kayyım da bu politikaların bir devamıdır. Onlar bizim istediğimiz insanlar değil. 5 yıldır yüzlerini bile görmedik. Her şeyi bozup yeniden yapıyorlar. Yapılan caddeleri bozuk, yine yapıp bize ‘hizmet’ diye yutturmaya çalışıyorlar. Bu şekilde yemedikleri para kalmadı. Zaten her şeyleri parayı yeme üzerinedir. Yapılmayan yolsuzluk ve hile kalmadı. Onlar gidecek, burası onların toprakları değil. Oylarımızla gidecekler. Hiçbir şey yapmaya gerek yok, bir oyla onları göndereceğiz” şeklinde konuştu.
‘Biz Kürtler bitmeyiz, onlar yok etmek istedikçe çoğalacağız’
Adliye Yılmaz da ‘Topraklarımız özgür olacak’ sözleri ile başladığı konuşmasında “Burada da çalışmalar yapmaya başlayacağız. Kayyımlar gittikten sonra bu halk için çalışmaya başlayacağız. Onların yıktıklarını yeniden yapacağız. Ne yaparsak yapalım zulümleri bitmiyor. Bizlerde bunlara direnmeye devam edeceğiz. Bir Kürtler bitmeyiz, onlar yok etmek istedikçe çoğalacağız. Zafer her daim bizim olacak. Kayyımlar bu topraklara nasıl geldilerse öyle de gidecekler. Burada yerleri yok. Burada doğan güneş bile onları ısıtmaz” dedi.
‘Her tim Dem dema me ye!’
Kayyımın adaletsizliklerine dikkat çeken Sidar Sarı “Kayyım burada kalmayacak. Kayyım gidici, burası bizim topraklarımız bizim vatanımız. Kendi ana dilimiz ve belediyemiz için her şeyi yapacağız. Yine gelseler yine göndeririz. Onlara burada rahat yok. Sandıklarımızı ve oylarımızı koruyarak belediyemizi geri alacağız. Burada yıkıp yakmaktan başka bir iş yapmadılar. İnsanlara tek bir hizmeti olmadı. Tek hizmeti kendisine oldu. Bütün parayı kendilerine ve yandaşlarına harcadılar. Her daim ayakta olacağız. Seçim günü de gerekirse uyumayız ama tek bir oyumuzu dahi onlara vermeyiz. Her tim dem dema me ye!” dedi.
‘Gençliğin coşkusu ile devam edeceğiz’
Nalin Aslan da seçime dair şunları söyledi: “8 Mart’ın sıcaklığı ve coşkusu ile seçime gidiyoruz. Gençlerin coşkusu ile başlıyor ve o coşku ile devam ettiriyoruz. Özgürlük gelene kadar da durmayacağız. Kayyımlar bu halka hiçbir hizmet yapmadı. Bizler 5 yıldır bozuk yollardan geçerek evlerimize gidiyoruz. Özgür topraklar için çalışıp, elimizden gelen her şeyi yapacağız. Gençlerimize ve halkımıza seçimin önemini anlatacağız. Elimizden ne geliyorsa yapacağız. Sandıklarımıza ve irademize sahip çıkacağız. Bugüne kadar burada asla zafer kazanamadılar. Bundan sonra da kazanamayacaklar. Burası bizim evimiz, yuvamız. Biz burada olduğumuz sürece onlar burada hiçbir şeyi alamazlar.”