Nursel Aydoğan: Faşizmi bitirmek için halk sandıklara gitmeli

İktidarın diğer seçimlerden farklı bir yöntemle seçimin gidişatına müdahale ettiğini söyleyen siyasetçi Nursel Aydoğan, ‘faşizme kaybettirmek için halka sandıklara gitme’ çağrısında bulundu.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Haber Merkezi- Türkiye 14 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi için ikinci tura hazırlanıyor. 28 Mayıs’ta gerçekleşecek ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimi için çalışmalar devam ediyor. 14 Mayıs’ta gerçekleşen Genel Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarına dönük itirazlar yoğunca yapılırken, birçok usulsüzlükte kamuoyuna yansıdı. Yurt dışı oylarına yapılan itirazlar ise dikkate alınmazken, ikinci tur için sandıklar 20- 24 Mayıs arası kurulacak.

İkinci tur seçimleri için halka oy kullanma çağrısında bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Amed Milletvekilli Nursel Aydoğan, 14 Mayıs seçimlerine dair de değerlendirmede bulundu. Kürt halkının alınan bu sonuç ile karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmadığını kaydeden Nursel Aydoğan, “Bu halk nice badireler görmüş ve her düştüğünde yeniden kalkmasını bilen onurlu bir halktır” dedi. 

‘Bu operasyonlar hiçbir zaman amacına ulaşamadı’

Nursel Aydoğan, süreç nedeniyle zorunlu olarak gittikleri Avrupa’da günün 24 saati Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve toplumsal gelişmelerini takip ettiklerini söyledi. Ruhen kendi topraklarında olduğuna yer vererek konuşmasına başlayan Nursel Aydoğan, Türkiye’nin çok zorlu bir seçim sürecinden geçtiğine dikkat çekti. Seçimi zorlu yapan şeylerden birinin de HDP’ye dönük yürütülen tasfiye operasyonları olduğuna değinen Nursel Aydoğan, AKP-MHP iktidarının 2015 yılından bu yana bu tasfiye operasyonlarından sonuç almaya çalıştığını aktardı.

Nursel Aydoğan sürece dair şu değerlendirmede bulundu; “Sadece 20 binden fazla HDP’linin gözaltına alınması binlercesinin tutuklanması bunun en bariz örneklerinden biridir. Yine kayyımlar yoluyla belediyelere el konulması belediye başkanlarının tutuklanması onlar için en önemli operasyonlardan biriydi. Siyasetten de bu operasyonların asla başarıya ulaşamayacağını biliyoruz ve her zaman söyledik. Devrimci mücadeleler her zaman böyledir. Bu tasfiyeciliğe karşı bizler hiçbir zaman çaresiz ve umutsuz olmadık. Dün yapılan MYK toplantısında da yaşanan sürecin nedenlerine dair ayrıntılı çalışma yürüteceklerine dair bir açıklama yaptı. Ama bu baskılara karşı da halk iradesini ortaya koydu. Bu süreçte halk sandıklara gidip oy kullanarak partilerine ne kadar bağlı olduklarını da gösterdi.”

‘Türkiye ve Avrupa’daki oylar gerçeği yansıtmıyor’

Türkiye’deki operasyonların Avrupa’da da yaşandığına dikkat çeken Nursel Aydoğan, seçimlerin sonucunda ortaya çıkan oyların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Ne Türkiye ne de Avrupa’daki oy sonucunun doğru olmadığını belirten Nursel Aydoğan, “Son birkaç gündür sandık seçim güvenliği konusunda yaşananlar hakikaten tüm dünyanın ibretle izlemesi gereken sonuçlardır. Oylarımızın bilgisayar sistemiyle nasıl çalındığını hep birlikte gördük. Aynı şekilde Avrupa’daki oylarımızın da bu yöntemle çalındığını söylemek mümkündür. Ancak tabi ki bunun ispatlanması gerekiyor. İspatlanması için de bütün sandıklarda müşahitlerin olması ve ıslak imzalı tutanakların elimizde olması gerekiyor. Ne yazık ki Türkiye’de 20 bin sandıkta biz müşahit olmadığını seçimlerden sonra öğrendik. Bu hakikaten korkunç bir durum, çünkü karşımızda nasıl bir iktidar olduğunu bizler çok iyi biliyoruz. İktidar da kalmak için denemeyeceği bir yol ve yöntem olamayacağını bizler çok iyi biliyoruz. Bu nedenle seçimlerde bir boşluk yaratmamak gerekiyordu. Sandıklarda müşahit olmaması seçim sonuçlarına çok büyük etki etti” şeklinde konuştu.

‘Bu seçimde farklı bir yöntem deneyerek oyları çaldılar’

AKP-MHP bloğunun diğer seçimlerden farklı bir yol ve yöntem izleyerek oyları çaldığına değinen Nursel Aydoğan, “Faşizm koşullarında oldukça sakin bir seçim süreci yaşandı” dedi. Seçim süreci boyunca yaşanan endişe ve kaygıların seçimden 24 saat sonra kendisini gösterdiğini söyleyen Nursel Aydoğan, “Biz önceki seçimlerden bildiğimiz gibi AKP’nin seçim öncesi bir kaos ve karmaşa yaratabileceğini parti binalarına saldırılıp, bombaların patlayacağına böyle bir yöntemle de bu seçimleri alabileceğini düşünüyorduk. Herkesin endişe ve kaygıları bu noktadaydı. Fakat seçimin son gününe kadar toplumun çoğunluğu böyle bir saldırı dalgası beklerken, oldukça sakin bir süreç geçti. Seçimden 24 saat sonra ortaya çıkan seçim hileleri ve benzeri durumlar neden bu tip saldırıların yapılmadığı anlaşıldı. Zaten yine sonuçlardan da görüldüğü gibi bu kez farklı bir yöntem denemeye karar vermişlerdi. Bu da teknolojiyi kullanarak oylarımızı gasp etme yöntemiydi” ifadeleriyle yaşananları özetledi.

Bütün baskı, operasyon ve oy çalmalarına karşın halkın iradesini ortaya koyarak büyük bir başarı elde ettiğini söyleyen Nursel Aydoğan, oy çalınması ve alınan sonuçlara dair ise mutlaka bir öz eleştiri verileceğini kaydetti. Kürt halkının çok badire atlatarak buralara geldiğini ve düştüğü yerden kalkmasını bilen onurlu bir halk olduğunu vurgulayan Nursel Aydoğan, konuşmasının devamında MHP’nin çaldığı Yeşil Sol Parti oylarına dikkat çekti.

‘Bu tablo bizi karamsarlığa veya umutsuzluğa sürüklemedi’

Nursel Aydoğan şunları söyledi; “Hem bizim hem de MHP’nin seçimlere gelinceye kadar yapılan kamuoyu araştırmalarında ne Yeşil Sol Parti’nin oyu 8.8 çıkmıştı ne de MHP’nin oyu yüzde 11’lerde çıkmıştır. Yapılan oyunlardan sonra oylarımızın nasıl blok halinde MHP’ye yazıldığı ortaya çıkmıştır. Bunlar asla bizim için bir gerekçe olmamalıydı, AKP’nin seçimlerde her türlü yol yöntemi uygulayacağını tahmin ediyorduk. Tüm bunlara rağmen oldukça iyi bir sonuç aldık. Parlamento da yine 61 milletvekilli ile şu an da 3’üncü büyük parti olmayı başardık. Bu başarı da Kürt halkının ve Türkiye halkının büyük bir emeği ve çabası var. Bu zorlu süreçte bizler çok önemli bir şey başardık. Çok sayıda siyasi operasyonla karşı karşıya kalan partimiz her zorluğun üstesinden geldi. Başarı da tam da bu iradede, ama dediğimiz gibi çok üst düzeyde bir beklentimiz vardı. Ama dediğim gibi bu tablo hiçbir zaman moralimizi bozmadı ve bizi karamsarlığa sürüklemedi. Kürt haklı çok büyük badireler atlatarak bugünlere geldi. Düştüğü yerden kalkmasını bilen onurlu bir halktır. Bizlerin de bu sonuçlar noktasında mutlaka bir öz eleştirimiz olacaktır ve olmalıdır.”

‘Faşizmi bitirmek için halk sandıklara gitmeli’

20-24 Mayıs tarihlerinde Avrupa’da sandıkların kurulacağı bilgisini veren Nursel Aydoğan Avrupa halklarını bu tarihlerde oy kullanmaya çağırdı. Türkiye’de ise halkın ‘faşizme dur’ demek için 28 Mayıs tarihinde sandık başlarında olması gerektiğini belirten Nursel Aydoğan, “Zafer ve başarı bizim olacak” dedi. Nursel Aydoğan çağrısında şu ifadelere dikkat çekti; “14 Mayıs seçimlerine giderken ana sloganımız ‘Bir oy bir oydur ve o bir oy diktatörü devirir’ şeklinde oldu. 14 Mayıs seçimlerinde istediğimiz sonuçları alamasak da önemli bir başarı elde ettik. Birinci turda faşizmin kazanmasını engelledik. Partimize dönük tasfiye operasyonları yapan ve bütün seçim stratejisini bizler üzerinden kuran Erdoğan’ın birinci turda seçilmesini engelledik. Bu hakikaten hem bizim hem Kürt halkının çok büyük bir başarısıdır. Erdoğan 21 yıllık iktidarı süresince kendini yenilmez olarak görüyordu. Onun yenilmez olmadığını bizler 7 Haziran seçimlerinde gösterdik. 14 Mayıs seçimlerinde de yine aynı şeyi yaptık. AKP-MHP iktidarının faşizminin bu ülkede öne geçmesini engelledik. İkinci tur seçimleri Türkiye de olduğu gibi bizler için de çok önemli. Bu faşizmi bitirme üzerinden halkımıza sandığa gidip oy verme çağrısında bulunuyoruz. 28 Mayıs’ta faşizm yenilecek diyoruz. Bu şiarla Avrupa’daki halkımızı da 20-24 Mayıs tarihleri arasında oy kullanmaya davet ediyoruz. Zafer ve başarı bizim olacak.”