Mısır’da şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evleri yetersiz

Mısır’da sığınma evlerinin yetersizliği nedeniyle şiddete maruz kalan kadınlar birçok sorunla karşı karşıya kalıyor. Var olan sığınma evleri ise kadınların ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalıyor.

ASMAA FATHI

Kahire – Ataerkil sistemden kaynaklı kadınlar yaşamın birçok alanında şiddete maruz kalırken, hükümet politikalarındaki yetersizlikler nedeniyle de kadınların yaşadığı acılar ikiye katlanıyor. Şiddet karşısında kadınların bazıları kendilerini güvende hissetmedikleri veya yaşadıkları evden kovuldukları için sığınma evlerine ihtiyaç duyuyorlar. Fakat her kadın sığınma evinde kalamıyor ve yaşadığı durumu kanıtlayabilmesi için bazı belgeler isteniyor. Maruz kaldığı şiddeti kanıtlayamayan kadınlar ise büyük risklerle karşı karşıya kalıyor. Mısır genelinde toplamda en fazla 9 sığınma evi var ve bu mevcut sığınma evleri ihtiyacı karşılamıyor.

‘Kadınların ihtiyacı karşılanmıyor’

Al-Marj'da faaliyet gösteren Al-Morouj Derneği temsilcisi Azza Muhammad Al-Bandari, Sosyal Dayanışma Bakanlığı'nın kadınların ihtiyaçlarını karşılamadığını belirterek, “Şiddete maruz kalan kadınlar yaşadıkları evlerden atılıyor. Kadınlar evden atılırken o sırada yanlarına kimliklerini ve eşyalarını dahi alamıyor. Kadınlar sığınma evlerine ulaşamıyor. Kadınlar sokakta kaldığı için çoğu zaman tacizlere maruz kalabiliyor. Geçtiğimiz günlerde sokakta şiddete maruz kalan genç bir kız gördük. Maruz kaldığı şiddet nedeniyle yorgundu. Vücudunun birçok yerinde şiddetin izleri vardı. Başına gelenlerden bahsetmedi ve görünüşü oldukça kötüydü. Çok belirgin yanık izleri vardı vücudunda” diye belirtti.

‘Sığınma evlerine kabul edilmiyorlar’

Kadınların şiddete maruz kaldıklarında yardım hattını aradığını fakat bu yardım hattının kadınların sorunlarına çözüm üretmediğini dile getiren Azza Muhammad Al-Bandari karşılaştığı böyle bir durumu şu sözlerle anlattı: “Sorununa çözüm bulamayan kadın oturduğu sokakta ağlamaya başlıyor yada yoldan geçenlerden yardım istiyor. Şiddete maruz kalan kadınlara genellikle bir kart veriliyor ancak bu genç kadında kart olmadığı için güvenli bir alana yerleştirilmiyor. O kızı televizyon programlarından birinde buldum. İlişkilerim sayesinde onu güvenli bir yere yerleştirebildim. Şiddete uğrayan kadınlar konuk evlerine veya sığınma evlerine kabul edilmiyor.”

‘Prosedürler kadınları çaresiz bırakıyor’

Azza Muhammad Al-Bandari, şiddete maruz kalan kadınların destek alamadıkları için kendilerini çaresiz hissettiğini ifade ederek “Sığınma evlerine ulaşamayan kadınlara yardım edemeyen, barınma sorunlarını çözemeyen ve kadınlara destek olamayanlar da kendilerini son derece çaresiz hissediyorlar. Kadınlar şiddet karşısında çaresiz kaldıklarında çoğu zaman intihara sürüklenebiliyorlar. Prosedürler nedeniyle özellikle sığınma evlerine kabul edilmediklerinde büyük çaresizlik durumu yaşıyorlar. Yanlarında nüfus cüzdanları olmadan evden kovulan kadınlar kendi durumlarını kanıtlayamıyorlar” ifadelerinde bulundu. 

‘Psikolojik destek sunulmalı’

Öncelikli çözümün şiddete veya istismara maruz kalan kadınların ihtiyaçlarının sağlanması olduğunu sözlerine ekleyen Azza Muhammad Al-Bandari, “Çözümün ilk adımı kadınların gerçek ihtiyaçlarının tespit edilmesi ve eksikliklerin giderilmesidir. Kadınların en önemli ihtiyaçlarından biri güvenli bir alanda yaşamak istemeleridir. Bizler doktor sayılarının artmasını istiyoruz. Şiddete maruz kalan kadınlar için psikolojik destekler verilmeli. Bakım personeli, gözetmenler de dahil olmak üzere hizmet sağlayıcılarına ihtiyaç var” diyerek değerlendirmesini sonlandırdı.