Mısır’da şiddete karşı farkındalık çalışmaları ile kadınların hayatına dokunuyorlar

Şiddete karşı “16 Gün Aktivizmi” Kampanyası kapsamında Yukarı Mısır’da kadınlar şiddete karşı farkındalık çalışmaları yürütüyor.

ASMAA FATHI

Kahire- Mısır’da şiddete karşı “16 Gün Aktivizmi” Kampanyası kapsamında çeşitli eylem ve etkinliklerle farkındalık oluşturmak amaçlanıyor. Özellikle Yukarı Mısır’da yaşayan kadınlar baskı ve tehdit altında.

Çalışmalara aktif katılan kadınlar, yaptıkları eylem ve etkinliklerin kadınlar üzerindeki sonuçlarını ajansımızla paylaştı.

Qena'daki Ana Masry Kalkınma ve Eğitim Derneği'nin izleme ve değerlendirme sorumlusu Asma Sayed, Yukarı Mısır'da kadınlara yönelik doğrudan şiddetin en önemli sonuçlarından birinin güven kaybı ve sürekli korku olduğunu belirtti. Toplum tarafından teşhir edilme korkusu nedeniyle kadınların yargıya başvurmadığına dikkat çeken Asma Sayed, “Şiddete maruz kalsa bile çoğu zaman bunun sorumlusu olarak yine kadınlar görülüyor. Kadınlar toplumsal damgalanma nedeniyle çoğu zaman sessiz kalıp maruz kaldıkları şiddeti kabulleniyorlar. Örneğin toplu taşıma araçlarında saldırıya ve tacize uğrayan kadın ve kız çocukları ile tanıştım. Yaşadıkları bu durum onların sokaklardan ve toplumdan korkmasına neden olmuş. Aynı şeyin tekrarlanacağı korkusuyla sokağa çıkamıyorlar. Bazıları evlerine kapanıyorlar” sözlerine yer verdi. 

‘Çalışmalarımızla özgüveni artan kadınlar var’

Kadınların şiddeti kabul etmemeleri gerektiğini dile getiren Asma Sayed, şöyle konuştu: “Kadına yönelik şiddete karşı bir toplumsal yüzleşmenin olması gerekiyor.  Kadın ve kız çocuklarının alanı sürekli ihlal ediliyor. Bu konuda farkındalık yaratılmalıdır. Yukarı Mısır'da bir başlangıç yaptık. Yaptığımız farkındalık çalışmaları ile güveni artan kadınlar var. Bu bizim için önemli bir değişimdir. Farkındalık çalışmaları istismara maruz kalan kadınların durumunda iyileşmeler yaratıyor.”

‘Şiddete maruz kalan çocuk dinlenmelidir’

Mülteci Çocuk Yardım Hattı Uzmanı Psikolog Yusra Abdel Salam ise, gelecekte aileleri etkileyen en önemli şeyin kız çocuklarının erken yaşta şiddete maruz kalması olduğunu belirtti. Şiddetin ‘intihara’ sürüklediğine dikkat çeken Yusra Abdel Salam, “Şiddetle mücadelenin en önemli ekseni kız çocuklarımıza inanmaktır ve onları dinlemektir. Psikolojik ve hukuki destek sağlanmalıdır. Şiddete maruz kalan bir kız çocuğuna koruma ve güvence sağlanmalıdır” diye belirtti. 

‘Fail ceza alınca çocukların psikolojisi düzeldi’

Yusra Abdel Salam, yaşadığı deneyimlere ilişkin ise şöyle konuştu: “Öğretmenleri tarafından cinsel tacize uğrayan iki kız kardeş vardı ve başlarına ne geldiğini bilmiyorlardı ve o olayın faili de onları tehdit ediyordu. 16 yaşında olmalarına rağmen korktukları için sessiz kalmayı tercih ettiler. Yaklaşık bir yıl boyunca istemsiz idrara çıkma, korku, kaygı ve gerginlik yaşadılar. Ta ki içlerinden biri annesinin zorlamasıyla başlarına gelenleri açıklayana kadar. Aile Rehberliği, ailenin rapor vermek istememesi üzerine ihbarda bulundu. Yapılan işlemler ve sağlık muayeneleri sonucunda iki kız çocuğuna saldırı anlaşıldı. Sanığa 7 yıl hapis cezası verildi. Aile büyük bir psikolojik baskıya maruz kaldı ancak karar çıkar çıkmaz her iki kızın eskisine oranla psikolojik durumunda önemli gelişmeler yaşandı.”