ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Kurumlar, birlikler, dernekler arasında ağ kurmak, kadınların sesini nerede olursa olsun duyurmanın en önemli yollarından biri olarak görülüyor. Medya ve özellikle de kadın medyası, tüm sıkıntı ve zorluklara rağmen bu sorumluluğu taşımaya devam ediyor. Tunus’ta 2018 yılında kurulan Bûseyna Risk Altındaki Kadınlar Derneği, kadınlar için çalışıyor.

Dernek Başkanı Bûseyna Al Îsawî ve Gazeteci Zena Al-Bakiri, Konu hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

Derneğin kadınları kabul ettiğini, sorunlarını dinleyerek onlara çeşitli rehberlik hizmeti sağladığını dile getiren Bûseyna Al Îsawî, “Zor durumdaki kadınlara psikolojik, hukuki ve sosyal yardımlar sağlıyoruz. Dernek ayrıca, HIV pozitif virüs taşıyan kadınların yaşadığı toplumsal damgalanma ve reddedilme durumlarına karşı çalışmalar yürütüyor. HIV pozitif virüs taşıyan kadınlara yönelik şiddet çemberinin daha fazla genişlememesi için de çalışıyoruz” ifadelerinde bulundu.

‘Önemli olan kanunun uygulanması’

Şiddet ve kadın katliamlarının iki katına çıktığını ve korkutucu hale geldiğine dikkat çeken Bûseyna Al Îsawî, “Artan şiddet ve katliamlara karşı duruşumuz sadece konuyu kınamakla sınırlı kalınmamalı. Aynı zamanda kadınların korunmasına ilişkin çıkarılan 58 sayılı kanun olmak üzere mevzuatın uygulanması için baskı yapılmalı. 58 sayılı kanun şiddete karşı mücadelede bir devrim niteliği taşıyor, ancak önemli olan kanunun çıkarılmasının yanı sıra sahada uygulanması. Kanunun gereklilikleri yerine getirilirse kadına yönelik şiddet oranlarının düşüneceğine inanıyoruz” diye belirtti.

‘Kanunun pratikte uygulanmaması şiddeti artırıyor’

Kötüleşen ekonomik ve sosyal koşulların da şiddetteki artışın önemli sebepleri arasında yer aldığını kaydeden Bûseyna Al Îsawî, “58 sayılı kanun kadınların on yıllar süren mücadelesinin bir sonucu olarak çıkarıldı. 58 sayılı kanun Tunuslu kadınlara büyük bir fayda sağlıyor, ancak kanunun pratikte uygulanmaması şiddeti artırıyor. Ayrıca 58 sayılı kanun, devlet, medya ve sivil toplum nezdinde topluma aktarılmadığı için insanlar bu konuda da bilgi sahibi değiller” ifadelerinde bulundu.

‘Tüm kadınlara ulaşmamız gerekiyor’

Şiddete maruz kalan kadınların derneğe başvurduğunu dile getiren Bûseyna Al Îsawî, sözlerine şöyle devam etti: “Derneğe başvuran kadınlar şiddet biçimlerini ve kendilerini şiddetten koruyan yasanın varlığından haberleri olmadığını belirtiliyorlar. Özellikle Tunus’un iç bölgelerinde şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kalan kadınlar, ataerkil bir zihniyetle karşı karşıya olduklarını ve yargılanma korkusu yaşadıklarını aktardı. Bu nedenle istismara maruz kalan kadınlara bilgi aktarmak ve acılarını hafifletmek için sivil toplum ve yetkililer arasında bir ağ kurmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Suçlanma ve damgalanma korkusu yaşayan tüm kadınlara ulaşmamız gerekiyor. Failleri ihbar etmekten korkmamaları için kadınlar için prosedürleri kolaylaştırmalıyız.”

‘Medya bir ağ oluşturmak için çabalamalı’

Kadınların acılarının aktarılmasında medyanın rolüne dikkat çeken Bûseyna Al Îsawî, "Medya, Tunus'taki ve çatışma bölgelerindeki kadınların yaşadığı ihlallere ve acılara karşı bir ağ oluşturma tabanını genişletmek için çalışmalıdır. Medya ‘dördüncü kuvvet’ olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle medya ağ oluşturmanın en güçlü araç olduğunu göz önünde bulundurmalıdır. Eğitici yayınlarıyla kadınlara yönelik şiddet ve katliamları durdurabilir ve kadınların seslerini dünyaya yayabilir” dedi.

‘Bir dayanışma ağı kurulması önemli hale geliyor’

Gazeteci Zena Al-Bakiri ise, Tunus'ta kadın gazetecilerin karşılaştığı en önemli engelin sürekli olarak bilgi verilmemesi ve medyada çalışma haklarının yeterince tanınmaması olduğunu vurguladı. Bu durumun onlar için korkutucu bir geleceğe işaret ettiğini belirten Zena Al-Bakiri, “Medyanın başta kadınlara yönelik şiddet tehlikesi olmak üzere çeşitli konularda farkındalığın artırılmasında önemli bir rolü var. Bugün gazeteciler bilgiye erişmek için büyük çaba sarf ediyor ve bu nedenle resmi kurumlar gerçeği iletmek için gazetecilere bilgi sağlamak için işbirliği yapmalı. Tüm zorluklara rağmen kamuoyunu aydınlatmaya ve rolümüzü oynamaya çalışıyoruz. Kadınların yaşadığı sorunları açığa çıkarmak, kadınlar için eğitici yayınlar üretmek ve kadınları her konuda bilgilendirmek için bir dayanışma ağı kurulması önemli hale geliyor” şeklinde konuştu.