Milletvekilli Sümeyye Boz: Şiddete karşı aktif çalışacağız

Özel savaş politikaların yoğun uygulandığı Mûş’ta, kadınlar için mücadele edecek mekanizmaların sınırlı olduğunu belirten Yeşil Sol Parti Milletvekilli Sümeyye Boz, şiddete karşı aktif çalışacaklarını söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Mûş- Türkiye ve Kürdistan’da kadınlara yönelik yayımlanan veriler erkek şiddetinin her geçen gün arttığını gösteriyor. Cezasızlık politikası, iktidarın militarist söylem ve politikaları ile Kürdistan’da Türk devletinin yürüttüğü özel savaş politikaları şiddetin artışının önemli nedenlerinden biri. Özellikle Kürdistan illerinde faillerin üniformalı olduğu olaylar takipsizlik, beraatla sonuçlanıyor. Belediyelere atanan kayyımların ilk olarak kadın merkezlerini kapatması ve çalışmalarını durdurması erkek şiddetine zemin sunuyor. Kadına yönelik şiddetin arttığı kentlerden biri olan Mûş’da da durum benzer. 

Mûş’ta kadına yönelik şiddet vakaları gerekli makamlara yansıtılmadan daha çok ‘aile’ içinde kapatılıyor. Ataerkil toplumun sınırlarının güçlü çizildiği kentte şiddet gören kadınların gerekli kurumlara ulaşması engelleniyor. Kentte kadın hakları konusunda çalışma yürüten örgütler ve baronun da vakaları takip etmesi ya da olaylardan haberdar olması bu nedenle zor.

1 kadın katledildi, 3 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi!

Geçtiğimiz yıl 4 kadının yaşamını yitirdiği kentte, kuran kursuna giden bir çocuk ise şüpheli şekilde ölü bulundu. Bir çocuğun ise cinsel saldırıya maruz bırakıldığı kentte, yaşanan vakaların bu yıl daha da arttığı öğrenildi. İsimlerini kullanamadığımız sağlık çalışanları Çocuk İzleme Merkezi’nin (ÇİM) hastaneye taşınmasıyla her hafta en az üç cinsel saldırı başvurusu alındığı bilgisini ajansımızla paylaştı. Yaşananlara dair görüştüğümüz Yeşil Sol Parti Mûş Milletvekilli Sümeyye Boz, yerel dayanışma ve güçlenme ile bu sorunlara çözüm bulunabileceğini söyledi. Sümeyye Boz, yaşanan şüpheli ölümlerin ise aileler arasında kapatıldığına dikkat çekti.

‘Özel savaş politikası var, şiddeti önleyen mekanizma yok’

Özel savaş politikalarının da etkisiyle kadınların yaşamlarının iyice tehlike altında olduğuna yer veren Sümeyye Boz, kentte sığınma evi ve şiddet önleme mekanizmalarında yaşanan sıkıntıları ise birçok kez gündeme getirdiklerini söyleyerek, “Burada yürütülen politikalar Kürdistan’ın genelinde yürütülüyor. Bizim en çok değindiğimiz noktalar da bunlar oluyor. Kentte çok ciddi şüpheli ölümler yaşanıyor. Yine şüpheli ölümlerin yanı sıra şiddete maruz bırakılan kadınlar var. Şiddet önleme merkezleri fonksiyonlarını yerine getiremiyor. Kadınların bunun karşısında mücadele edebilecekleri farklı bir mekanizma olmadığı için ya bu duruma sessiz kalıyorlar ya da bu durum aile içerisinde örtbas ediliyor. Bu Mûş’un coğrafyasındaki yaygın yaklaşımı bildiğimiz için de bunları söylüyoruz” dedi.

‘Şüpheli ölümlerde ailelerle iletişim kurmamız engelleniyor’

Ailelerin olayların üzerine gitmek yerine kapatmayı çoğunlukla tercih ettiğini söyleyen Sümeyye Boz, şunları ifade etti: “Bu durumun aile içerisinde kalması gerektiğini, durumun yargıya taşınmasına, yayılmasına engel olmak istiyorlar. Kentte hem şiddet hem de şüpheli ölüm olayları saklı tutuluyor. Yine durumu ortaya çıkarmak isteyen kişiler aile tarafından engelleniyor. Özellikle bizler taziyelere gittiğimizde kadınlarla iletişim kurmamız çoğu zaman engelleniyor. Bu durum özel savaş politikalarının bir boyutu. Muhafazakâr bir bakış açısının da etki ettiği alanlar var. Buna dair kentte yaşanan örnekler de var. Kentte şüpheli şekilde yaşamını yitiren bir kadının aslında katledildiği annesinin çabalarıyla ortaya çıktı. Ancak maalesef her aile olayın peşini bırakmayan o anne gibi bir tavır sergileyemiyor. Kadınların ölümlerinin açığa çıkarılması bile bir yerde olumlu bir şeye döndü.”

‘Failler üniformalı ise sonuç cezasızlık’

Kadına yönelik şiddet, katletme dosyalarında fail devlet memuru olduğunda olayın üstünün bu seferde yargı eliyle kapatıldığını ifade eden Sümeyye Boz, “Şiddet, istismar veya katletme olaylarında fail korucu ya da üniformalı ise yaşanan olay bu sefer de yargı tarafından engellenmeye çalışılıyor. İşin içine bu sefer de sistem giriyor. Bu durum sadece Mûş’ta değil, Kürdistan’ın genelinde yaşanıyor. Kentte yaşanan bu durum karşısında alternatif olarak aktif çalışma yürüten herhangi bir kadın derneği de yok” dedi.

‘Kayyım geldi çalışma bitti’

Kayyım atanan belediyelerin kadın çalışmalarını durdurduğunu kaydeden Sümeyye Boz, kayyım öncesi belediyede var olan kadın kurumlarının aktif çalışma yürüttüğüne dikkat çekerek, “Yürütülen kadın çalışmalarına düşmanlık besleniyor. Kayyım atanmadan önce kentte birçok kadın kurumu vardı ancak şu anda hiçbiri yok. Bu şiddeti durdurmak için yerelden bir demokrasi ve dayanışma inşa etmek gerekiyor. Yine şiddeti durduracak olan mekanizmalar daha aktif çalışmalı. Kadınların beyanları esas alınmalı, artan bu ölümlere dair açılan soruşturmalar daha detaylı incelenmelidir” açıklamasında bulundu.