‘Mezhepler halkların kardeşliği esasına göre bir arada yaşamalı’

Hesekê’de düzenlenen Mezopotamya Dinler ve İnançlar Kongresi’ne katılan kadınlar, mezheplerin halkların kardeşliği esasına göre bir arada yaşaması gerektiğini anlattı.

DELAL REMEZAN

Hesekê – Demokratik İslam Kongresi, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê Kantonu’nda 2’nci Mezopotamya Dinler ve İnançlar Konferansı'nı gerçekleştirdi. "Dinlerin kardeşliği ile insani değerleri yükseltiyoruz" sloganıyla 9 Temmuz’da gerçekleştirilen konferansın ilk gününde, kardeşliğin temelleri, kardeşlikte din ve mezheplerin rolü, kardeşlik bağlarının güçlenmesinde kadının rolü, bazı dini merkezlerde kadınların karşılaştığı zorluklar, örf ve adetlerin etkisi gibi birçok konu başlığında tartışmalar yürütüldü.

Konferansın ikinci gününde ise, dinin toplumun sorunlarının çözümündeki etkin rolü, bu konuda medyanın rolü, kardeşliğin pekişmesinde çözüm ve öneriler, çözüm süreçlerinde kadınların rolü ve nasıl geliştirileceği tartışıldı. Konferansa katılanlardan Demokratik İslam Kongresi üyesi Şii mezhebinden Aliya Al-Musa ajansımıza konuştu.

‘Amacımız mezheplerin halkların kardeşliği esasına göre yaşaması’

İkincisi düzenlenen konferansın bu yıl dışarıdan da katılımcılara ev sahipliği yaptığını belirten Aliya Al-Musa, şunları aktardı:

"İnsan kardeşliğinde kadının ve gençliğin rolü, kadınların din ve inançlardaki statüsünün teşvik edilmesi de dahil olmak üzere birçok konu tartışılıyor. Bu forumda önemli bir rolü olan kadınların özel katılımı söz konusudur. Konferansa içeriden ve dışarıdan tüm din ve inançlar katıldı, fikir alışverişinde bulundular ve uygun çözümler buldular. Amacımız mezhepler ve unsurların halkların kardeşliği esasına göre bir arada yaşamasıdır. Örneğin İslam dini kadınların ve çocukların öldürülmesini yasaklamıştır. Bu anlamıyla dinin sömürülmesine engel olunması gerekiyor.”

‘Farklı inançlar hakkında bilgi sahibi olduk’

Suriye’de yaşayan kadın hakları aktivisti Rehab İbrahim ise, dinin Ortadoğu'daki etkisine inanarak bu konferansa katıldığını söyledi. Konferansta farklı inançlar hakkında bilgi sahibi olduklarını dile getiren Rehab İbrahim, şunları kaydetti:

“Beni etkileyen eksen ise kadınlar. Örneğin farklı dinler ve inançlar kadınlara nasıl bakıyor, kadınları nasıl ele alıyor. Ataerkil zihniyet kadını binlerce yıldır baskı altında tutmaya çalışıyor. Bunun içinde birçok yol ve yöntemi deniyor. Ancak biz diyoruz ki kadın toplumun yarısı değildir tümüdür. Çünkü toplumun yarısı kadındır evet ama diğer yarısını da kadın eğitiyor. Dolayısıyla kadın rolünü de ihmal edemeyiz.”