BERJÎN KARA

Mexmûr- Türkiye ve Kürdistan cezaevlerindeki siyasi tutsaklar, “Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” talebiyle 27 Kasım'da açlık grevine başladı. 15 Şubat 2024'e kadar devam edece açlık grevi eylemlerine destek büyüyor. Mexmûr Şehit Rüstem Cûdî Mülteci Kampı’ndaki kadınlarda açlık grevi eylemlerine destek verirken, tüm Kürt halkını tutsakların yanında olmaya ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için derhal harekete geçmeye çağırdı.

‘Önderlik şahsında bütün Kürt halkı tecrit ediliyor’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridin insan haklarına aykırı olduğunu dile getiren kamp sakini Ezîma Avyanî, şöyle konuştu: “Tecrit Önderlik şahsında tüm siyasi tutsaklara ve Kürt halkına yapılıyor. Önderlik sadece bir kişi olabilir ancak onu dışarıda destekleyen milyonlar var. Önderlik şahsında bütün Kürt halkı tecrit edilmiş durumda. Bunun için günlerimizi ve gecelerimizi eylemlere ayırmamız gerekiyor. Bu üç yıldır Önderlikten herhangi bir bilgi alamadık. Önderlikten mesaj alıp fiziki özgürlüğüne kavuşana kadar durmamalıyız. Sadece yürüyüşler ve açıklamalarla değil, 24 saat ayakta olmalı ve Önderliğimize sahip çıkmalıyız.”

‘Açlık grevindeki tutsakları yalnız bırakmamalıyız’

Siyasi tutsakların açlık grevine değinen Ezîma Avyanî, "Siyasi tutsakların açlık grevini yalnız bırakmamalı ve sahip çıkmalıyız. Şu anda grevde olan tutukluların kalp hastalıkları, yüksek tansiyon gibi çok sayıda hastalığı var. Dört duvar arasında izole edilmiş durumdalar, bu yüzden onlara sahip çıkmamız ve onları yalnız bırakmamamız gerekiyor. Önderliğe yönelik komplonun içinde tüm uluslararası ülkeler var, o yüzden hepsi sessiz. Bugün Önderlik konuşursa Ortadoğu'ya çözüm geleceğini söylüyorlar ve bu durumdan korkuyorlar. Kürdistan'daki tüm partileri birlik olmaya ve görevlerini yapmaya çağırıyoruz. Uluslararası devletler harekete geçsin” çağrısında bulundu.

‘Kadınlar ve Kürt halkı tecride karşı harekete geçmeli’

Zehra Avci ise, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridi kırmak için başta Kürt kadınları olmak üzere Kürt halkının harekete geçmesi gerektiğini belirterek, "Kürt anneleri ve kadınları olarak açlık grevindeki siyasi tutsaklara hep birlikte destek olmalıyız. Önderimiz 25 yıldır cezaevinde ve üç yıldır kendisinden hiçbir bilgi alınamadı. Biz Kürtlerin bir sonuca varması ve Önderliğin fiziki özgürlüğünü talep etmesi için birlik olmamız gerekiyor. Uluslararası ülkelere görevlerini yerine getirmeleri ve Kürt halkını da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için derhal ayağa kalkmaları çağrısında bulunuyorum” ifadelerinde bulundu.