Mexmûr’da ambargo devam ediyor: Öğrenciler eğitim hakkından yoksun

Mexmûr Mülteci Kampı’nda, KDP ve Irak hükümetinin yıllardır sürdürdüğü ambargo en çok eğitim ve sağlık alanını etkiledi. Birçok öğrenci eğitim hakkından yoksun bırakılırken, öğrenci ve öğretmenlerden ambargonun kaldırılması çağrısı yapıldı.

BERJÎN KARA

Mexmûr- Türk devletinin baskıları sonucu 1990’lı yıllarda göç etmek zorunda kalan Kuzey Kürdistanlılar, 1998 yılından bu yana Şehit Rüstem Cudî Mülteci Kampı’nda yani bilinen adıyla Mexmûr’da yaşıyor. Aynı yıl kamp, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından resmî olarak “mülteci kampı” statüsüne alındı ve Irak’ın sorumluluğuna verildi. Yerleşim sağlandıktan sonra Türkiye’nin saldırı politikaları ve Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) ambargosu kamp üzerindeki baskıyı artırdı. Kamp, 1998’den bu yana hem doğrudan saldırılara hem de psikolojik özel savaş yöntemlerine maruz kaldı.

KDP’nin ambargosu

KDP, 17 Temmuz 2019 tarihinde kamp üzerinde ambargo uygulamaya başladı ve kamp dışına çıkışı yasakladı. Irak hükümeti de Türkiye'nin işgal politikalarının etkisiyle bu kuşatmalara katıldı. 27 Aralık 2021 ve 20 Haziran 2023 tarihlerinde kampın tamamen kapatılması istendi ancak halkın direnişi sonucu bu girişimler başarısız oldu. Yapılan görüşmelerde verilen sözler ise hâlâ hayata geçirilmedi.

Kısa süre önce Mexmûr Kampı Meclisi Eşbaşkanlığı, Irak hükümetinin kamp halkına kimlik vermediğini, sağlık, idari ve hukuki sorunlara çözüm üretmediğini açıkladı. 10 Nisan’dan bu yana ambargo daha da ağırlaştırıldı. Kamp sakinlerinin Irak şehirlerine gitmeleri tamamen yasaklandı. Çalışmak için gidenler tutuklanıyor ya da geri gönderiliyor. Musul, Kerkük, Bağdat ve diğer şehirlerde bulunan kamp sakinleri gözaltına alınıyor veya sınır dışı ediliyor. Bu durum, hasta bireyleri de olumsuz etkiliyor.

Eğitim en çok etkilenen alanlardan biri

Ambargo nedeniyle öğrenciler Kürdistan Bölgesi’ndeki üniversitelere gidemiyor ve eğitimlerini sürdüremiyor. Irak hükümeti sorumlu taraf olmasına rağmen hiçbir çözüm üretmiyor. Bu durum öğrencileri hem maddi hem de psikolojik olarak zor durumda bırakıyor.

Şehîd Koçerîn Hazırlık Okulu Yöneticisi Aysel Bîlen, ajansımıza yaptığı açıklamada, öğrencilerin yıllardır üniversiteye gidemediğini ve eğitimlerinin yarıda kaldığını belirtti.

‘Kamp cezaevine dönüştü’

Konunun siyasi olduğunu söyleyen Aysel Bîlen, şöyle devam etti: “Bu tamamen siyasi bir sorundur. KDP’nin ambargo ve engellemeleri nedeniyle kamp bir cezaevine dönüştü. Toplumda hiçbir özgürlük alanı kalmadı. Bu durum doğrudan öğrencileri de etkiliyor. Son olarak bazı girişimlerde bulunarak Irak’a öğrenci göndermeye çalıştık. Başta olumlu sinyaller aldık ancak Türkiye Dışişleri Bakanı’nın Irak’a gelişiyle birlikte yaklaşık 20 gündür kamp dışına çıkış tamamen yasaklandı. Artık sadece Hewlêr değil, Bağdat, Musul, Kerkük ve Süleymaniye gibi kentlere de geçiş yasak.”

Öğrenciler üniversiteye devam edemiyor

Aysel Bîlen, mevcut yasakların öğrenciler üzerinde derin etkiler yarattığını ifade ederek, “Son yıllarda üniversiteye devam eden lise mezunlarının sayısı çok azaldı. Bazı sınıflarda yalnızca 3-4 öğrenci üniversiteye devam edebiliyor. Mezun olan yaklaşık 100 öğrenciyle ilgileniyoruz ancak çoğunun gelecekten beklentisi kalmadı. Bu da eğitim sistemimizi olumsuz etkiliyor” diye belirtti.

‘Sağlık ve eğitim siyasetten bağımsız olmalı’

Aysel Bîlen, Mexmûr halkının mülteci olduğu günden bu yana saldırılarla karşı karşıya olduğunu kaydederek, “Kürt halkı, özellikle de Mexmûr halkı, siyasi gelişmelerle ilişkilendirilerek cezalandırılıyor. Siyasi ortam iyiyse biz de nefes alabiliyoruz; değilse baskılar artıyor. Bu kararların hiçbirinde yer almamış olmamıza rağmen bedelini biz ödüyoruz. Eğitimli olmama rağmen sağlık alanında görev yapamıyorum. Aynı durum eğitim için de geçerli. Sağlık ve eğitim hizmetleri siyasetin dışında tutulmalıdır. Aksi halde toplumda büyük travmalar yaşanıyor” dedi

‘Tüm çağrılarımız cevapsız kalıyor’

Aysel Bîlen, yetkili kurumlara defalarca çağrıda bulunduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yollarımız kapalı, ambargo devam ediyor ve farklı taraflardan saldırılar altındayız. Eğer bu yollar kapalı olmasaydı halk kendi çözüm yollarını bulabilirdi. Ancak şu anda hiçbir çıkış yolu yok. Kimse çağrılarımıza yanıt vermiyor. Bu nedenle dış dünyaya sesleniyoruz: Bu yollar açılsın, ambargo kaldırılsın.”

‘Üniversite kapıları bize kapalı’

Öğrencilerden Jînda Yıldız da, yaşanan zorluklara dikkat çekerek, “Her öğrenci okumak ister ama biz bu hakkımızdan mahrum bırakılıyoruz. Birçok arkadaşım okuldan ayrıldı çünkü gelecek umudu kalmadı. Üniversitelere alınmıyoruz. Lisede ise laboratuvar imkânımız olmadığı için kimya ve fizik derslerini gerektiği gibi işleyemiyoruz. Üniversite kapılarının kapalı olması, eğitimimizi yarıda bırakmamıza neden oluyor. Talebimiz, üniversitelerin bize açılması ve eğitimimizi tamamlayabilmemizdir” şeklinde konuştu.