Kürt siyasi parti ve örgütlerinden açık mektup: Herkesi Türk devletini durdurmaya çağırıyoruz
Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönük saldırılara ilişkin açık mektup gönderen Kürt siyasi partileri ve sivil toplum örgütleri, “Herkesi ateş topuna dönmüş Türk devletini durdurmaya ve Kürt sorununun siyasal çözümü için inisiyatif almaya davet ediyoruz” dedi.
Haber Merkezi- Türk devletinin Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönük saldırılarına ilişkin Kürt ve Süryani siyasi parti ve örgütlerinin yanı sıra Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Dış İlişkiler Komisyonu'ndan oluşan Ortak Diplomasi Komitesi, açık mektup gönderdi. “Acil çağrı” içeren açık mektup, Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Aboul Gheit, Irak Başbakanı Muhammed Şiya Es Sudani, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, ABD Başkanı Joseph R. Biden, Avrupa Konseyi (AK) Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e gönderildi.
‘Halklar birbirine karşı kışkırtılıyor’
KNK Dış İlişkiler Komisyonu’nun Kürt ve Süryani Siyasi Partileri ve Örgütleri Ortak Diplomasi Komitesi adına kaleme aldığı açık mektup şöyle:
“2011 yılında başlayan Arap Baharı dalgası Irak ve Suriye’ye kadar yayıldı. Bu durumdan faydalanmak isteyen Türk devleti de Misak-ı Milli (Bundan 104 yıl önce kabul edilen ve Ahd-i Milli olarak da anılan Misak-ı Milli kararları ile tüm Kurdistan’ı yani kuzey Irak ve kuzey Suriye’yi içine alan bölgenin Türk devletinin sınırları içinde kabul eden karar) sınırlarına geri dönmek ve Neo Osmanlıcılığı diriltmek için harekete geçti ve ilk adım olarak Kürt halkına karşı toplu katliam ve işgal saldırıları başlattı. 2014 yılında Türk AKP-MHP iktidarı, bu amaçları doğrultusunda Irak ve Suriye’deki çetelerle ilişkilenerek onları bu amaçları için kullandı.
Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birçok açıklamasında Halep’ten Musul’a, Silêmanî, Kerkûk, Şengal ve Behdînan’ı kapsayan bölgeleri Misak-ı Milli sınırları içinde tanımlayarak bu alanların tamamını işgal edeceğini sıkça ifade etmiştir. Türk devletinin derin devleti olan ve aynı zamanda ırkçı ve faşist MHP partisi lideri Devlet Bahçeli’nin yıllardır açıkça Kerkûk’ü 82. Musul’u ise 83. Türk ili olarak tanıtmaktadır. Erdoğan ile birlikte bunu Musul ve Kerkûk’te yaşayan halkları birbirine karşı kışkırtarak ve özellikle de yandaş Türkmenleri silahlandırarak kaos ve kriz yaratarak uygulamaktadır.
Ne pahasına olursa olsun Misak-ı Milli’yi uygulamak istiyorlar
Türk devleti, çeteleri aracılığıyla Kobanê’yi 2014’te işgal etmek istedi ancak büyük bir direnişle karşılaşarak yenildi. Ne yazık ki uluslararası siyasette kullandığı manipülatif diplomasiyle sonuç alarak 2018’de Efrîn, 2019’da ise Serêkaniyê ve Girê Spi’yi işgal etti. Paralelinde ise Irak devleti egemenliğindeki federe olan Başûrê Kurdistan’da da askeri üs sayılarını artırarak işgalin zeminini hazırladı. İşgal saldırılarına ‘PKK’ye karşı savaşıyorum’ kılıfı uydurarak ilerlemeye çalışmıştır.
Ancak Başûrê Kurdistan’da en son VOA’nın da gösterdiği gibi; Türk askerleri artık bölgenin sahibiymiş gibi binlerce asker ve 300 tankla 30 kilometre içeri girerek Duhok ve çevresinde halka, yani Irak vatandaşlarına kimlik kontrolü uygulamaktadır. Bu yeni durum, hiç şüphesiz tek biz Kürtler açısından büyük bir tehdit değil aynı zamanda tüm Ortadoğu açısından da ciddi bir kriz ve istikrarsızlık halinin derinleşmesidir. Diğer yandan ise bu, alenen uluslararası hukuka aldırış etmeme ve uluslararası antlaşmaları ayaklar altında almaktır.
Türk devleti Erdoğan-Bahçeli rejimiyle ne pahasına olursa olsun Misak-ı Milli’yi uygulamak istiyorlar. Bunun için 2024 yılı başından diplomatik ve askeri hareketlerini hızlandırmışlardır. Irak hükümetini manipulatif siyasetle pasifleştirmişlerdir.
Milyonlarca insanın göç etmesini beraberinde getirecektir
Misak-ı Milli stratejisinin Kurdistan’da başarılması, Irak’ın ve Suriye’nin işgalini, bölgesel çatışmayı ve milyonlarca insanın göç etmesini beraberinde getirecektir. Dolayısıyla Kurdistan’da şu an uygulanan savaş stratejisi tüm Ortadoğu‘yu ve dünyayı ilgilendirmektedir. Ortadoğu’nun da küresel siyaset açısından belirleyici olması nedeniyle Türk devletinin bu işgalciliği küresel siyaseti de doğrudan etkileyecektir.
Biz imzası aşağıda bulunan Kürt siyasi partileri ve sivil toplum örgütleri, başta Irak ve Suriye hükümetleri olmak üzere Arap Ligi, uluslararası hukuk normlarının uygulanmasından sorumlu BM olmak üzere Türk devletinin de üyesi olduğu AK ve NATO ile Türk devletiyle stratejik ilişkilerde olan AB ve ABD’ye bu işgali durdurmaları çağrısında bulunuyoruz. Kürtler olarak şimdiye kadar hiçbir işgalciye boyun eğmedik. Ülkemiz ve özgür geleceğimiz için direnişte kararlı olduğumuzu belirtirken, herkesi ateş topuna dönmüş Türk devletini durdurmaya ve Kürt sorununun siyasal çözümü için inisiyatif almaya davet ediyoruz.”
Açık mektupta imzacı olanlar şu şekilde:
“Kurdistan Ulusal Kongresi (KNK) Dış İlişkiler Komisyonu, Kurdistan Yurtseverler Birliği (YNK), Demokratik Birlik Partisi (PYD), Gorran Hareketi (GORAN), Kurdistan Demokratik Sosyalist Partis, Kurdistan İslam Partisi (PÎK), Avrupa Kurdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCDK-E), Kurdistan Komünist Partisi, Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Kurdistan Êzidîler Federasyonu (NAV-YEK), Demokratik Aleviler Federasyonu (FEDA), Avrupa Süryani Birliği (ESU), Süryani Birliği Partisi, Kurdistan Emekçiler Partisi, Suriye Demokratik Kürt Partisi (PDKS), Demokratik Kürt Sol Partisi-Suriye (P.Ç.DK-S), Suriye Kürt Sol Partisi (PÇK-S), Demokratik Kürt Partisi (PDK-S – El Partî), Kawa Hareketi, Kurdistan Kurtuluş Partisi (KKP), Kurdistan Yeşiller Partisi-Avrupa Temsilciliği, Brüksel Kürt Enstitüsü, Almanya Kürt Enstitüsü, Stockholm Kürt Enstitüsü, Demokratik Yarsan Örgütü, Özgür Ulusal Birlik Partisi (PYNA), Çağdaş Kurdistan-Suriye Hareketi (TNKS), Şengal Sürgün Meclisi (MŞD), Mala Kurdan, Kurdistan Adalet Grubu, Kurdistan Bağımsızlık İttifakı, Süryani Betnahrin Halklar Kongresi, İran Kurdistanı Komala Partisi (KOMALA), Kurdistan Özgürlük Partisi (PAK), Mezopotamya Demokratik Değişim Partisi, Kurdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK), Kurdistan Yeşiller Partisi, Kurdistan Komünist Partisi (KKP), Orta Anadolu Kürtleri Platformu (PKAN-E), Hewramanlar Platformu, Suriye Kürt Birlik Partisi (El Wehdê), Kurdistan Halk Özgürlük Hareketi (Tevgera Azadî), Kurdistan Topluluklar Birliği (KCK), Suriyeli Êzidîler Birliği, Kurdistan İşçi Partisi (PKK),Kurdistan Öğretmenler Birliği (YMK),Kurdistan Ulusal Demokratik Birliği (YNDK).”