Haber Merkezi- Doğu Kürdistan Özgür Kadın Topluluğu (KJAR), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Suriye’den çıkarıldığı 9 Ekim uluslararası komplonun yıldönümü nedeniyle yazılı açıklamada bulundu. 9 Ekim 1998’de hayata geçirilen uluslararası komplosunun üzerinden 25 yıl geçtiği belirtilen açıklamada, “Bu yıllarda kapitalist sistemin ve ulus-devletlerin Ortadoğu ve Kürdistan'daki saldırıları gün geçtikçe arttı. Bölge halklarının kazanımlarına ve değerlerine yönelik saldırılar yapıldı. Ortadoğu ve Kürdistan’da savaşı körükleyen planlar hayata geçiriliyor. Her geçen gün komplonun amacı daha da netleşiyordu” denildi.

KJAR’ın açıklamasının devamında şunlara yer verildi:

“İktidarlar arasındaki açık görüşmelerde Kürt halkına yönelik soykırım doğrultusunda planlar yapıldı. Kürt coğrafyasına yapılan tüm müdahaleler bölge halkının köklerine umutsuzluk aşılamaya yöneliktir. Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan'ın düşünce ve fikirleri bölge halkının yüreğine bir kez daha umut aşıladı. Bu umudun nedeni gerillaların yıllar süren mücadele ve direnişi ile Kürt halkının mücadelesinin yaygınlaşması ve Önder Apo’nun felsefesinin Ortadoğu'da ve dünyada evrenselleşmesidir.

Kürt kadınlarının örgütlü gücü dünya kadınlarına örnek oldu

Çıkarcı ataerkil sistem halka, özellikle de kadınlara sunduğu her tanım, onları gerileten tanımdır. Böyle bir sistemin gölgesinde kadınlar, gerçek kimlikleri ve varoluşları hakkında konuşamadılar, mağdur edildiler, hakları ve güçleri ellerinden alındı. Böyle bir sistemde kadınlar kendi adlarına konuşamadı, önceden belirlenmiş tanımlara göre adım atmak zorunda bırakıldılar. Ancak Apocu hareketle birlikte kadınlar mücadele etti ve gerçek iradesine kavuştu. Kadın gerillaların dağlardaki direnişi, Kürdistan'ın farklı yerlerindeki kadınların örgütlenmesi Türkiye'de, Irak'ta, İran'da, Suriye'de, Ortadoğu'da ve dünyada tüm kadınlara örnek oldu. ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganının tüm dünyaya yayılması, Önder Apo’nun toplumun özgürlüğünün kadınların özgürlüğüne bağlı olduğuna dair düşüncesinin bir örneğidir. Arkasında farklı alanlarda yıllar süren mücadelelerin yattığı bir cümle. Apocu kurtuluş hareketine katılarak kadınlar, savaşabileceklerini, değiştirebileceklerini ve özgür bir gelecek yaratabileceklerini göstermek için yıllarca mücadele ettiler.

Tecrit ile halka dönük saldırılar aynı amaçla yapılmaktadır

Kapitalist sistemin planlarının her geçen gün suya düştüğü açık ancak uluslararası komplonun henüz bitmediğini de belirtmek gerekiyor. Bir yandan Türk faşist iktidarının Rojava ve Başur Kürdistan'a saldırıları artarken, öte yandan ‘Jin, jiyan, azadî’ devriminin öncü güçlerine yönelik baskılar yoğunlaştı. Rojava Kürdistan’ı karanlığın göbeğinde bir umut haline geldi. Kürdistan gerillalarının Avaşîn, Zap ve Metîna'daki direnişi tarihi bir direniştir. Tek cümleyle Önder Apo’ya yönelik uygulanan mutlak ve ağır tecrit ile bölgedeki hegemonik müdahaleler ile faşist Türk iktidarının saldırılarının aynı doğrultuda yapıldığı söylenebilir.

KJAR olarak 9 Ekim uluslararası komployu ve faşist Türk hükümetinin Başur ve Rojava'ya yönelik son saldırılarını kınarken, komployu sona erdirmenin tek yolunun Önder Apo’nun fiziksel özgürlüğü için mücadeleyi genişletmek olduğuna inanıyoruz. Kürdistan'daki soykırım, yıkım ve savaş ancak bu şekilde sonlandırılabilir, özgür ve demokratik bir gelecek kurulabilir. Bu nedenle Önder Apo’ya yönelik uygulanan tecridin sona ermesi ve Önder Apo’nun düşüncelerinin yayılması için başta kadınlar ve gençler olmak üzere toplumun tüm kesimlerinden faaliyetlerini genişletmelerini istiyoruz. Ayrıca insanlığın kazanımlarını savunmak için Kürdistan'ın sesi olun.”