Haber Merkezi- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) 2024 Ocak Raporu’nu açıkladı. Raporda, Bakanlıkların sistematik şekilde kadınların katledilmesine ilişkin verileri tutmadığını ve paylaşmadığına dikkat çekildi.

Ocak ayında 31 kadının katledildiği 21 kadının şüpheli bir şekilde ölü bulunduğunun tespit edildiği raporda, “Öldürülen 31 kadından 6’sı boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 1’i ekonomik bahanelerle, 1’i annesini koruduğu için öldürüldü. 23’ünün ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi” denildi.

‘Şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor’

23 kadının hangi bahaneyle katledildiğinin tespit edilememesinin, kadına yönelik şiddetin ve kadınların katledilmesinin görünmez kılınmasının bir sonucu olduğunun belirtildiği raporda, “Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor” diye kaydedildi.

Kadınların yüzde 35’inin faili evli olduğu erkek

Kadınların 11’inin evli olduğu erkek, 5’i eskiden evli olduğu erkek, 3’ü birlikte olduğu erkek, 3’ü tanıdığı biri, 3’ü akrabası, 2’si eskiden birlikte olduğu erkek, 2’si babası, 1’i oğlu, 1’i tanımadığı biri tarafından katledildiğinin belirtildiği raporda, “Bu ay kadınların yüzde 35’i evli olduğu erkek tarafından öldürüldü” diye belirtildi.

Kadınlar en çok evlerinde katledildi

Rapora göre; katledilen kadınların 19’u evinde, 7’si sokakta, 2’si eğlence mekanında, 2’si kamusal alanda, 1’i arabada katledildi. Bu ay katledilen kadınların yüzde 61’i evlerinde katledildi. Kadınların, 19’u ateşli silahlarla, 9’u kesici aletle, 2’si boğularak katledildi. 1 kadının nasıl katledildiği tespit edilemedi. Katledilen kadınların yüzde 61’i ateşli silah ile öldürüldü. Katledilen 31 kadının 11’inde failler başkasını da katletti veya yaraladı.

‘Faillere cesaret veren her karar bu trajedilerin ortak suçlusudur’

Öne çıkan verilerin erkek şiddetinin, yalnızca kadınları değil onların yanında bulunan çocuklara, aile üyelerine veya sadece kadınları korumak için müdahale edenlerin de hayatlarını tehdit ettiğini gösterdiğine dikkat çekilen raporda, bu durumun cezasızlık kültürünün ve caydırıcı olmayan politikaların sonucu olduğuna işaret edildi. Raporda, “Her bir kadın cinayeti, yetkililerin kadınların can güvenliğini korumak yerine şiddeti görmezden gelen tutumlarının sonucudur. Faillere cesaret veren her karar ve politika, bu trajedilerin ortak suçlusudur. Kadın meclisleri olarak, bu suç ortaklığına karşı duruşumuzu sürdüreceğiz ve kadınların hayatlarını, haklarını ve özgürlüklerini korumak için mücadelemizi kararlılıkla devam ettireceğiz” denildi.

‘Hiçbirinden vazgeçmeye niyetimiz yok’

Türkiye'de yerel seçimler yaklaşırken, kadınların siyasi temsiliyetinin eşitlikten uzak, kadın adayların ciddi oranda eksik olduğu acı bir gerçeği yansıttığına dikkat çekilen raporda, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelede belediyelerin yeri oldukça önemlidir. Yerel yönetimlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı politikalar üretmesi, kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasal hayatta tam anlamıyla özgürleşmesi için elzem” diye kaydedildi.

Siyasi iktidarın kadınları ve çocukları korumak yerine eşit yurttaşlık haklarına saldırdığına vurgu yapılan raporda, “Kadınları güçlendiren, özgürleştiren ve koruyan politikalar artık bir zorunlulukken haklarımızın tartışmaya açılmasını kabul etmiyoruz. Tüm haklarımız 100 yılı aşkın süredir mücadele eden kadın hareketinin kazanımıdır. Hiçbirinden vazgeçmeye niyetimiz yok. Eğitimde, çalışma yaşamında, hukuki düzenlemelerde hiçbir yerde gerici politikaların uygulanmasına izin vermeyeceğiz” denildi.