SORGÜL ŞÊXO

Hesekê - Kuzey ve Doğu Suriye'de Dêrazor’un özgürleştirilmesinin ardından binlerce IŞİD’li aile Hol Kampı'na nakledildi. Askeri alanda yenilgiye uğrayan IŞİD, Hol Kampı’nda ideolojik olarak yeniden örgütlendi. Eşbal El-Xilaf çocukları da El-Hisbê kadınları tarafından oluşturuldu. Eşbal El-Xilaf çocuklarının Hol Kampı'ndan kaçırılması için onlarca girişimde bulunuldu. İç Güvenlik Güçlerinin Hol Kampı Sorumlusu Lema Semîr, konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.

‘Çocuklar insan katletmek üzerinden büyütülüyor’

IŞİD'li kadınların ve ailelerin nakledilmesinin ardından Hol Kampı’nda suçlar işlenmeye başlandığını belirten Lema Semîr, "IŞİD fikirlerini empoze etmek için Iraklı mültecilere yönelik katliam suçlarına başladı. 2019'dan bu yana ideolojik ve askeri alanda aşırıcı fikirlere dayalı olan IŞİD, yeni nesilleri de yönlendirmeye başlamıştı. Hafif ve orta silahlarla ilgili askeri eğitime ilişkin birçok kitap bulundu ve el konuldu. Çocuklar, kan dökmek ve insan katletmek üzerinden büyütülüyor. IŞİD, çocuklara kandan katliamdan başka bir şey sunmadı” diye konuştu.

‘Çocukları kaçırma girişimleri durduruldu’

Türk devleti ve MİT'in perspektifiyle IŞİD’in uyuyan hücrelerinin çocuk kaçırma planlarına dikkat çeken Sema Semîr, şunları aktardı: "Eşbal El-Xilaf’ın çocuklarının kaçırılması için birçok hukuk dışı yollardan birçok girişimde bulunuldu. İşgal altındaki bölgelerde dahi izlerine ulaşıldı. Kaçırma girişimleri İç Güvenlik Güçleri ve birimleri tarafından durduruldu. Bölgemizin güvenliği açısından büyük tehdit oluşturan Eşbal El-Xilaf’ın yeni dönemin IŞİD'i olacağı belirtiliyor. İşgal altındaki Girê Spî, Sêrekanîyê gibi bölgelerdeki MİT tarafından Hol Kampı’ndan kaçırılmaya çalışılan çok sayıda IŞİD’li çocuk tutuklandı.”

‘Türk devleti Hol Kampı’na da ulaşmaya çalıştı’

Lema Semîr, Türk devletinin IŞİD'i Kuzey ve Doğu Suriye'deki sağ kolu olarak gördüğünü ifade ederek, "Türk devleti Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılara başladığında, IŞİD’li ailelerin ve kadınların bulunduğu Hol Kampı’na da ulaşmaya çalıştı. Sayılarının çokluğu nedeniyle yeni bir IŞİD örgütünün oluşması bekleniyor ve bu durum bölgenin güvenliğini ve istikrarını tehdidin yanı sıra tüm dünya için bir tehdit haline gelebilir” dedi.

‘Kamptaki tehlikeyi kontrol altına almaya çalışıyoruz’

Halkın güvenliği için sürekli devriye halinde olduklarını kaydeden Lema Semîr, sözlerine şöyle devam etti:

“Kamptaki tehlikeyi kontrol altına almaya çalışıyoruz ama bu şekilde kontrol edemiyoruz. Çünkü kamptaki IŞİD’li aileler Türk devletinin savaş ve keşif uçaklarının uçuşunu kendi çıkış saatleri olarak görüyorlar. Çünkü savaş ve keşif uçağı sesi duyulduğunda birlikte daha fazla harekete geçiyorlar. Karışıklık yaratıyorlar ve kötülük yapmaya başlıyorlar. İç Güvenlik Güçleri olarak devriyelerimizi ve güvenlik noktalarımızı artırdık. 27 Ocak'ta başlayıp sona eren üçüncü insani ve güvenlik operasyonuyla çetelerin tehlikesini sınırlayacağız.”