‘Kayyımları da zihniyetlerini de sileceğiz belediyelerimizi geri alacağız’

Yerel seçim çalışmalarını sürdüren DEM Partili kadınlar, “Kayyımlar gidecek biz geleceğiz” diyerek, milyonlarca seçmenin iradesini gasp eden Kayyımlardan belediyeleri geri alacaklarını söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Türkiye’de gerçekleşecek 31 Mart yerel seçimlerinde göstereceği adayları 13-14 Ocak’ta 50 merkezde yapılacak ön seçimle belirleyecek. Ön seçimlerde, milletvekilleri, Parti Meclisi, Kadın Meclisi, Gençlik Meclisi üyeleri ile ilçe yöneticileri, sivil toplum kurumları temsilcileri görev alacak. Adayların belirlenmesinin ardından yerel seçim çalışmalarının startı verilecek.

31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilen yerel seçimlerde, 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplam 65 belediyeyi kazanan HDP’nin bin 230 belediye meclis üyesi, 101 il genel meclis üyesi seçildi. Ancak İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla HDP’nin kazandığı Amed, Wan ve Mêrdin büyükşehir belediyeleri ile 5'i il, 33'ü ilçe ve 7'si belde belediyesi olmak üzere toplam 48 belediyesine Kayyım atandı. Kayyım atanan belediyelerde 807’si HDP’li toplam bin 139 meclis üyesinin üyeliği de feshedildi. 6 belediye başkanına "KHK'lı olduğu" gerekçesiyle mazbata verilmedi. Kayyım atanmayan HDP’li belediye sayısı ise 6 olarak kaldı. Milyonlarca seçmenin iradesi de kayyımlar uygulamasıyla gasp edilmiş oldu.

Yerel seçim çalışmaları ve hazırlıklarına ilişkin DEM Partili kadınlarla konuştuk.

‘Mücadeleye halkla başladık halkla devam edeceğiz’

   
     
         

DEM Partili Methiye Çakmak, sadece seçimlerde değil her dönemde halkın yanında yer almak gerektiğini dile getirerek, “Halkın yanına seçimden seçime gidiyoruz. Bu noktada halkın yaptığı eleştiri doğru bir eleştiridir. Bizler halkı kazanıp sürekli onlarla yan yana olmalıyız. Onların sorunlarından, hastalıklarından ve yaşadıklarından haberdar olmalıyız. Ancak bu şekilde 90’ların 2002’lerin o örgütlü ruhuna dönebiliriz” dedi. Mücadeleye halkla başladıklarını halkla devam edeceklerini dile getiren Methiye Çakmak, şunları ifade etti:

“Bunun içinde önce halkı dinlememiz ve ona göre çalışma yürütmemiz gerekiyor. Bu parti halkın partisidir. Bugün kim aday olsa da bu halk onlara oy verecek. Çünkü hepsi bizim insanımız. Ama bizler, önce ailelerimizi kazanmalıyız. Bunu da çalışarak yanlarında durarak yapacağız. Gece gündüz çalışmamız gerekiyor. Dürüst, gerçekçi ve yoldaşça bir şekilde çalışma yürütmemiz gerekiyor. Birlik ve bütünlük duygusu ile kayyımları göndereceğiz.”

‘Kayyımlar gidecek bizler geleceğiz’

Evin Yelboğa da kadınların değiştirip dönüştürme gücüne sahip olduğunu belirterek, “Bizlerin amacı da eşit temsiliyetin her alanda yayılmasıdır. Kayyımları göndermek için çok çalışacağız. Bu noktada biz kadınların omuzlarına çok iş düşüyor. Kadınları yerel yönetim çalışmalarına teşvik etmemiz gerekiyor. Bizler başaracağımıza inanıyoruz. Bu noktada sokak sokak ev ev çalışmalarımız devam edecek. Buradan bütün kadınlara çalışmalarımıza katılma ve iradelerine sahip çıkma çağrısında bulunuyorum. Kayyımlar gidecek bizler geleceğiz” şeklinde konuştu.

‘Öz gücümüz ve irademizle bu sürecin üstesinden geleceğiz’

    

Kürde Altun ise büyük bir çalışma ve iradeyle belediyelerini geri alacaklarını söyledi. Kadınlar olarak seçim sürecinde ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını vurgulayan Kürde Altun, şunları dile getirdi:

“Bu seçim sürecinde elimizden ne geliyorsa yapacağız. Kadınlar olarak son damla kanımıza kadar partimizin ve mücadelemizin yanındayız. İrademizin arkasındayız ve onu yeniden almak için her şeyi yapacağız. Kazanmaktan başka şansımız yok. Kürt halkı geriye gitmesin, iradesine ve ana diline sahip çıksın. Bizleri yaşatacak ve yüceltecek olan da budur. Bizler birlik olalım, köylerimize ve kentlerimizde çalışmalar yürütelim istiyoruz. Hep birlikte çalışıp, kazanalım. Bütün Kürtlere bu sesim gitsin, artık herkes oturduğu yerden kalksın. Mücadelemizin ve davamızın arkasında olalım. Bunun için çalışma yürütelim. Biz öz gücümüz ve irademizle bu sürecin üstesinden geleceğiz. Hepimize serkeftin!”

‘Ortak dayanışma olgusunu yeniden oluşturalım’

    

90’larda yakalanan ortak dayanışma ruhunun yeniden oluşturulması gerektiğini belirten Gülistan Atasoy, partilerine yönelik yürütülen sistematik saldırıların bu dayanışmayla bertaraf edilebileceğini söyledi. Gülistan Atasoy, şunları kaydetti:

“Öncelikle şunu ifade etmek gerekiyor, Türkiye’de merkezileşen yapının halklar, özellikle de kadınlar üzerindeki baskı politikaları giderek artıyor. Bu en fazla Kürdistan coğrafyasında Kürt kadınlarını ve Kürt gençlerini etkiliyor. Bir yandan göç politikaları ile burayı kimliksizleştirmek isterken bir yandan da sürekli olarak kadın kazanımlarını yok sayan politikaları ile bütün saldırılarını iç içe sürdürüyor. Bunu tescili de iki dönemdir süregelen kayyım rejimi ile kendini göstermektedir. Dolayısıyla yaklaşan seçimlerde ilk olarak yapmamız gereken kendi irademize ve kendi kimliğimize sahip çıkmak. Halkla beraber tıpkı 90’lardaki gibi o büyük duyguyu yeniden yaşayıp kentlerimizi ve kimliğimize en başta da mücadelemize sahip çıkmaktır.”

‘Yerel yönetimler yerel demokrasinin inşasında önemli bir araç’

Yerel yönetimlerin yerel demokrasinin inşasında çok önemli bir araç olduğuna vurgu yapan Gülistan Atasoy, “Bu kadar merkezi otoriter bir yapının kendini tüm yaşamda hissettirdiği bir dönemde yerel demokrasiyi yeniden inşa etmek, kadınları özne kılmak bunu ortaya koyacak bir mücadele pratiği sergilemek zorundayız. Bizler tıpkı 90’larda ilk belediyeleri kazandığımız dönemdeki gibi ortak dayanışmayı bugünün koşullarında yeniden yaratmalıyız. Öncelikle Kayyımları Kürdistan’dan zihniyetleriyle beraber söküp atalım ve daha sonra da kendi kültürümüzle oluşturacağımız demokratik kent yönetimini hep beraber kuralım. Çağrımız kadınlara ve gençleredir; gelin mücadelemizde el ele kol kola verelim. Hep beraber bu imha ve inkâr politikalarına son verelim. Kentlerimizi hep beraber yönetelim” şeklinde konuştu.

‘Kazanımlarımızı almaya geliyoruz’

    

Beybun Aslan da kayyımların kadın kazanımlarına dönük saldırıları ve özel savaş politikalarına karşı, kadınlar olarak “bizler buradayız” dediklerini belirterek, şunları kaydetti:

“Biz kadınlar her yerdeyiz ve kazanımlarımızı yeniden almak için her şeyi yapacağız. Aday adaylığı yapan her kadın arkadaşın çalışmaları sokak sokak sürüyor. Kürdistan halkı eski ruhu arıyor ve bu süreç o ruhu yeniden yakalama süreci. Bizler hem gücümüze hem de irademize güveniyoruz. Biz genç kadınlar elimizden ne geliyorsa yapacağız. İrademize el koymak isteyenlere müsaade etmeyeceğiz. Biz kadınlar çalışmamız ve kararlılığımızla kazanımlarımızı yeniden almaya geliyoruz.”