‘Kayıplar bulunsun’ eylemi 750’nci haftasında

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 750’nci haftasında 1992’de silahlı saldırı sonucu katledilen Ramazan Yüce için adalet istedi.

Amed- İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eylemlerinin 750’nci haftasında Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Eylemde faili meçhul katledilen ve kaybettirilenlerin fotoğraflarının yer aldığı pankart açıldı. Bu haftaki eylemde 29 Haziran 1992’de Amed’in Farqîn (Silvan) ilçesinde katledilen Ramazan Yüce’nin failleri soruldu.

‘30 yılı aşkın bir süredir her yerde adalet arayışı sürüyor’

Eylemde ilk olarak konuşan İHD Amed Şube Başkanı Abdullah Zeytun, sistematik devlet şiddetine, devletin 90’lı yıllarda ve sonrasında uyguladığı ağır insan hakları ihlaline, cezasızlık uygulamalarına karşı adalet ve hakikat mücadelelerinin 750’nci haftasına girdiğini hatırlattı. 30 yılı aşkın bir süredir adliye koridorlarında ve seslerinin ulaştıkları her yerde, geçmişte yaşatılan ağır insan hakları ihlallerine karşı adalet arayışında bulunduklarını ifade eden Abdullah Zeytun, devletin sistematik şiddetine karşı hesaplaşma ve yüzleşmenin yol ve yöntemlerini aradıklarını söyledi.

Bütün bu suskunluk ve sessizliğe karşı hiçbir şekilde sözlerini sakınmadıklarını vurgulayan Abdullah Zeytun, “Mücadelenizle bir gedik açmaya çalıştık. Sistematik şiddete karşı örgütlü bir şekilde bütün hak ve demokratik örgütlerle bir arada olarak bu mücadelemizi sürdürdük ve sürdürmeye de kararlıyız” dedi.  

Emine Akşahin: Analarımızın yüreğindeki acı dinmedi

Katledilen Ramazan Yüce’nin arkadaşı olan Eğitim Sen 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin yaptığı konuşmada Ramazan Yüce’nin Eğitim Sen’de yöneticilik yapan iyi bir eğitimci olduğunu anlattı. Emine Akşahin, şunları ifade etti:

“Ramazan Yüce emek ve demokrasi mücadelesi veren bir kişiydi. Bir gün sokakta faili belli kişiler tarafından katledildi. 90’lı yıllar Türkiye’nin karanlık tarihi olarak bilinen, o dönemde coğrafyada Kürt toplumun her kesiminden insanın zorla kaybettirme, infaz etme ve faili meçhul bir şekilde cinayetlerin işlendiği sistematik bir şekilde insanlık suçu işlendiği yıllardır. Politik duruşu olan binlerce Kürt, karanlık güçler tarafından katledildi. Onlarca yıl geçmesine rağmen analarımızın yüreğindeki yara ve acı, gözlerindeki yaş hiç dinmemiştir. Bunun sebebi de tamamlanmamış yas sürecidir.”

Adaletin ve toplumsal barışın sağlanması için o dönemin karanlığının aydınlatılması gerektiğini vurgulayan Emine Akşahin “Tarihimizle yüzleşmemiz gerekiyor. Bu sürecin bir parçası olarak, bizler de arkadaşlarımızın mücadelesini devraldık. Adaletin sağlanması ve faillerin yargı önünde hesap vermesi için bizler de mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

 Defalarca gözaltına alındı işkence edildi

Emine Akşehin’in konuşmasının ardından İHD Amed Şube Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz, Ramazan Yüce’nin hikayesini okudu. Farqîn’de yaşayan Ramazan Yüce’nin 7 çocuğu olduğunu ve Silvan Yatılı Bölge Okulu’nda hizmetli kadrosunda görev yaptığını aktardı. Fırat Akdeniz, 1980 darbesinden sonra gözaltına alınarak yoğun bir işkence döneminden sonra serbest bırakılan Ramazan Yüce’nin daha sonrasında defalarca yine gözaltına alınıp serbest bırakıldığını anlattı.

 Hizbullah saldırısına maruz kaldı

Farqin ilçesinde 1991-1997 yılları arasında yoğun bir faili meçhul cinayetler dönemi yaşandığını belirten Fırat Akdeniz, Ramazan Yüce’nin hikayesine ilişkin şunları aktardı:

“Hizbullah Örgütü, o dönemde devletin sınırsız desteğini arkasına alarak özellikle ilçe merkezinde sivil halka yönelik yüzlerce faili meçhul cinayete karışır. Bu cinayetlere kurban gidenlerden biri de Ramazan Yüce olur. Ramazan Yüce’nin büyük kızı da o dönemde Hizbullah saldırısı sonucu ağır yaralanarak kurtulur. Aile o dönmede sürekli baskı ve tehdit altında olur. 29 Haziran 1992 tarihinde Ramazan Yüce dışardan liseyi bitirme sınavı için Diyarbakır’a gider. O sabah eşine ‘Ben gidiyorum, ama kötü rüyalar gördüm, bana bir şey olursa nişanlı olan kızımı evlendirin’ der. Diyarbakır’dan Silvan’a gelmek üzereyken kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce Lalebey Sokak’ta arkadan silahlı saldırıya uğrar. Ramazan Yüce orada hayatını kaybeder.

Cenazesi Silvan ilçe merkezine kaldırılarak defnedilir. Taziyenin kalabalık geçmesinden dolayı, yine o dönemin karanlık güçleri tarafından cenaze töreninde saldırı gerçekleştirilir. Olay o tarihten günümüze faili meçhul olarak kayıtlara geçer. Bir kez daha burada gerçeklerin ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilip yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını istiyoruz. Bundan tam 31 yıl önce bu kentin dar sokaklarından birinde katledilen Ramazan Yüce İçin adalet istiyoruz.”

 Açıklama, bir dakikalık oturma eylemiyle son buldu.