HANAN HARITE

Fas- Avukat Ghizlan Al-Mamouni, boşandıktan sonra çocuklarıyla ilgili yasal olarak hangi hakları olduğunu bilmediğini görmesiyle “Kayfa Mama Kayfa Baba” derneğini kurmaya karar verir. Ghizlan Al-Mamouni, çocuklarının yasal vasiliğini alana kadar verdiği uzun mücadeleyi anlattı.

‘Avukat olmama rağmen yasal vasilik için uzun bir mücadele verdim’

Ghizlan Al-Mamouni, “Çocuklarım olmadan yurtdışına nasıl gidebileceğimi bilmiyordum. Çocuklarıma bir hesap açtım ve kendi şahsi paramı da bu hesaba yatırdım. Ancak boşandığım için bu hesaptan kendi paramı çekemiyordum. İşte o zaman iki cinsiyet arasındaki ayrımın sadece kültürümüzde değil, yasalarda da olduğunu anladım” dedi. Avukat olmasına ve yasaları iyi bilmesine rağmen çocuklar için yasal vasilik alana kadar uzun bir mücadeleye girdiğini söyleyen Ghizlan Al-Mamouni, bu zorluklardan yola çıkarak “Kayfa Mama Kayfa Baba” derneğini kurmak için çalışmalara başladığını söyledi.

‘Maalesef çocukların velayeti cinsiyete dayalı’

Çocuklarını yeni okullara götüremeyen, resmi belgelerini alamayan, baskı ve ayrımcılığa maruz kalan kadınlar için çalıştıklarını dile getiren Ghizlan Al-Mamouni, şunları ifade etti:

“Ayrıca çocukları olumsuz etkileyen ve olanaklarını kaybetmelerine neden olan diğer tüm engellerle birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz. Boşanma durumunda bazı babalar nafaka ödemezler ve bu çocukların tüm sorumlulukları anneye düşer. Maalesef çocukların velayeti cinsiyete dayalıdır, bu da çocukların babalarına hak tanımaktadır ve aile hukukuna aykırıdır. Dernek olarak, Aile Kanununda, Velayet Kanununda değişiklikler yapılması için mücadele ediyoruz. Ebeveynlerin sorumluluğu paylaşılır, bu nedenle anne baba her ikisi de çocukların hakkında karar verebilmelidir.”

‘Sokak protestolarını önemsiyoruz’

Derneğin diğer çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Ghizlan Al-Mamouni, “Sokaklar, kadınların acılarını ifade etme, her iki cinsiyet arasındaki adalet için seslerini yükseltme ve haklarını talep etme fırsatı veriyor. Bu nedenle sokak protestolarını önemsiyoruz. Derneğin talepleri sadece genel olarak aile hukukunu değiştirmek değil, aynı zamanda eşitliği sağlamak ve ayrımcılığı durdurmak için Ceza Kanunun bireysel özgürlüğü sınırlayan kısımlarını değiştirmek istiyor” şeklinde konuştu.

‘Toplumsal değişimlere göre yasalar da değiştirilmeli’

Yasalarda eşitliğin uygulanmasını engelleyen birçok sorun olduğuna dikkat çeken Ghizlan Al-Mamouni, “Bu nedenle aile hukukuna ve cezalara dönmek önemlidir. Çünkü toplumsal değişmelere göre yasaların da değiştirilmesi gerekir. Bu nedenle işgalciler tarafından konulan bazı kanun hükümleri var ve bunların iade edilmesi gerekiyor. Çünkü bu kanunlar artık Fas toplumundaki mevcut gelişmelere uygun değil” dedi.

Ghizlan Al-Mamouni, yasaların değiştirilmesi için ciddi bir çalışma yürütülmesi çağrısında bulunarak, “Yasalar çocukların çıkarlarını temel almalı, her türlü ayrımcılık, baskı ve cinsiyetler arası eşitsizlik ortadan kaldırılmalı” diye kaydetti.