‘Kadınların direnişi Filistin toplumunun varlığını koruyacak’

Tunuslu kadınlar, Gazze’deki kadınların zorla başka ülkelere göç ettirilmesine karşı gösterdikleri tavrı desteklediklerini belirterek, “Zorla göçe karşı direnme hakları bulunuyor. Kadınların direnişi, Filistin toplumunun varlığını koruyacak” dedi.

İHLAS HAMRUNİ

Tunus- İsrail’in Gazze’ye dönük saldırılarının üzerinden yaklaşık bir buçuk yıl geçtikten sonra 19 Ocak’ta yapılan ateşkes ile saldırılar bir süre durmasına rağmen 18 Mart’tan bu yana yoğun bombardıman devam ediyor. Gazze’nin yıkılan evlerinin, kullanılamayacak düzeye gelen alt yapısına ve en önemlisi Gazze’de yaşayan Filistinlilere ne olacağı büyük bir soru işaretiydi. ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’de yaşayan halkı başka ülkelere gönderme ve Gazze Şeridi'nin ABD tarafından devralınıp yeniden inşa edilmesini öngören planı küresel çapta büyük tepkilere yol açtı. Tunuslu kadın hakları savunucuları, ABD’nin ve İsrail’in, Gazze’nin demografisini değiştirmeyi istemesiyle bölgeyi yeniden inşa etme adı altında Gazzelileri başka ülkelere zorla göç ettirme planını kınadı. Aktivistler, bu öneriyi "İnsanlığa karşı bir suç" olarak nitelendirdi.

Gazze’deki kadınlar, ağırlaşan abluka nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya, ölüm tehdidi altında yaşarken, Tunuslu kadın hakları savunucuları ve insan hakları savunucuları, bu önerinin Filistin’in ulusal kimliği için büyük bir tehdit oluşturduğunu ve direniş tarihini yok etmeye yönelik bir girişim olduğunu belirtti.

Kadınların direnişi

Tunuslu kadın hakları aktivistleri, Filistinli kadınların özellikle Gazze’de savaşın getirdiği yıkımlar ve yoksulluk gibi zorluklarla mücadele ettiğini belirterek, kadınların zorla yerlerinden edilmesi, temel haklardan mahrum bırakılmaları ve savaş nedeniyle maruz kaldıkları şiddet gibi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını ifade ettiler.

Kadın hakları savunucusu Sabah Hacı, Filistinli kadınların güvenlik ve yaşam hakkını tehdit eden ciddi tehlikelerle karşılaştığını ve belgelenmiş saha raporlarında cinsel saldırılar da dahil olmak üzere ağır insan hakları ihlallerine uğradıklarını söyleyerek, “Tıbbi malzeme eksikliği ve sağlık hizmetlerine erişimin zorluğu gibi nedenlerle kadınlar sürekli bir tehlike içinde yaşıyor. Çözüm zorla göç ettirme değil, psikolojik ve ekonomik destek sağlamak olmalıdır” dedi.

Sabah Hacı’ya göre çözüm, kadınların toplumun her alanında rol almasını güçlendirmek, karar alma süreçlerine dahil etmek ve Gazze’nin yeniden inşasına katılımlarını sağlamak. Sabah Hacı, devamında şunları ifade etti: "Filistinli kadınlar sadece izleyici değil, direnişin ve mücadelenin temel unsurlarıdır. Kendi topraklarında kalıp zorluklarla yüzleşmeyi, köklerinden koparılmaya tercih ederler.”

Zorla göç ettirilme, kimliksizleştirme

Kadın hakları aktivisti Manal Haki ise Filistinli kadınların tüm zorluklara rağmen direnişte önemli bir rol oynadığını, özellikle sağlık sektöründe ve insani yardım çalışmalarında büyük katkı sağladıklarını ifade etti. "Zorla göç, yalnızca kabul edilemez bir öneri değil, aynı zamanda tüm bir insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur" diyen Manal Haki, kadınların yalnızca toplumun bir parçası değil, aynı zamanda Gazze’nin ve Filistin’in bir yansıması olduğunu belirtti.

Manal Haki, Filistinli kadınların vatanları için mücadele ettiğini ve zorla göçü kesin bir şekilde reddettiklerini vurgulayarak, "Filistinli kadınlar, gökyüzü altında mülteci kamplarında yaşamayı, ülkelerinden sürülmeye tercih ederler. Çünkü zorla göç, onların varlığını ve vatanlarındaki haklarını yok etmeye yönelik bir girişimdir" dedi.

‘Zorla göçe karşı direnme hakları bulunuyor’

Manal Haki, "Direniş kadınlardan başlar ve toplumun gücü onların mücadelesinden doğar" diyerek, Filistinli kadınların her zaman direnişin ve mücadelenin sembolü olduğunu vurguladı. Kadınların zor koşullara uyum sağlama becerileriyle Filistin toplumunun temel direği haline geldiklerini ifade eden Manal Haki, şunları söyledi:

“Filistinli kadınların toplumdaki rolünü güçlendirmek öncelikli olmalıdır. Kadınlar, direniş ve mücadelenin bir parçası ve büyük fedakârlıklarda bulundular. Zorla göçe karşı direnme hakları bulunuyor. Kadınların, Gazze’nin yeniden inşasında aktif rol alması bir tercih değil, bir zorunluluktur.”

Bu nedenle, Filistinli kadın hakları savunucularının, kadınların karar alma süreçlerine katılmasının ve toplumsal yapının korunmasının önemine dikkat çeken Manal Haki, “Kadınların direnişi, Filistin toplumunun varlığını koruyacak” diye belirtti.