İSTANBUL- Kadınlar Birlikte Güçlü “Hayatlarımız Ailenize Sığmaz” şiarıyla  eylem yaptı. Eylem yapan kadınlar “Aile politikalarıyla bizleri nasıl bir hayatın içine hapsetmeye çalıştığınızı biliyoruz .Cezaevlerinde yaşamlarını savunan kadınlar, Kürt siyasetçilerle, hakikatı ortaya çıkaran gazetecilerle dolu, Rojava’yı bombalayan, Suriye’de Kürtler’e karşı savaşmaları için cihatçılara destek veren iktidarın anayasası, hiçbir koşulda bu iktidarın anayasasını kabul etmiyoruz” dedi.

Kadınlar Birlikte Güçlü, aile içerisinde yaşanan kadın katliamları, çocuk tecavüzleri ve şiddete ilişkin "Hayatlarımız Ailenize Sığmaz!" şiarıyla Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde eylem gerçekleştirdi.

"Hayatlarımız ailenize sığmaz” pankartının açıldığı eylem de kadınlar sık sık "Kutsal aile bir yalan", "Gericiliğe hayır", "Kutsal aile bir yalan", "Genel ahlak çok demode canısı", "Binlerce yıllık patriyarkayı bu yüzyıl yıkacağız", "Hayat eve sığmaz", "Kutsal sömürü kadın cinayeti, aileniz çocuk istismarı dolu", "Eşitsizliği yücelten adaletiniz, fıtratınız, değerleriniz batsın", "Boşanın boşanın boşanın", "Görünmeyen emek sesini yükselt", dövizlerini taşıdı.  Sık sık "Jin jiyan azadi", "Yaşasın kadın dayanışması", "Susmuyoruz, korkmuyoruz itaat etmiyoruz", "Aile değiliz kadınız, kadınlar isyandayız", "Hayatımız bizim aileniz sizin olsun" sloganlarını attı. Kadınlar, alkış ve zılgıtlarla basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Basın açıklamasını kitle adına Mor Dayanışma’dan İrem Kayıkçı  okudu.

‘Bugüne kadar direndik’

AKP iktidarının kadına yönelik politikalarına karşı "Hayatlarımız Ailenize Sığmaz" kampanyasıyla devam ettiklerini söyleyen İrem, Kadın haklarına, bedenlerine topyekûn saldırmalarına karşı mücadelelerinden vazgeçmediklerini vurguladı. İrem, "AKP toplum nezdinde kaybettiği rızayı aile politikalarıyla, kadınların aile içinde erkekler tarafından baskı altına alınacağı vaadiyle kazanmaya çalışıyor. Dinci baskılar, LGBTİ+ düşmanlığı, milliyetçilik aile üzerinden yeniden tanımlanıyor. İçinde sömürünün, istismarın, şiddetin olduğu hiçbir aile kutsal değildir. Boşanmanın önlenmesine, nafaka hakkımızın gasp edilmesine, karşı bugüne kadar direndik, bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.

‘Hiçbir koşulda iktidarın anayasası kabul edilemez’ 

"Cezaevlerinde yaşamlarını savunan kadınların, Kürt siyasetçilerle, hakikatı ortaya çıkaran gazetecilerle dolduran bu iktidarın anayasası" olduğuna dikkat çeken İrem, halkaları yoksulluğa sürükleyen iktidarın anayasasını kabul etmediklerini paylaştı. Devletin Rojava'ya yönelik sürdürdüğü savaş politikalarına değinen İrem, “Rojava’yı bombalayan, Suriye’de Kürtler’e karşı savaşmaları için cihatçılara destek veren iktidarın anayasası. Hiçbir koşulda bu iktidarın anayasası kabul edilemez. Aile politikalarınızla bizleri nasıl bir hayatın içine hapsetmeye çalıştığınızı biliyoruz” ifadelerine yer verdi.

‘Nafaka hakkımıza gasp ediliyor’

İşsizlik, yoksulluk, güvencesizlik, günden güne artan emek sömürüsüne boyun eğmeyeceklerini aktaran İrem, "Neoliberal ekonomi politikaları her birimizi gün geçtikçe daha çok yoksullaştırıyor. Ücretli, ücretsiz emeğimiz her şekilde sömürülüyor, sadece aile içinde değil. İşsiz olanlarımız, işsizlik korkusuyla güvencesiz işlerde çalışanlarımız, çocuk doğurdu için işi bırakmak zorunda kalanlarımız, yoksullaştıkça bizlerin sırtına daha çok iş yıkılıyor. Emeğimizin sömürüsüne hayır diyoruz. Emeğimiz ve zamanımız bize ait olana kadar mücadelemizden vazgeçmiyoruz" sözlerine yer verdi.

Yeniden Refah Partisi nafaka süresinin sınırlandırılması için meclise yasa teklifi sunmasını hatırlatan İrem,  boşanma davalarında talep edilen nafakaların birçoğu reddedildiğine değindi. İrem, “ Nafakaların büyük bir bölümü çocuklar için talep ediliyor ve buna rağmen, yine, yoksulluk nafakalarının bile yarısı kabul edilmiyor. Erkeklerin mağdur olduğu yalanı üzerinden nafaka hakkımıza gasp ediliyor. Çocukların sadece bakım yükünü değil maddi yükünü de doğrudan kadınlara yüklemeye çalışıyorlar” diye ifade etti.

‘Hayatı savunan tüm kadınları mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz’ 

İrem, son olarak ta şu sözlere yer verdi: "Kadınlar Birlikte Güçlü diyen bizler bir kez daha üzerimize düşen sorumluluğu alıyoruz. Hayatımızın da haklarımızın da tek güvencesi biziz. LGBTI+’ların ve kadınların özgürlüğüne yönelik körükledikleri bu nefret ve şiddete karşı, yaşamımızı aile ve ev içine sıkıştırılmasına yönelik politikalara karşı hayatı savunan tüm kadınları mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz."