BERÇEM CÛDÎ

Kobanê–Jina Mahsa Amini’nin katledilmesi ardından İran ve Rojhilatê Kurdistan’da kadınlar öncülüğünde başlatılan “Jin, jiyan, azadî” ayaklanmasına dünyanın birçok yerinden destek veriliyor. Kobanêli kadınlar da ‘Jin, jiyan, azadî’ ayaklanmasının İran sınırlarını aşıp küreselleştiğine dikkat çekti. Kadınlardan Fırat Bölgesi Jineoloji Araştırma Merkezi’nden Canê Ebdo, İran ve özellikle Doğu Kürdistan halkının uzun yıllardır devlet zulmüne maruz kaldığını aktararak, kadınlar öncülüğünde başlatılan ayaklanmanın zulme karşı bir başkaldırı olduğuna dikkat çekti.

‘21’inci yüzyılın öncülüğünü Kürt kadınları yapıyor’

Canê Ebdo, “Jina’nın katledilmesi sonrasında halklar sokaklara çıkarak öfkesini dile getirdi. Kamuoyu tepkisinin de yükselmesiyle birlikte İran devlet yetkilileri ülkede şiddeti daha da artırdı. Sokaklara çıkarak özgür ve demokratik bir yaşam isteyen halklara karşı idam, işkence, tutuklama, katliam politikaları devreye konuldu. Kadın iradesine yönelik saldırılar sadece İran ile sınırlı değildir. Zulüm nerede olursa olsun kadınlar başkaldırdığında genellikle katliam politikalarıyla bastırılmaya çalışılır. 21’inci yüzyılın öncülüğünü Kürt kadınları yapıyor. Kürt kadınlar sürekli olarak kapitalist modernitenin hedefindedir” dedi.

‘Jin, jiyan, azadî sloganı sınırları aştı’

 “Jin, jiyan, azadî” ayaklanmasının tüm dünyada büyük bir heyecan yarattığını sözlerine ekleyen Canê Ebdo, “İran ve Rojhilatê Kurdistan’da isyan başladığında rejim güçleri birkaç gün içinde biteceğini zannediyordu. Ancak ‘Jin, jiyan, azadî’ ayaklanması Rojhilat ve İran sınırlarını aştı tüm dünyaya yayıldı. İşte bu yüzden İran rejimi tüm vahşi, yasadışı ve ahlaksız yöntemlerle bu isyanı bastırmaya ve devrim kıvılcımını söndürmeye çalışıyor. En son atlet ve dağcı Mehsa, İran dağlarında katledilmiş halde bulundu. Ancak tüm katliam politikalarına karşı Rojhilatê Kurdistanlı kadınlar özgürlük taleplerini daha da yükseltti” diyerek sözlerini noktaladı.

‘İmkanımız olsaydı Rojhilat Kurdistan’a giderdik’

Kobanê Üniversitesi Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Şivîn Hacî de Doğu Kürdistan'daki öğrencilere desteğini şu sözlerle dile getirdi: "Doğu Kürdistan'daki ayaklanma Jina Mahsa Amini'nin katledilmesiyle başladı. Oradaki isyanın Jina Amini'nin katledilmesi gibi onlarca olayın sonucu olduğunu biliyoruz. Bu isyan tüm gücüyle devam ediyor ve öğrenciler olarak bu isyanı memnuniyetle karşılıyoruz ve keşke imkânımız olsa da Rojhilatê Kurdistan’a gidebilseydik diyoruz. Öte yandan son aylarda kız okullarındaki zehirlenme vakalarını da kınıyoruz.”

‘Kadınların önderliğindeki isyanlar başarıya ulaşacak’

Şivîn Hacî, isyanın kaynağı olan “Jin, jiyan, azadî” felsefesine işaret ederek, "Bu slogan biz kadınlar için bu bir varoluş felsefesidir. Bu nedenle bu isyanın galip geleceğine ve tüm kadınların isteklerine cevap olacağına sonuna kadar inanıyoruz. Sevgiyle, iradeyle, inançla başlayan isyanlarda mutlaka başarı sağlanır. Kobanê devrim alanından Rojhilat’ada sevgi ve desteğimizi sunuyor, onların kesintisiz mücadelesini tüm kalbimizle ve ruhumuzla kucaklıyoruz" mesajını verdi.

‘Kadınlar köleliğe başkaldırıyor’

Kadına yönelik şiddete karşı Sara Derneği üyesi Halime Osman ise, "Egemen sistem kadınları ve halkları yok sayarak kendisini güçlendirmeye çalışıyor. Kadınlar bugün sisteme başkaldırdığı için her alanda şiddet ve baskıyla karşı karşıya kalıyor. İşte bahsettiğimiz gerçek bugün Rojhilat Kurdistan ve İran'da yaşanıyor. Rojhilat’da kadınlar köleliğe başkaldırıyor. Kadınlar artık boyun eğdirilmeyi kabul etmiyor. İran ve Rojhilatê Kurdistan’da toplumun tüm kesimleri ayaklanmaya katıldı. Her gün öğrencilerin zehirlendiğini, katliam politikalarının uygulandığını ve gazetecilerin, sanatçıların, aktivistlerin, sporcuların gözaltına alındıklarını görüyoruz. Tüm bu ihlaller kadınları sindirme ve iradesini kırma politikalarının bir parçasıdır. İran ve Rojhilatlı kadınlar ancak talepleri gerçekleşirse isyanı durduracaktır. Bunun için kadınlar olarak başkaldıracağız ve devrimimize devam edeceğiz. İran, AKP ve BAAS rejimlerini birliğimizle yeneceğiz” diye konuştu.