Kadın Sığınakları Kurultayı’ndan kamuoyuna çağrı

Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı, kadınlara saldırı ve 6284 sayılı Kanun’un hedef haline getirilmesinin birbirinden bağımsız olmadığını belirterek, “Düşmanlığa karşı şiddetsiz, eşit, özgür bir hayat talebini yükseltelim" dedi.

Haber Merkezi- Kadın Sığınakları ve Da(ya)nışma Merkezleri Kurultayı Bileşenleri, kadın kazanımlarına yönelik tehditlere ve Erzincan Kadın Platformu’na yönelik saldırıya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Dünyanın her yerinde kadınların 2023 yılı 8 Mart’ını direniş ve mücadele ile karşıladığının belirtildiği açıklamada, “Türkiye’de yaşayan kadınlar olarak bugünü her yıldan farklı olarak doğal afetler ve büyük yıkımlar arasında geçirdik. Depreme, deprem sonrası destek mekanizmalarının işletilmemesine, yaşanan büyük yıkım ve kıyıma rağmen Türkiye’de yaşayan kadınlar olarak her yerde sokaklarda, alanlarda olmaya devam ettik.” denildi.

‘Tekbir getirerek kadınlara saldırı girişiminde bulundular’

Açıklamada, Erzincan ilinde aralarında Kurultay bileşeni Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği üyelerinin de bulunduğu Erzincan Kadın Platformu’nun 8 Mart’ta yapmak istediği yürüyüş ve basın açıklaması sırasında tekbir getiren bir grubun kadınlara dönük saldırı girişiminde bulunduğu aktarıldı.

Bu sırada alanda bulunan kolluk görevlilerinin saldırgan gruba müdahale etmek yerine kadınları dağıtmaya çalıştığına dikkat çekilen açıklamada, “Yaşanan bu olayın hemen akabinde Konya’da yine tekbir getiren bir grup tarafından Selin Ciğerci’nin açılışını yapacağı güzellik merkezine transfobik bir saldırı gerçekleşmiş, merkezin açılış yapması engellenmiştir” denildi.

‘Gelişmeler birbirinden bağımsız değil’

Tüm bunlar yaşanırken siyasi arenada yaklaşan seçimin etkisiyle hızlanan ittifak görüşmelerinde 6284 Sayılı Kanun’un kaldırılması gündeminin ortaya atıldığına işaret edilen açıklamada, şunları kaydedildi:

“Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lara yönelik şiddete karşı güvencesiz bir yaşam zemini yaratma çabası, şimdi de 6284 sayılı Kanun’u pazarlık haline getirerek devam ediyor. Kuşkusuz hem toplum nezdinde hem de siyasette kadın ve LGBTİ+’ların karşısında radikal dinci grupların ortaya sürülmesi ile 6284 sayılı Kanun’un hedef haline getirilmesi birbirinden bağımsız gelişmeler değil.”

‘Ciddi kaygı yarattı’

Bu saldırıların önümüzdeki süreçte de kazanılmış haklar ile şiddetle mücadele mevzuat-mekanizmaların hedef haline getirileceğine dair ciddi kaygı yarattığının belirtildiği açıklamada, şu çağrı yapıldı: “İstanbul Sözleşmesi gibi kadın mücadelesinin yıllarca verdiği emek sonucu edinilmiş kazanımlarımızdan olan 6284 sayılı Kanun’un da asla pazarlık konusu olamayacağını hatırlatıyoruz. Kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+’lara yöneltilen düşmanca tutum ve engellemeye karşı haklarımızın gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu düşmanlığı karşı kamuoyunu şiddetsiz, eşit ve özgür bir hayat talebini yükseltmeye davet ediyoruz.”