‘Jin jiyan azadî ile kadın devrimine doğru’ konferansında mücadele kararlılığı

TAJÊ öncülüğünde gerçekleştirilen “Jin jiyan azadî ile kadın devrimine doğru” konferansı kadınlar mücadelelerinde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fikir ve felsefesine sahip çıkma ve uygulama kararlılığı ile sona erdi.

Haber Merkezi- Tevgera Azadiya Jinên Êzidî (TAJÊ) tarafından “Jin jiyan azadî ile kadın devrimine doğru” adıyla Şengal’de düzenlenen konferans sona erdi. Konferansa 350 delegenin yanı sıra çok sayıda Êzidî ve Arap kadın katıldı.

2 oturum ve 6 başlıktan oluşan konferansta kadınlar “Kadının direniş tarihinden Jineolojî bilimine”, “Jin jiyan azadînin yorumu” ve “Êzidî kadınlar örgütlülüğü” gibi başlıklarda seminerler verdi.

‘Çalışmalarımızı derinleştirmeliyiz’

Jineolojî Akademisi üyesi Rojhilat Nasır tarafından verilen ilk seminerde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlük paradigmasına yönelik çalışmalarına dikkat çekildi. Rojhilat Nasır, seminerdeki konuşmasında eşbaşkanlık sistemine işaret ederek bu sistemle birlikte kadınların toplumsal alana dahil olduklarını dile getirdi. Avrupa, Rojava, Doğu ve Güney Kürdistan ile tüm dünyada kapsamlı çalışmalar yürütüldüğü belirten Rojhilat Nasır, Jineolojî biliminin Şengal’de geliştirilmesi için öncülük edilmesi gerektiğini söyledi ve “Varlığımızdan söz edeceksek ataerkil ve ulus-devlet zihniyetinden kendimizi kurtarmalıyız. Kadın özgürlüğünün geliştirilmesi için Jineolojî alanındaki çalışmalarımızı derinleştirmeliyiz. Önder Apo, Jineolojî bilimini bizlere tüm sorunlarımıza çözüm bulabilmemiz adına bir görev alanı olarak sundu” şeklinde konuştu.

‘Kadın mücadelesinden korkuyorlar’

“Şîroveya Jin, Jiyan, Azadî” başlıklı seminerde de TAJÊ üyesi Lawa Şengali konuştu. Konferansı İran’da katledilen Jina Mahsa Amini’ye armağan ettiğini belirten Lawa Şengali, ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesinin sahibinin Abdullah Öcalan olduğunu söyleyerek “Devletler ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesinden neden bu kadar korkuyor? Çünkü biliyorlar ki bu felsefe baskı, adaletsizlik ve esaret duvarlarını yıkar, mücadeleyi esas alır. Kadın mücadelesinin yarattığı bu güç, inanç ve ruhtan korkuyorlar” dedi.

Êzidî halkının korunmasında kadınlar etkili

“Rêxistinkirina jinên Êzidî” konulu seminerde konuşan Suham Şengali ise Şengalli kadınlara yönelik çalışmaların geliştirilmesi gerektiğine değindi. Suham Şengali, “Êzidi kadınların fermandan önceki durumlarına bakalım. Irak Ordusu ve peşmerge kaçtı. Êzidi kadınlara kölelik dayatıldı. Êzidi kadınlar ferman yaşanmadan önce oldukça güçsüzdü. Fermanın en ağır bedelini Êzidi kadınlar ödedi” derken toplumda var olan direnişçi ve yurtsever kadın duruşunun Êzidî halkının kültür, dil ve inançlarının onurunun korunmasında büyük bir etkiye sahip olduğunu ifade etti.

Kadınların Rojava Devrimi deneyimi

Konferanstaki ikinci oturumda Suriye Êzidi Birliği üyesi Suad Hüso, “Jiyana Serokatî û Şoreşa Rojava” konulu bir seminer verdi. Irak Hükümeti tarafından Şengal’e gitmesi engellenen Suad Hüso, online katıldı. Suad Hüso, konuşmasında kadınların Rojava Devrimi deneyimlerine dikkat çekti ve “Bizleri kadın özgürlük mücadelesi saflarına katan ve geleceğimizi inşa etmemize öncülük eden Önder Apo’dur. Büyük bir mücadele yürütülüyor. Son 6 yıl içinde büyük işler başardık. Rojava’da Êzidi Kadınlar Birliği olarak kadınların örgütlenmesi ve özsavunmasını geliştirmesi için önemli çalışmalar yapıyoruz” şeklinde konuştu.

Demokratik Ulus paradigmasının inşa edilmesiyle özgürlük mücadelesinin de amacına ulaşacağını ifade eden Suad Hüso, bu yöndeki çalışmaların Şengal’de de yürütülmesi gerektiğine işaret etti. Kadınların her alanda hedef alındıklarını dile getiren Suad Hüso,

“Rojava’da kadınlar ‘Jin, Jiyan, Azadî’ felsefesiyle birlikte toplumsal alanda yürütülen çalışmalara öncülük etmektedir. Toplumun her kesiminden kadın bu çalışmalarda yer almaktadır. Düşman örgütlü olmamızdan korktuğu için kadınları hedef alıyor. Ancak amaçlarına ulaşamayacaklar. Rojava Devrimi Önder Apo’nun felsefesiyle başladı ve büyüyerek her yere yayılıyor. Önder Apo’nun ağır tecrit koşulları altında olmasının bir nedeni de halk ile Önder Apo’nun arasındaki bağın koparılmak istenmesidir. Çünkü düşman çok iyi biliyor ki halk, Önder Apo’dan inanç, mücadele ruhu ve güç almaktadır” diye konuştu.

 ‘Önder Apo’ya borçluyuz’

YJŞ Komutanlığı üyesi Hêza Şengali de “Jin û Parastin” konulu bir seminer verdi. Şengal’de özsavunma güçlerinin Abdullah Öcalan’ın düşünceleriyle inşa edildiğini anlatan Hêza Şengali, kadınların güçlerinin farkında olduğunu ifade etti. Hêza Şengali, “YJŞ’nin kuruluşu Önder Apo’nun paradigmasıyla gerçekleşti. Kadınlar olarak kendi irademiz, inancımız ve umudumuzu dirilterek kendimizi savunma kararı aldık. DAİŞ çetelerinin esir aldığı kadınları geri getirmek için Rakka’ya giden Êzidi kadınlar DAİŞ’e karşı savaştı. Önder Apo, düşmandan intikam almak için özgücümüz etrafında örgütlenmemizi söyledi. Bizler Önder Apo’ya borçluyuz. Mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Özgür Şengal Dağlarında Önder Apo’yla buluşuncaya kadar mücadele edeceğiz” dedi.

Son olarak “Rêxistinkirina jinên cîwan û asta têkoşîna rêxistinkirinê” adıyla seminer veren Êzidi Genç Kadınlar Birliği üyesi Sara Şengali de ilk kez böyle bir konferans yapıldığına işaret ederek “Şehitlerin emeği ve ortaya koyduğu mücadele sayesinde genç kadın örgütlenmesi gelişti. Genç Kadınlar Birliği Şengal’de ilk defa kongre yapıyor. Bizler genç kadınlar olarak örgütlenerek kendimizi eğitebilir, saldırılara cevap olabiliriz. Êzidi kadınlar köleleştirilmiş, baskı altına alınmış ve her türlü şiddete maruz kalmıştı” diye konuştu.

Seminerlerin ardından katılımcı kadınlar da söz alarak görüşlerini dile getirdi. Konferansın son konuşmasını yapan Şengal Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Reham Hasan, Abdullah Öcalan ve tüm katılımcıları tebrik etti. Konferansta Abdullah Öcalan’ın felsefesini özümseyerek bu doğrultuda çalışma ve fiziksel özgürlüğü sağlanıncaya dek kadınların mücadele yürütmesi kararı alındı. Konferans sloganlarla sona erdi.