ROJ HOZAN

Qamişlo- 21’inci yüzyılda ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganı tüm dünyada adeta kadın direnişinin simgesi haline geldi. Kuzey ve Doğu Suriye’de ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganlarıyla yankılanan kadın devrimi tüm işgal saldırılarına rağmen sistemini daha da güçlendirerek tüm Ortadoğu ve dünya halklarına umut oldu. Rojhilat Kürdistan'ında kadınlar bu sloganla yola çıkarak halk ayaklanmasına önderlik ediyor.

Kongra Star Demokratik İlişkiler Üyesi Rûken Ehmed, ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganının temelini Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlük felsefesinden aldığını dile getirerek, kadınların bu sloganla yol aldıığını ifade etti.

‘Kadınlar özgür düşünce ile mücadele alanlarına aktı’

Rûken Ehmed, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın felsefesini kadın özgürlüğü ideolojisinin temeli olarak tanımlayarak;

“Jin, Jiyan, Azadî’ sloganı Önder Apo’nun özgürlük fikrinden doğup tüm dünyaya yayılmıştır. Kadınlar özgür düşünce ile mücadele alanlarına aktı. Ne yazık ki birçok yerde özgürlük düşmanları bu gerçeği saklamak istiyor. ‘Jin jiyan azadî’ fikri Özgürlük Hareketi'nin 40 yıllık emeğinin ve Önder Apo'nun kadın mücadelesinin sonucudur. Ayrıca bu slogan stratejik bir konu olarak da kadın özgürlüğünü temsil ediyor. Kadının özgürlüğü toprağın özgürlüğünden daha ön planda tutulsun, çünkü kadın özgürse toprak da özgür olacaktır” dedi.

‘Slogan kadın özgürlüğünü temsil ediyor’

Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit politikalarının uygulanmasının bu felsefeye yapılmış en büyük saldırı olduğuna sözlerine ekleyen Rûken Ehmed, konuşmasına şu sözlerle devam etti;

"Egemen güçlerin planları mücadele gerçeğini yok etmektir. Bu felsefenin sahibi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan İmralı'da tutsak ve ağır bir tecrit içindedir. ‘Jin jiyan azadî’ sloganı Önder Apo tarafından bir yaşam stratejisi olarak tanımlanmış ve kadının siyasi, askeri ve toplumsal her alanda özgürlüğünü temsil ediyor. Çünkü kadın özgür değilse özgür bir toplum inşa edilemez. Bu gerçek, Özgürlük Hareketi'nin kadın savaşçıları bağlamında da dile getirildi ve bunun Sekîne, Bêrîtan, Sema ve direnişleriyle büyük bir mücadele inşa eden birçok kadın örneği var. 8 Mart 1998 tarihinde Önder Apo, ‘Jin jiyan azadî’  fikrini kutlayarak bu fikri kadınlara sundu. O günden bu yana kadınlar bu sloganla mücadele alanlarında yer almaktadır.”

‘Bu felsefe kadın devrimine büyük bir etkide bulundu’

Abdullah Öcalan felsefesinin kadın devrimine etkisini değerlendiren Rûken Ehmed, "Önder Apo'nun Rojava Kürdistan'ında kalması, kadın iradesinin kabul edilmesinde büyük etki yarattı, ayrıca halkın ve kadınların katılımı büyük başarıların sebebiydi. Rojava Devrimi’nin kadın öncüleri olarak devrimimizi bu özgür felsefeden miras aldık ve bu miras Önder Apo'nun felsefesinin bir parçasıdır. Bu devrimi kabul ettiğimizden beri ‘Jin jiyan azadî’ sloganı sadece bir slogan olarak değil, hayatın gerçekliğine yaymaya çalıştık. Bu konuda Kürdistan, Ortadoğu ve dünya düzeyinde olumlu bir etki yarattık ve bu Rojava Kürdistan Devrimi’nde kadın liderliği gerçeğinde görüldü ve bu uluslararası konferanslarda da dile getirildi” diye ifade etti.

‘İran ayaklanması kadınların kazanımlarından biridir’

İran ve Rojhilat Kürdistan’da ‘Jin, Jiyan, Azadî’ sloganıyla gerçekleşen ayaklanmalara dikkati çeken Rûken Ehmed, İran’da yaşananları ‘kadınların devrimi’ olarak tanımladı ve kadınların kazanımlarından biri olduğunu kaydetti.

“Kürt kadını Jina Mahsa Amini'nin katledilmesinin ardından İran'da başlayan ayaklanma, özgür felsefenin kazanımlarından biriydi ve dünyada büyük bir yankı uyandırdı. İran'daki mollalık sistemi mevcut ulus-devlet sistemlerinden ayrı değildir ve örneğini Türk devletinin kadınlara, sivillere halka uyguladığı saldırılardan görebiliriz. Bugün mevcut eylemler sadece Rojava Kürdistan’da değil, Kuzey Kürdistan ve Federe Kürdistan’da da yürütülmekte ve halkımızı soykırım düzeyinde hedef almaktadır. Rojava Kürdistan'da Türk devletinin saldırıları her gün devam ediyor. Bütün bunlar bize ‘Jin jiyan azadî’  sloganın öylesine çıkmadığını gösteriyor. Kadınların önderlik ettiği 21’inci yüzyıl, iktidar sistemlerinin değiştirilmesi gerektirdiğini ve bunun yerine demokratik sistemlere alternatifler yaratılması gerektiğini gösteriyor.”

‘Egemenler kadın özgürlüğünden korkuyor’

Egemen sistemlerin kadının özgürlüğünden korktuğunu çünkü eğer kadın özgürleşirse özgür bir toplumun oluşacağını kaydeden Rûken Ehmed, “Kadınlar özgürleşirse toplumda birçok değişiklik yaşanacak ve özgür bir nesil oluşacak. Bugün Rojava Kürdistan'da birçok başarıya imza atan kadın devrimi, Ortadoğu'da binlerce yıldır toplumu bölen, mezhepsel ve ulusal savaşları körükleyen iktidar sistemlerine bir yanıttı. Ama kadınların yaşam ve devrim alanlarına katılımının değişim ve dönüşümler getirebileceğini söylüyoruz, çünkü özgürlük felsefesinde kadın hayattır. Soykırım sistemleri de bu gerçeği biliyor, dolayısıyla toplumun iradesini kadınlar üzerinden kırmaya çalışıyorlar ama kadınların konumu net. Kadınlar sonuna kadar değerlerini ve davasını savunacaktır” dedi.

‘21’inci yüzyıl kadınların yüzyılıdır’

Kadınların egemenlere karşı devrimini değerlendiren Rûken Ehmed, 21’inci yüzyılın önceki yüzyıllardan farklı olduğunu söyleyerek şunları söyledi:

“19’uncu yüzyılda burjuva sistemlere karşı bir devrim ve 20’inci yüzyılda sosyalist devrimler yaşandı. Neden 21’inci yüzyıl farklı diyoruz? Çünkü bu yüzyıl faşistlere, diktatörlere ve her türlü baskıya karşı başkaldıranların yüzyılıdır. Ayrıca, bireyler düzeyinde gerçekleşmediği, ancak tüm toplumları ve kuruluşları kapsadığı için daha fazla fırsata sahip ve etkisi daha güçlü. Bu nedenle kadınların davası her yerde aynıdır ve devrim, kadınlara her yerde mücadelelerini güçlendirmeleri için büyük bir fırsat vermiştir. Bunun için kadınların ittifaklarını, stratejik ilişkilerini demokratik konfedaralizme taşıması ve hegemonik sistemlere iyi cevaplar vermesi gerekiyor. Kadınlarımızın başarıları tüm kadınlarındır."