Irak’ta seçim tamamlandı: Yeni isimler değişim yaratacak

Irak’ta İl Genel Meclis seçimleri tamamlandı. Kadınlar, seçim sürecinde maruz kaldıkları baskıları anlatarak, seçilen isimlerin kadın özgürlüğüne dair bir değişim yaratacağını söyledi.

NUR AL-MARSOUMİ

Irak- Irak’ta başkent Bağdat olmak üzere ülkenin güney kentleri ile Kürt adayların da yarıştığı Kerkük, Musul, Xaneqin, Diyala ve Salahaddin’de halk yerel seçimler için dün sandık başına gitti.

15 vilayette 10 yıl sonra yapılan seçimler Federe Kürdistan Bölgesi şehirlerini kapsamadı. İl Genel Meclisi seçimi için oy verme işlemi 18 Aralık sabah saat 07.00 itibariyle başlarken, 18.00’de sona erdi. 166 seçim merkezinde 35 bin 553 sandık kuruldu. Seçimlerde 15 milyon 108 bin 135 kişi oy kullandı. 70 siyasi parti ve koalisyon, 15 ilin tamamında 285 sandalye için yarışırken, yaklaşık 6 bin aday bağımsız olarak seçime katıldı. 285 sandalyeden 75’i kadın kotası için ayrıldı; 10 sandalye de Hristiyan, Êzidî, Şebek, Saîbeya Mendaiyan ve Feylî Kürtleri için azınlık kotasıydı. Kesin sonuçların akşam saatlerinde açıklanması bekleniyor.

Kadın adaylar engellendi

Ülkede 2013 yılından bu yana halk ilk defa İl Genel Meclisi seçimleri için sandık başına gitti. Her 4 yılda bir yapılması gereken seçimler, 2013 sonrası IŞİD saldırıları, güvenlik ve siyasal istikrarsızlık nedeniyle yapılamamıştı. Seçim sürecinde ise birçok kadın aday, taciz edilerek ve hedef alınarak çalışması engellendi. Parlamenter Mahdia Abdel Hassan, konuyu ajansımıza değerlendirdi.

Toplumsal gelenek ve görenekler, erkek egemen zihniyetin sınırlaması nedeniyle Iraklı kadınların toplumsal gerçeklikte birçok tehlikeye maruz kaldığını aktaran Mahdia Abdel Hassan, “Kadınların elde ettiği başarılar, ulaştıkları liderlik ve bakanlık pozisyonlarına rağmen arzu edilen düzeyde veya üstlendikleri mücadele boyutunda olmadıklarını düşünüyoruz” diye belirtti. 

‘Kotanın en az yüzde 25 olması gerekiyor’

Üç bakan yerine 6 bakanın olması gerektiğini dile getiren Mahdia Abdel Hassan, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü gerek aile içinde gerekse de toplum içinde hareketin odağında kadınlar var. Ancak erk zihniyet kadınların liderlik pozisyonlarında yer almalarını engelliyor. Kadınların hem yasama hem de yürütme organlarında karar alma pozisyonlarında yer alması gerektiğini öngören açık ve net bir anayasa maddesi var. Yasaya göre bu oranın yüzde 25'ten az olmaması gerekiyor. Bunun nedeni ise erkek kontrolü, toplumun bakış açısı, modası geçmiş gelenek ve göreneklerdir” şeklinde konuştu.

‘Kadınlar kendilerini kanıtlamalı’

Kadınların tüm bu toplumsal baskılara karşı kendilerini kanıtlamaları gerektiğini aktaran Mahdia Abdel Hassan, şöyle konuştu: "Ayrıca sadece kadınların kadınları desteklemesi yeterli değil, desteğin her iki cinsiyet tarafından da sağlanması gerekiyor çünkü konu iş hayatında tamamlayıcılık gerektiriyor. Popüler bir çevreden olmama rağmen kararlılığım, iradem ve ailemin bana verdiği destek sayesinde liderlik pozisyonlarına gelmemi sağlayan deneyimler yaşadım. Lisans eğitimi alırken siyaset sektörüne girmeye teşvik edildim ve sivil alanda üniversite profesörü ve aktivist olarak işime başladım. Sonrasında seçim kampanyasına katıldım ve şu anda milletvekiliyim. Tüm zorluklara göğüs gerebilmemi sağlayacak çok fazla tecrübem ve dokunulmazlığım var. Bir kadının tüm zorlukların üstesinden gelebilmesi için özgüven sahibi olması gerekir."

‘Değişim yaratacaklarını düşünüyoruz’

Seçmen Buthaina Younis ise, seçim süreçlerinin anayasal bir süreç olduğunu söyleyerek, "Önceki isimlerin seçilmesini istemiyoruz çünkü onlardan gözle görülür bir değişiklik göremedik. Yeni isimlerin seçilmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Yeni isimlerin bir değişim yaratacaklarını, taleplerimize karşı adil olacaklarını umuyoruz. Ayrıca kadınların seçim süreçlerinde önemli roller üstlenmeleri gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

‘Kadınları savunan bir kadroya ihtiyaç var’

Inaam Abbas ise, kadın haklarını savunan ve kadınlara yakın bir kadroya ihtiyaçlarının olduğunu kaydetti. Inaam Abbas, “Erkekleri reddetmiyoruz ancak kadınlar, erkeğin aksine, kadınların ihtiyaçlarını, yaşadıkları sorunları, bunun çözüm yollarını daha iyi analiz edip siyaset üretebilir. Kadınların ihtiyaçlarını ifade etme ve isteme konusunda daha fazla özgürlüğe sahipler" dedi.