Irak’ta ‘kadın sünneti’ yasağa rağmen devam ediyor

Irak’ta yasak olmasına rağmen ‘kadın sünnetinin’ azalsa da hala devam ettiğine işaret eden Wadi Derneği Proje Yöneticisi Şox Mihemed, uygulamanın sona ermesi için caydırıcı cezaların yanı sıra farkındalık çalışmalarının da yapılması gerektiğini söyledi.

ŞÎRÎN SALIH

Silêmanî – Kadınların cinsel organının kasten kesilmesi olan ‘kadın sünneti’ olarak bilinen genital sakatlama, birçok ülkede yasaklanmış olsa da Afrika, Ortadoğu ve Asya ülkelerinde hala uygulanıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre; dünya genelinde en az 200 milyon kız çocuğu ve kadın sünnet edildi, 70 milyon kız çocuğu daha sünnet edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

‘Kadın sünnetinin’ yasaklandığı Irak’ta da bu yasağı ihlal edenlere 1 milyon dinardan 5 milyon dinara kadar para cezası verilse de uygulama sürüyor. Almanya’da 1991 yılında kurulan Alman Wadi Derneği de 1993 yılından bu yana Irak’ta çalışma yürütüyor. Kürdistan Bölgesi’ndeki kadın sorunlarına ilişkin faaliyetlerini sürdüren dernek, ‘kadın sünneti’ uygulamasına ilişkin de çalışıyor.

2021’de 110 kız çocuğu sünnet edildi

Dernek, 2021 yılında Hewlêr’de ve Silêmanî’yeye bağlı Raperîn’de 0 ile 20 yaş arasındaki kız çocuklarının sünnet edilmesiyle ilgili yaptığı ankete, Hewlêr’den 753, Raperîn’den 507 olmak üzere toplam bin 260 kişi katıldı. Ankete göre; Hewlêr’de 85, Raperin’de 25 kız çocuğunun ‘sünnet’ uygulamasına maruz kaldığı tespit edildi. Wadi Derneği Proje Yöneticisi Şox Mihemed, ‘kadın sünnetine’ ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

‘Ortadoğu’da kadın sünneti uygulaması artıyor’

‘Kadın sünnetinin’ geçmiş tarihlerde erkeklerin savaşa gittiği zamanlardan itibaren uygulandığını söyleyen Şox Mihemed, şunları aktardı:

 

“Kadın sünneti zamanla Arap ülkelerine de sıçradı ve Irak’ta bu uygulamadan geri kalmadı. Ancak şimdi Irak ve Ortadoğu'da kadın sünneti oranının giderek artış gösterdiğini görüyoruz. Wadi Derneği 2004 yılından bu yana Kürdistan'da yoğun bir şekilde çalışıyor. Özellikle de Bazian'daki bir anaokulunda çalışırken bazı kız çocukların birkaç gün ortalıkta görünmediğini fark ettiler. Araştırdıklarında ise o kız çocuklarının sünnet edildiği ortaya çıktı.”

 ‘Konu artık Aile İçi Şiddet Yasasının konusu’

Şox Mihemed, 2004 yılında Garmian, Balisan ve Kerkük'ün çeşitli köy ve bölgelerinde Sağlık Bakanlığı ve Wadi tarafından yapılan anketin sonucunda kız çocuklarının yüzde 42'sinin sünnet edildiğinin tespit edildiğine dikkat çekti. Kadın ve kız çocuklarına yönelik bu uygulamaya karşı 2011 yılında 14 bin imza topladıklarını dile getiren Şox Mihemed, “Konu artık Aile İçi Şiddet Yasası’nın bir konusu. Hükümet tarafından 2018'de yayınlanan son istatistiklerde kadın sünnetinin yüzde 11,3'e düştüğü belirtiliyor. Çeşitli seminer ve kurslarla farkındalık yarattık ve ebelerimizi kanun konusunda bilgilendirdik. Yapanlar hakkında ise yasal işlemler başlatılacak” diye konuştu.

‘Şu an vakaların olmaması büyük bir başarıdır’

Germian’ın kız çocuklarının en çok sünnet edildiği yerlerden biri olduğuna dikkat çeken Şox Mihemed, “Şu an kadın sünnet vakalarının olmaması büyük bir başarıdır. Şu anda yaşlı kadınlar diğer kadınları, kız çocuklarını sünnet etmeye teşvik etmiyor. Bu olayın azalmasının temel nedeni kanunlar ve medya aracılığıyla yaptığımız farkındalık çalışmalarıdır” dedi.

‘Tamamen kaldırmak için farkındalık çalışmaları yapılmalı’

Kadın sünnetinin kız çocukları ve kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Şox Mihemed, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kanama gibi birçok olumsuz etkisi vardır. Yaşadıkları korku nedeniyle büyüdükten sonra adet döngüleri ve evlilikleriyle ilgili sorunlar yaşarlar. Bu nedenle çoğu genç kadın evlenmekten korkuyor. Kapalı bir toplum içindeyiz ve çoğu insan sünnet ve diğer konulardan haberdar değil. Toplumumuz ihtiyaç duyduğunda bu alanda konuşacak uzmanlarımız bile yok. Dolayısıyla aile sorunlarının çoğu çocukluk çağındaki kadın sünnetiyle ilgilidir. Bu olguyu tamamen ortadan kaldırmak için caydırıcı cezaların yanı sıra farkındalık çalışmalarının yoğun bir şekilde yapılması gerekiyor.”