ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu Çevresel Adalet Departmanı Ulusal Koordinatörü Inas Al-Abyad, dünyadaki yoksulların yaklaşık yüzde 70'inin ağırlıklı olarak tarım sektöründe ve genel olarak tarımla ilgili sektörlerde çalışan kadınlar olduğunu açıkladı. Toprağı ve kaynakları tehdit eden iklim değişikliğine dikkat çeken Inas Al-Abyad, “İklim değişikliği su kaynaklarını, biyoçeşitliliği doğrudan etkilerken, sağlık ve gıda güvenliğini de tehdit ediyor” sözlerine dikkat çekti.

Yoksul bölgelerdeki kadınların geçimlerini sağlamak için doğal kaynaklarla yakın ilişkilerine rağmen bu kaynaklara erişimlerinin kolay olmadığını belirten Inas Al-Abyad, Kerkennah'da tarım işçilerin, zanaatkâr kadınların ve denizcilerin olduğunu söyledi. Inas Al-Abyad, “Örneğin, Tunus'un güneyindeki Sfaks vilayetinin bölgesi yüksek sıcaklıklara, ısıya, aşırı doğa olaylarına ve biyolojik çeşitliliğin bozulmasına karşı savunmasızdır” dedi.

Kadınlar hazırlıklı değil

İklim değişikliğinin etkileriyle karşı karşıya kalan kadınların eğitim olanaklarının, ekonomik bağımsızlıklarının olmadığını kaydeden Inas Al-Abyad, "Tunus'ta kadınlar hala kilometrelerce uzaktan su getiriyor. Öte yandan balıkçılık sektörünün erkeklerin kontrolünde olması Kerkennah adasında deniz balıkçılığı uygulamasının sürdürülmesinde büyük zorluklar yaşanmaktadır” şeklinde konuştu.

‘Çözüm eğitimde’

Inas Al-Abyad, kadınların kuraklık nedeniyle çektikleri acılar ve bu sorunlarla mücadele etmek için alternatif planlar bulmalarına nasıl yardımcı olunacağı konusunda şunları söyledi: "Çözüm eğitimde, kapasitelerin güçlendirilmesinde ve kadınların iklim finansmanı mekanizmalarına erişimlerinin kolaylaştırılmasında yatıyor. İklim değişikliğine uyum sağlama yeteneği geliştirilmeli, özellikle kadınların finansal bağımsızlığa ulaşmaları sağlanmalı, krizler iyi yönetilmeli, kadınların gelirlerindeki düşüşten kaynaklanan kırılganlığı önlenmeli ve bunun içinde gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesine öncelik verilmeli.”

Korumasız çalıştırılıyorlar

Tunus'taki fabrikaların katı ve sıvı atıklarının sağlığı ve çevreyi olumsuz etkilediğini söyleyen Inas Al-Abyad, “Buralarda çalışan kadınlar ise kimyasal ve tehlikeli maddelere karşı korumasız. Koruyucu eldiven ve giysi olmadan çalıştırılıyorlar. İş kazaları durumunda sağlık güvenceleri olmadığından dolayı da gerekli tedaviyi yapamıyorlar. Büyük emekler sarfediyorlar ancak emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Kadınların haklarına saygı duyulmuyor ve kadınlarda zor koşullar altında çalışmak zorunda bırakılıyorlar” ifadelerinde bulundu.

‘Eğitim süreçleri önemli’

İklim değişiklikleriyle yüzleşmek için kadınların nasıl güçlendirileceği konusunda bilgi veren Inas Al-Abyad, “Kadınların eğitim süreçlerine katılımları özgüvenlerini de artırır. Bilinçlenen kadınlar kendilerini ve ailelerini yaşanan iklim değişikliğinden nasıl koruyacağını bilir. İklim değişikliğini ve zararlarını tartışmak için bölgesel veya küresel düzeyde düzenlenen toplantılarda kadınların varlığı artırılmalı” sözlerine yer verdi. 

Kadınlar için çağrı

Inas Al-Abyad, kadınların güçlerini ve geçim kaynaklarını etkileyen çeşitli çevresel konularda net pozisyonlar almaları için fikirleri formüle etmelerinde desteklenmesi çağrısında bulundu. Inas Al-Abyad, iklim değişikliğiyle mücadelede kadın dayanışmasının önemine ilişkin olarak, "Kadınların ortak çabalarının ve bu konuyla ilgili kuruluşlar ile kadın örgütleri arasında bir ağ oluşturmak ve karar vericilere adil davranmaları için baskı yapmak için çabalamanın önemine inanıyoruz. Yerel ve uluslararası düzeyde çözümler formüle edilirken, iklim politikaları ve cinsiyet yaklaşımı dikkate alınmalıdır” diye kaydetti.