HTŞ kontrol noktalarında kadınlara taciz: Telefonları ve Wi-Fi bağlantıları denetleniyor

1 Nisan anlaşmasına rağmen cihatçı HTŞ, seyyar kontrol noktaları kurmaya devam ediyor ve bu noktalarda kadınlara yönelik tacizler artıyor. Duruma tepki gösteren kadınlar, anlaşmaya uyulması çağrısında bulundu.

SERİN MUHAMED

Halep - Halep’te artan güvenlik ve insani kriz ortamında, Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahalleleri, Suriye geçici yönetimine bağlı cihatçı Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) tarafından 6 Ekim’de kuşatıldı. Kuşatma, bölgeye giriş-çıkışları ve temel ihtiyaçların (gıda, yakıt, ilaç) ulaştırılmasını büyük ölçüde engelledi. Duruma tepki gösteren mahalle sakinleri, kuşatmanın kaldırılması talebiyle kitlesel protestolar düzenledi. Gösterilere sert müdahale sonucu yaralanmalar ve ölümler yaşandı; bu da toplumsal öfkeyi daha da artırdı. 7 Ekim'de, her iki tarafın da anlaşmayı ihlal etmeme taahhüdüyle Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahallelerindeki tüm askeri operasyonların durdurulması konusunda bir anlaşmaya varıldı.

Ancak cihatçı HTŞ’nin her iki mahallenin çevresine yeni kontrol noktaları kurması, kuşatmanın farklı bir biçimde sürdüğü izlenimini yaratarak anlaşmanın geleceği konusunda endişe yarattı.

Eşrefiyê ve Şêxmeqsûd mahallelerindeki kadınlar, geçici kontrol noktalarında tacize uğruyor; çantaları ve telefonları izinsiz aranırken, her iki mahalleye giriş-çıkışlar ciddi şekilde kısıtlandı. Abluka altındaki mahallelerde yaşayan kadınlar geçici kontrol noktalarında yaşadıkları hak ihlallerini ajansımıza anlattı.

Kadınların telefonları izinsiz inceleniyor

Şêxmeqsûd mahallesinden Dilan Ali, HTŞ cihatçılarının Eşrefiyê ve Şêxmeqsûd mahallelerine yönelik saldırılarını kınayarak, özellikle kadınlara yönelik hak ihlallerine dikkat çekti. Dilan Ali, seyyar kurulan kontrol noktalarında kadınların telefonlarının düzenli olarak yasadışı şekilde arandığını ve kiminle iletişim kurduklarını tespit etmek için telefonlara Wi-Fi bağlantısı yapıldığını belirtti. "Bizler, Eşrefiyê ve Şêxmeqsûd mahallelerinde yaşayan Kürt, Hristiyan, Süryani tüm halklar olarak hiçbir zaman birbirimize karşı ayrımcılık yapmadık, yapmayacağız da. Projemiz öz savunmadır ve asla başkalarına saldırma projesi olmamıştır” diyen Dilan Ali, Baas rejimi döneminde on dört yıl süren savaş, yıkım ve kuşatmanın ardından, yaşanan adaletsizliklerin bugün daha sistematik ve endişe verici boyutlara ulaştığı söyledi.

‘Halkın iradesini kırmaya yönelik’

Halep’te Kongra Star Koordinasyonu Fahima Hammu, Eşrefiyê ve Şêxmeqsûd mahallelerinde uygulanan politikaya dikkat çekerek, bunun Türk devletinin işgalini takip eden ve dirençli halkın iradesini kırmayı amaçlayan bir strateji olduğunu söyledi. Fahima Hammu, bu iki mahallenin halkının ister Baas rejimi döneminde ister mevcut yönetim altında olsun, uzun süredir devam eden bir mücadele geçmişine sahip olduğunu belirtti.

6 Ekim’de, kuşatma ve mahallelere çıkan yolların kapatılmasına karşı başlayan halk protestolarını desteklediklerini ifade eden Fahima Hammu, “Bu ayaklanma direnişçi halk için tarihi bir adımdı. Halkın kararlılığı sayesinde geçici hükümetin kapattığı bazı yollar açıldı” dedi. Ancak, HTŞ cihatçılarının, genç erkekleri kimlik ve etnik kökenlerine göre tutukladığını ve telefonlarını kontrol ettiğini söyleyen Fahima Hammu, “Kürt olduklarını gösteren herhangi bir resim ya da sembol bulduklarında hemen gözaltına alıyorlar. Kadınların da çantaları didik didik aranıyor, telefonlarından Wi-Fi ağı bağlantısı yapılıyor” diye ekledi.

‘1 Nisan anlaşmasına uyun’

Halep Valisi’ne 1 Nisan anlaşmasının şartlarına uyması çağrısında bulunan Fahima Hammu, “Bu anlaşmanın uygulanması dışında demokratik ve kalıcı bir çözüm mümkün değildir” sözlerine dikkat çekti.

Kadınlardan Tulin Osman ise, mahalle sakinlerine uygulanan yol kapatma ve ablukayı kınayarak, “Bugün yollar kapatılıyor, gençler kaçırılıyor ve aranıyor; tüm bunlar 10 Mart ve 1 Nisan anlaşmalarına aykırıdır” dedi. Tulin Osman ayrıca, mahallelerin elektrik, su ve mazot gibi temel ihtiyaçlarının sağlanması çağrısında bulundu.

1 Nisan Anlaşması

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yeni geçici Suriye yönetimi arasında yürütülen görüşmeler, 10 Mart’ta Colani ile SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında varılan bir anlaşmayla sonuçlanmıştı. Bu anlaşmanın ardından cihatçı geçici yönetim, Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) kontrolünde bulunan Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê mahalleleri için ayrı bir anlaşma daha yaptı.

1 Nisan’da imzalanan bu anlaşma kapsamında, mahallelerin Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê Genel Meclisi tarafından yönetilmesi, YPG-YPJ güçlerinin bölgeden çekilmesi, güvenliğin Asayiş tarafından sağlanması ve taraflar arasında tutsakların takası yapılmasına ilişkin maddeler yer almıştı.