‘Hevrîn Xelef'in katilini görevlendirmek suçtur'

Kadınlar, Hevrîn Xelef’in katili Ebu Hatim Şakra, adlı çete üyesinin Dêrazor, Rakka ve Heseke'deki HTŞ'ye bağlı askeri bölgeye sorumlu olarak atanmasını kınayarak, "Kadınların iradesi ve mücadelesine aykırı bir politika uygulanıyor" dedi.

RONÎDA HACÎ

Hesekê- Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef'in katili olan Ebu Hatim Şakra, isimli çete üyesi, cihatçı Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) tarafından 86’ncı Askeri Tümen'in yöneticiliğine atandı.

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinde yaşayan kadınlar, kararı tepki ve öfke ile karşılayarak, kadınların iradesi ve örgütlenmesine karşı cihatçı HTŞ’nin kirli uygulamalar gerçekleştirdiğini vurguladı.

'Cihatçı HTŞ ahlaka aykırı kararlar alıyor'

Hesekê yaşayan Nûra Omer, çetelerin askeri alanda yetkilendirilmesi kararının Suriye halkının geleceğini tehlikeye attığını belirterek, "Şehit Hevrîn Xelef, tüm Suriyeli kadınlar için barışın, bir arada yaşamanın ve halkların dayanışmasının simgesiydi. Bir Kürt kadını, Ebu Hatim Şakra isimli çete üyesi tarafından vahşice katledildi. Bu çete daha önce işgalci Türk devletiyle bağlantılıydı ancak bugün cihatçı HTŞ'nin bir parçası. Şam hükümeti, katliamlardaki ve kan dökmedeki rolü nedeniyle onu cezalandırmak yerine şimdi onu lider olarak atıyor. Bu ahlaksız bir eylemdir, rejimin kalıntıları bahanesiyle Suriye kıyılarında katliamlar gerçekleşiyor, ancak bu katil çete üyesi yetkilendiriliyor mu? Bizler, Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar olarak bu kararı kınıyoruz. Bu kişi Suriye toplumunu temsil etmiyor, bu çete cezalandırılmalı” dedi.

'Cihatçı HTŞ kadınların düşmanıdır'

Emina Hesen de çete Ebu Hatim Şakra’nın atanmasıyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Suriye rejiminin devrilmesinden sonra, Suriye halkının özgür ve demokratik bir yaşam umudu, Şam'daki geçici hükümetin gelişiyle paramparça oldu ve büyük bir tehdit ortaya çıktı. Suriye halkı şiddet eylemlerine ve katliamlara maruz kaldı. Şam'daki geçici hükümetin içerisinde yer alan çetelerin varlığı büyük bir tehlikedir. Elleri kadınların kanına bulaşmış bir çete nasıl ödüllendirilip yönetici olarak atanabilir? Bu hiçbir yasada yoktur ve hiçbir toplum bunu kabul etmez. HTŞ onu koruyor ve görevlendiriyor. Bunu şiddetle kınıyoruz ve özgür irademizle buna karşı mücadeleyi yükselteceğiz.”

'Hiçbir din veya inanç cihatçı HTŞ'nin eylemlerini kabul etmez'

Arap halkından Ayat Abdullah ise, hiçbir dinin veya inancın cihatçı HTŞ'nin eylemlerini kabul etmediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Hiçbir din veya inanç öldürmeyi kabul etmez. Bugün, geçici hükümet İslam'ın adıyla çağrı yapıyor. Askeri alana bir katil atamak hiçbir şekilde kabul edilemez. Bu karara karşıyız çünkü Suriye'de kan dökülmesine yol açacak."