Hesekê’de yaşayan kadınlar: YPJ ve SDG halkların özgürlüğünün garantisi
Ermeni Toplum Meclisi ve Kuzey ve Doğu Suriye halklarından kadınlar, SDG ve YPJ'nin halkların özgürlüğünü savunduğunu belirterek, güçlü olduklarını ve SDG'nin tüm Suriye'yi koruyabilecek güce sahip olduğunu ifade etti.

RONÎDA HACÎ
Hesekê- Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halklar, Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) desteklerini dile getirerek, SDG'nin halk için güvenlik, adalet ve eşitliği sağladığını vurguladı.
Ermeni Toplum Meclisi Yönetim Üyesi Arev Qasebiyan, SDG'nin halklara karşı işlenen katliamları sona erdirmek için tüm bileşenlerden oluşan bir güç olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Yıllardır halkların varoluşuna karşı katliamlar işleniyor ve her bileşen soykırım politikalarından payına düşeni aldı. Bu yüzyılda, özgür düşünce ve ideolojiyle kendini örgütleyen SDG gibi bir gücün kurulması tüm dünya için örnek ve rol modeldir. SDG dediğimizde, içindeki bileşenlerin varlığından bahsediyoruz. Katliamları durdurma zamanı geldi, varoluş zamanı ve bu varoluşu koruyanlar SDG savaşçılarıdır. SDG olmasaydı, durumumuz Suriye ve Süveyda kıyıları gibi olurdu. SDG olmadan yaşayamayız çünkü o olmazsa yine katliamlarla karşı karşıya kalırız. SDG'nin tüm Suriye'yi kontrol etmesini istiyoruz çünkü yüreklerimiz Dürzi ve Alevi halkımız için yanıyor ve herkesin kendi ülkesinde özgürce yaşama hakkı vardır. Özgürlük SDG'nin varlığıyla güvence altına alınmıştır. Onurlu bir hayat yaşayabilmemiz için SDG'nin gücünü büyütmeli ve tüm Suriye'yi istikrara kavuşturacak şekilde desteklemeliyiz."
‘Dün bizi göçe zorlayanlar şimdi Şam'daki geçici yönetimde’
Türk devleti ve ona bağlı çetelerin saldırıları nedeniyle Minbic şehrinden zorla göç etmek zorunda kalan Aziza Hesen, SDG dışında hiçbir güce güvenmediklerini dile getirerek, şunları söyledi: “SDG tüm toplulukları, dinleri ve inançları koruyor. Ağır ve yasaklı silahlarla bize karşı iki vahşi saldırı gerçekleştiren ve bizi göçe zorlayanlar şimdi Şam'daki geçici yönetimde. HTŞ'ye nasıl güvenebiliriz ki! HTŞ ilk adımı atıp göçmenleri evlerine geri göndermek yerine, bugün Suriye kıyılarında Alevileri katlediyor, Süveyda'da Dürzilere işkence ediyor ve farklı bölgelerde katliamlar yapıyor. Bu yüzden onu kabul etmiyoruz. SDG, dünyada terörle mücadele eden ve Kuzey ve Doğu Suriye topluluklarını koruyan ilk güçtür. En güvenli yer ve tüm ulusların rahatça yaşadığı yer.”
‘YPJ olmadan kadınlar ve toplum saldırılara maruz kalacak’
Aziza Hesen, Kadın Savunma Güçleri'nin (YPJ) kadınları baskı ve şiddetten kurtarmadaki önemine dikkat çekerek, "YPJ önemli ve örnek bir güce sahip ve YPJ olmadan kadınlara zulüm, baskı ve şiddet dayatılacak. HTŞ her alanda kadınları dışlıyor, bu nedenle bugün Suriye kıyılarında ve Süveyda’da ahlaksızca saldırıları görüyoruz. SDG ve YPJ'nin varlığıyla Suriye'nin demokratik bir Suriye olacağına inanıyoruz çünkü bu güç adil ve özgür bir ideolojiye sahip" dedi.
‘SDG, tüm Suriye'yi savunma gücüne sahip"
Arap halkından Xilûd Xelef, SDG'nin ortak bir amacı olduğunu ifade ederek, "SDG, Suriye'nin tüm farklı topluluklarını kapsayan bir askeri güçtür. Ortak hedefleri, fikirleri ve amaçları vardır. Halkı korur ve halkın çıkarları doğrultusunda hareket eder. Ermenilerden Araplara, Süryanilerden Ezidilere kadar herkes SDG'nin bir parçasıdır ve onurunu ve kimliğini savunur, ancak dijital medya aracılığıyla SDG'ye karşı saldırılar düzenlediklerini görüyoruz. Bu saldırıları reddediyor ve tek bir sesle, SDG'nin bizim umudumuz ve yaşam güvencemiz olduğunu söylüyoruz. Tıpkı çocuklarımızın bizi terörden kurtardığı gibi, tüm Suriye için de güvenlik ve istikrarı sağlayacaktır. Bugün SDG'nin kontrolü altında olmayan bölgelerdeki insanlara neler olduğunu görüyoruz" diye belirtti.