Helin Şen’i öldüren polise ödül gibi ceza talebi

Amed’de Helin Hasret Şen’i (12) zırhlı araçtan ateş ederek katleden sanık polis Abdullah Ercan hakkında verilen mütalaada “bilinçli taksirle öldürme” suçundan 2 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezası talep edildi.

Amed- Amed’in Sur ilçesinde sokağa çıkma yasakları döneminde 12 Ekim 2015 tarihinde annesiyle ekmek almaya giderken Helin Hasret Şen’in katledilmesine ilişkin kobra tipi zırhlı aracın silahtarı polis Abdullah Ercan hakkında açılan davaya devam edildi.

Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Helin Hasret Şen’in annesi Nazmiye Şen, babası Ekrem Şen ile avukatları Abdullah Zeytun, Yakup Güven, Huriye Hamidi, Mehmet Emin Gün, Ömer Sansarkan katıldı. “Bilinçli taksirle öldürmek” suçlamasıyla yargılanan sanık polis Abdullah Ercan ise duruşmaya görev yaptığı yerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden avukatıyla katıldı. 

‘Başkalarının ölebileceğini öngörmesine rağmen atışlarına devam etti’

Davada mütalaasını mahkemeye sunan iddia makamı, olaya ilişkin görüntülerde, çocukların sokakta oynadığını, daha sonra sokaktan ayrıldığını, ateş etme sırasında çocukların görülmediğini ve ateş edildiği sırada Helin Hasret Şen’in trafo arkasında olduğunu ve gözükmediğini belirterek, sanığın buna rağmen ‘güvenlik’ atışlarına devam ettiğini kaydetti.

Mütalaada sanık polis Abdullah Ercan’ın ateş etme öncesinde sokakta çocukların bulunduğu durumu dikkate alındığında çocukların olay yeri veya etrafında olma ihtimalinin devam ettiğini ifade eden iddia makamı, sanığın bunu bilmesine, olayda başkalarının yaralanabileceği veya ölebileceğini öngörmesine rağmen kimsenin yaralanmasını ‘ummayarak’ güvenlik atışlarına devam ettiği vurguladı.

Sanık hakkında 2 ile 6 yıl arasında değişen hapis talebi

Mütalaada, sanık polis Abdullah Ercan’ın güvenlik atışlarını kurşunun sekme durumu ile trafo veya duvarların arkasında insanların olabileceğini düşünmediğinden devam ettiğini belirtti. Mütalaada, sanık Abdullah Ercan’ın bu nedenle öldürme kastının bulunmadığı eylemi neticesinde trafo arkasında bulunan Helin Hasret Şen’in ölümüne bilinçli taksirle sebebiyet verdiği savunuldu. Mütalaada, Abdullah Ercan’ın “bilinçli taksirle öldürmek” suçlamasıyla 2 yıl ile 6 yıl arası değişen hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

Anne Nazmiye Şen: Adalet istiyorum

Beyanları sorulan Helin Hasret Şen’in babası Ekrem Şen, sanığın tutuklanmasını ve davanın bir an önce sonuçlandırılmasını istedi. Anne Nazmiye Şen ise “Adalet istiyorum” dedi.

‘Helin Hasret Şen hedef alınarak vuruldu’

Şen ailesinin avukatı Abdullah Zeytun, iddia makamının detaylı bilgiler ışığında araştırma yapmaksızın mütalaasını hazırladığını belirterek, olay anındaki bilgiler değerlendirilmeksizin, kroki, otopsi raporu ve diğer raporlar arası bağlantı kurulması durumunda Helin Hasret Şen’in hedef alınarak vurulduğunun anlaşılacağına dikkati çekti.

‘Olay günü çatışma olmadığı kayıtlarda mevcut’

Görüntü uzmanlarının kare kare fotoğraflarla Helin Hasret Şen’in vurulma anını anlattığını, tanık beyanlarıyla bu durumun somut olduğunu, Helin Hasret Şen’in hedef alınarak vurulduğuna dair çok sayıda delil olduğunu ifade eden Abdullah Zeytun, sanığın beyanlarının aksine olay günü çatışma olmadığının emniyet kayıtlarında mevcut olduğunu kaydetti.

‘Mütalaa emniyeti korumaya yönelik bir adım’

Mütalaanın bu şekilde hazırlanmasının sanığı, emniyeti korumaya yönelik bir adım olarak anladıklarını vurgulayan Abdullah Zeytun, dosyadaki delillerin mütalaada ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerektiğini dile getirdi. Sanığın eylemini doğrudan kasıtla gerçekleştirdiğini ve mütalaanın bu yönde olması gerektiğine işaret eden Abdullah Zeytun, sanık polisin tutuklanmasını talep etti. Abdullah Zeytun, mütalaaya karşı esas hakkındaki savunmalarını yapmak üzere süre talebinde bulundu.

‘Sanık hakkında tutuklama kararı verilmeli’

Şen ailesinin avukatlarından Yakup Güven de, sanık polisin özgürlüğünü kısıtlayıcı hiçbir tedbir kararının verilmediğini, sanığın dışarıda olmasının ailenin acısını artırdığını belirterek, “Trafik kazalarında dahi tutuklama kararları veriliyor, zırhlı araçla ateş edilmesi sonucu çocuğun ölümüne neden olunmasına rağmen tutuklama kararı verilmemesi cezasızlık algısı oluşturuyor” dedi. Yakup Güven, sanık polisin tutuklanmasını istedi.

Sanık polisin avukatı: Müvekkilim emri yerine getirdi

Sanık polis Abdullah Ercan’ın avukatı Alper Uğurlu, dosyadaki raporlar ve tanık beyanlarıyla müvekkilinin anlatımlarının doğruladığını savunarak, müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini istedi. Mahkemenin aksi kanaate olması durumunda basit taksirden hüküm kurmasını isteyen Alper Uğurlu, Diyarbakır Valiliğinin sokağa çıkma yasağı kararına işaret ederek, müvekkilinin emri yerine getirdiğini savunarak, beraatini talep etti.

SEGBİS’le duruşmaya bağlanan sanık polis Abdullah Ercan ise yaşanan olaydan dolayı üzgün olduğunu söyledi. Olayda kör noktalara ateş ettiğini, Helin Hasret Şen’in kendi silahıyla vurulmadığını savunan Abdullah Ercan, çatışma yaşandığını ve kendisinin içinde bulunduğu zırhlı araca mermi isabet ettiğini ileri sürdü. Çatışma yaşandığını ve kör noktalara ateş ettiğini savunan sanık Abdullah Ercan, çatışma vardı demesine karşılık, olaydan sonra sadece 2 el ateş ettiğini ileri sürerek, beraatini talep etti.

Mahkemeden tüm taleplere ret

Mahkeme, delillerin toplanmış olması ve sanığın kaçma şüphesinin bulunmadığına kanaat getirerek, sanığın tutuklanması ve olaya ilişkin görüntülerin iyileştirilmesi talebinin reddine, sanığın Mereş’te bir kişiyi darp etme suçu işlediğine yönelik istenilen evrakların beklenmesine karar verdi. Duruşma 19 Ekim’e ertelendi.