Güney Kürdistan Kadın Cephesi seçim için tavrını belirledi
Güney Kürdistan Kadın Cephesi, 20 Ekim’de gerçekleştirilecek seçimlere dikkat çekerek “Toprak satanların (xak firoş), kadın ve toplum düşmanlığı yapanların karşısında özgürlük ve yurtseverlik duruşu sergilenmelidir” denildi.
Haber Merkezi- Federe Kürdistan Bölgesi 20 Ekim’de parlamento seçimleri için sandık başında olacak. Seçimler için 13 siyasi parti, iki koalisyon ve 124 bağımsız aday kayıt yaptırdı.
Güney Kürdistan Kadın Cephesi, yazılı bir açıklama yayınlayarak parlamento seçimlerine ilişkin tavrını belirledi. Kadın Cephesi, tüm Güney Kürdistanlı yurttaşları işgale ve ihanete karşı seçimlerde ses çıkarmaya çağırdı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Özgür bir Kürdistan ve demokratik bir yaşam için tüm halk ve Güney Kürdistan kadınlarına çağrımızdır. Güney Kürdistan, zorlu şartlar ve ağır baskılar altında seçimlere gidiyor. Bir yandan savaş ve çatışmalar sürerken, diğer yandan kültürel, kimliksel ve sosyal baskılar halk ve kadınlar üzerinde yoğun bir şekilde hissediliyor. Bu süreçte kadınlar katlediliyor, intihara sürükleniyor, şiddete maruz kalıyor.
Kayıplarımızın nedeni ihanettir
Bu 33 yıllık süreçte, Güney Kürdistan halkı üzerindeki egemenlik kargaşa, işsizlik, yoksulluk, toplumsal baskı ve belli bir ailenin zenginleşmesi üzerine inşa edildi. Güney Kürdistan’da yaşayan diğer ailelerin çocuklarının hakları gasp edilirken, Güney Kürdistan toprakları işgalcilere teslim edildi. Bu halk için demokrasi ve özgürlüğün sağlanması hususunda herhangi bir çaba olmadı. Bugün, kayıplarımızın nedeni ihanettir. Mevcut yönetim artık Kürt halkının yüzlerce yıllık direnişine karşı bir tehdit oluşturuyor. Bugün Güney Kürdistan hükümeti Kürtlerin umutlarını söndürüyor. Bu yüzden, seçimlerin önemi yadsınamaz. Özellikle kadınlar, işgale karşı mücadelelerinde ve taleplerinde daha kararlı olmalılar. Bu dönemde bu zihniyete karşı mücadele edilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.
Kadın hakları yok sayılıyor
Güney Kürdistan’da kadın mücadelesinin tarihi oldukça uzun ve onurludur. Ancak mevcut yönetimler, bu tarihi unutturmaya çalışıyor ve kadınların kendi mirasına sahip çıkmalarını engelliyor. Bugün erkek egemenliği ve patriarkal yapı, toplumsal sorunlara neden olmaktadır. Her alanda kadınların hakları yok sayılmakta ve bu durum giderek daha da derinleşmektedir. Kadınların ailede, okullarda ve parlamentolarda kendilerine yer bulmaları gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu seçim, Kürt halkı için tarihi bir seçimdir. Şu ana kadar bin 191 adaydan 368’i kadınlardan oluşmaktadır. Bu kadın adayların çoğu, seçilmeleri zor olan yerlerden aday gösterilmiştir. Ancak umuyoruz ki tüm adaletsizliklere ve haksızlıklara karşı, kadın adayların sayısı parlamentoda artacaktır. Şu anki parlamentoda kadınlarla ilgili alınan kararlar genelde erkeklerin kontrolündedir. Tüm yaşam alanlarında kadınların yer alması ve karar alma süreçlerine etkin bir şekilde katılması gerekmektedir.
Kadınların yer alması için hareket etmeliyiz
Güney Kürdistan Kadın Cephesi olarak, parlamento çalışmalarına katılmak için çaba sarf ediyoruz. Bazı kadınlar, parlamenterlik görevini üstlenerek hem kendi hem de toplumlarının sorunlarına çözüm bulmak adına mücadele ediyor. Bu konuda kadın adayların parlamentoda umut ve dayanışma içinde yer alması için birlikte hareket etmeliyiz.
Bu bağlamda, halkımıza ve kadınlara çağrıda bulunuyoruz. Çok ciddi bir süreçten geçiyoruz. Egemen güçler bir kez daha dünyayı bölerken, Kürdistan’ı da pazar haline getirmeye çalışıyor. Bu yüzden, her zaman ulusal kimlik ve tüm Kürdistan’ın özgürlüğünü esas almalıyız.
Bu seçimde ihanet karşısında çıkarılacak her ses, işgalcilerin kalbinde bir darbe olacaktır.
Halkımız ve özgürlük yanlısı kadın adaylar seslerini duyurmalı, kadınların özgürlüğü, ulusal kimlik, demokratik değerler ve ekolojik denge konularında net bir tutum sergilemelidir.
Toprağı satanlara duruş sergilenmeli
Bu seçimde her aday, ihanet ve toprağını satanlara (xak firoş) karşı duruş sergilemelidir. Kadınların acıları ve kayıpları göz önünde bulundurulmalı ve cinayet, şiddet ve işsizlik sorunlarına yönelik projeler geliştirilmelidir. Mücadele ve kadın özgürlüğü için güçlü bir duruş sergilenmelidir. Güney Kürdistan’da bulunan tüm etnik gruplar, demokratik bir şekilde karşılıklı bir arada yaşamayı hedeflemelidir. Doğanın tahrip edilmesine karşı sesiz kalmamalı ve ekolojik projelere odaklanılmalıdır. Tüm bu alanlarda seslerini yükseltmeye cesaret edenlerin sayısı artmalıdır.
Sonuç olarak demokrasi ve özgürlüğün yanında saf tutuyor, kadınlar ve Kürt halkı için sesimizi yükseltiyoruz. Bugün seçimlere katılan kadınlar, parlamentoda yer almayı hedefliyor ve mücadelelerini sürdürüyor. Bu seçimden sonra da kadınların parlamenterlik görevlerini yerine getirmek için daha fazla çaba sarf edeceğini umuyor; toplum ve kadın haklarının, doğanın korunması adına önemli adımlar atılacağına inanıyoruz.”