Genç Kadınlar Birliği: Örgütlenelim, özgür yaşamı yaratalım

Kuzey ve Doğu Suriye Genç Kadınlar Birliği (YJC) üyesi Roheyv Agirî genç kadınların çalışmalarını, özel savaşın genç kadınlar üzerindeki etkilerini ve mücadele yöntemlerini anlattı. 

DİREN ENGÎZEK  

Qamişlo- Rojava Devrimi’nin en büyük başarısı kadınların yaşamda, siyasette, savaşta çok önemli roller alması ve belirleyici bir unsur haline gelmesi olarak tarif ediliyor. Kadınların bu düzeye ulaşmalarında kadın özgürlüğünü isteyen bir düşünce ve halkların demokratik uluslar birliği çatısı altında yaşayacakları bir anlayış mevcut. Kuşkusuz bu devrimin öncülerini toplumun en dinamik yapısı olan gençler ve kadınlar oluşturuyor. Bu bağlamda genç kadınlar hem kadın hem de genç olmaları nedeni ile öncülük misyonunu oynuyor, toplumun en aktif değişim gücü olmaya devam ediyor. 

Rojava Devrimi’nin başladığı günden bu yana aktif bir şekilde çalışma, örgütlenme ve eğitim faaliyetlerini yürüten genç kadınlar bugün Kuzey ve Doğu Suriye’nin her şehrinde faaliyet yürütürken, Suriye’nin kentlerinde de genç kadınlar ile buluşmak istiyor. Genç kadın çalışmaları Kuzey ve Doğu Suriye’de ilk olarak 2013 yılında Devrimci Genç Kadın Hareketi olarak başladı, 2016 yılında yapılan konferans ile Genç Kadınlar Birliği (YJC) adını aldı.  

‘Eğitim çalışmalarına önem veriyoruz’  

YJC üyesi Roheyv Agirî ile genç kadınların durumunu, onlar üzerinde yürütülen özel savaşı ve yürüttükleri faaliyetleri konuştuk.  

Roheyv Agirî YJC olarak en önemli çalışmalarının eğitim faaliyetleri olduğunu bu şekilde Kuzey ve Doğu Suriye’nin her alanında bilinçlendirme çalışmaları yürüttüklerini belirtti. “Devrimin başlaması ile toplumda bilinçlenme başladı ama daha fazla kendi gerçeğini ve düşman gerçeğini tanımada eğitim çalışmalarına önem verdik” diyen Roheyv Agirî sözlerine şöyle devam etti: 

“Devrimin kazanımlarını korumak ve Rêber Apo’nun düşüncelerini ve felsefesini korumak için eğitim çalışmaları güçlü bir şekilde yapılıyor. Seminerler, toplantılar ve eğitimler ile bunları örgütlüyoruz. Bilinçlendirme çalışmaları yürütülüyor. Halkımıza ve genç kadınlara karşı büyük bir saldırı var Rêber Apo’nun fikirlerinin örgütlenmemesi kendisi ile büyük tehlikeleri getiriyor. Genç kadınların hedeflenmesi, onların üzerine sürekli planlar yapılması devrimimizin içinin boşaltılması için yapılıyor. Buna karşı kendini yaratan özgür bir kişilik yaratmak için zihinsel değişime ve eğitime ihtiyaç var. Bu nedenle genç kadınlar açısından eğitim çalışmalarına önem verdik.” 

Jineoloji kampları ile beş bin yıllık zihniyeti kırıyorlar 

Roheyv Agirî genç kadınların eğitimsiz, özgüvensiz ve iradesiz bırakıldığını ve bu nedenle de kendilerini eğitmeleri gerektiğini belirtirken, “Akademi eğitimleri, seminerler Arapça ve Kürtçe veriliyor. Sinevizyon gibi görseller ile eğitimler destekleniyor. ” dedi.  

Genç kadınların kendi rollerini tanıyınca, sorgulayan, araştıran bir kişiliğin açığa çıktığını dile getiren Roheyv Agirî, “Genç kadınlar bu eğitimlerden sonra daha anlamlı ve amacı olan bir yaşamı yaşamak istiyorlar” diye konuştu. 

Genç kadınlara özünü yitirmiş bir kişilik yaratmak için saldırıların her yönden geliştiğini ifade eden Roheyv Agirî, şunları belirtti: 

“Jineoloji kampları ile genç kadınlara eğitimler veriyoruz. Beş bin yıllık erkek zihniyetinin değişmesi için ki bu zihniyet hala canlıdır, hala genç kadınları boğmak istiyor, her gün tecavüz ve şiddet uyguluyor. Kamplar ile hem erkek hem de kadınların zihniyetleri değiştirilmeye çalışılıyor. Çünkü hem kadın hem de erkeklerin zihniyetleri değiştirilmez ise demokratik bir toplum oluşturamayız, her iki cinsin eşit temsil edildiği bir toplum yaratamayız. Jineoloji eğitimlerine de bu nedenle önem veriyoruz ve her alanda kamplar açıyoruz.” 

‘Çalışmalarımızın en önemli ayağı: Eylem!’ 

YJC olarak çalışmalarının bir diğer boyutunun eylem olduğunu vurgulayan Roheyv Agirî, “Ülkemiz işgal altındadır, kişiliğimiz öyle, her yönden saldırı var. Kürt ve Arap halkı üzerinde yürütülen ittifaklar var. Aslında halklar ve mezhepler üzerine ittifak yapmadan önce kadınlar üzerine ittifakları var. Buna karşı eylemleri güçlendirme, refleks gösterme, tepki ortaya koyma çok önemlidir.” dedi.  

Sessiz kalmamak gerektiğinin altını çizen Roheyv Agirî “Başlattığımız ilk eylem Rêber Apo’nun özgürleştirilmesi için oldu. Önderliğin felsefesi olmadan yaşam bizler için olmaz. Önderliğe sahip çıkmak, tecridin kırılması çok önemli bu anlamda eylemler yapmak gerekiyor” diye belirtti.  

‘Rêber Apo özgürleşmeden sıradan bir yaşam sürülemez’  

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan uzun bir süredir haber alınamadığına dikkat çeken Roheyv Agirî şunları kaydetti: 

“Önderlik hukuksuz bir şekilde tutuluyor ve bu tecridin kırılması gerekiyor. Rêber Apo özgürleşmeden sıradan bir yaşam sürmek hiçbir zaman kabul edilemez. Her yaştan genç kadınlar aktif olarak bu eylem sürecine katılıp aktif rol oynayabilir. Rêber Apo’nun fikir ve felsefesinin yayılması için genç kadınlar eylem ve etkinliklerine devam etmelidir. Bizleri güçlendiren Rêber Apo’nun fikirlerinin yayılmasıdır.”  

Roheyv Agirî, “24 saat alanlarda olmak, yürüyüş yapmak yeterli değil. Halkın iradesine güvenme ve bu temel de örgütlenmeyi kendimize esas alıyoruz. Farklı eylem ve etkinlikler yapabiliriz” diyerek değerlendirmelerine şu şekilde devam etti: 

“Bu süreçte birçok konferansımız oldu. Reber Apo’nun fikirlerini yaymak ve tecridi kırmak için birçok konferans gerçekleştirildi. Yine özgür kadın ilkelerini ele alan konferanslar yaptık. Yurtseverlik, özgür düşünce, örgütlenme, mücadele ve etik-estetik nedir bunlar üzerine çok ciddi tartışmalar yürüttük. Bu temelde neler yapılabilir bunları tartıştık.” 

‘Devrimci halk savaşı perspektifi ile saldırılara cevap olacağız’ 

Devrimci halk savaşı perspektifi ile genç kadınların yapılan saldırılara cevap vermesi gerektiğine işaret eden Roheyv Agirî, “Ülkemize, topraklarımıza ve kadınlara karşı saldırılar var. Nasıl ki kadın savaşçılar direniyor ve devrimci halk savaşı zihniyeti ile kendisini yeniden yaratıyorsa biz de bunu kendimize örnek almalıyız.” diye belirtti.   

Kadınların erkeklerin onları savunmasını beklemeden kendilerini savunmaları gerektiğini söyleyen Roheyv Agirî, şu sözler ile öz savunmanın önemini vurguladı: 

“Genç kadınlar kendileri, öz savunma güçlerini kurmalıdır. Kendi savunmasını yapmalıdır. Erkeklerin onları korumasını beklememelidir. Ya da ben evdeyim babam, erkek kardeşim beni korusun gibi yaklaşımlara umut bağlamamalıdır. Şengal’de ve başka işgal edilen alanlarda gördüklerimiz göz önündedir. Her şekilde genç kadınlar kendilerini eğitmeli ve korumalıdır buradan bu dersi çıkartmak gerekiyor.”  

‘Özel savaş politikaları ile genç kadınlar iradesizleştiriliyor’ 

Roheyv Agirî özel savaş politikalarının genç kadınlarda iradesizlik yarattığını ifade ederek, “Özellikle genç kadınlar özel savaşa karşı kendilerini korumalıdır. Genç kadınlar umutsuz, maneviyatsız, amaçsız ve arayışsız yaşıyorlar.  Ne istiyorlar belli değil. Özel savaş böyle bir kitle yaratıyor” dedi.  

‘Özel savaş genç kadınları sahte sevgi ile kandırıyor, bir anlamda bedenini satıyor’ diye belirten Roheyv; konuşmasının devamında şunları aktardı: 

“Çocuklar, genç kadınlar küçük yaşta evlendiriliyor. Genç kadınların yaşamlarını kapitalizm bu şekilde etkiliyor. Özellikle evlilikten başka bir yaşamları olamazmış gibi gösteriyor. Genç kadınlar da tek başına yaşayamazlarmış gibi bir algı yaratılıyor. Oysa onlar kendi başlarına yaşayabilir ve örgütlenebilirler.” 

‘Amaçsız, ahlak dışı, ölçüsüz bireyler yaratılmak isteniyor’ 

Genç kadınlar öncülük yapmasın diye uyuşturucu maddeler ile uyuşturulduklarını dile getiren Roheyv Agirî, “Uyuşturucu çok fazlalaşmıştır. Amaçsız, ahlak dışı, ölçüsüz, toplum dışı bireyler yaratılmak isteniyor. Görüyoruz aileler içerisinde bile genç kadınlara baba, erkek kardeş taciz ediyor. 60 yaşındaki insan 4 yaşındaki çocuğa tecavüz ediyor. Bunlar özel savaşın etkileridir. Güdüleri ile hareket eden, aklını kullanmayan bir toplum yaratmak istiyorlar” şeklinde konuştu.  

Roheyv Agirî, “Özel savaş bugün her aileyi etkiliyor. Bu telefon, Türk filmleri ile oluyor. Türk devleti o kadar bize saldırıyor, katlediyor ama bunun yanında toplumsal ahlakın dışındaki fikirlerini de filmleri ile yaymaya çalışıyor. Ahlak dışı sevgiyi, evliliği ve ilişkilere teşvik ediyor. Bunun etkilerini de görüyoruz. Bugün bu kadar genç kadın intihara sürükleniyorsa, umutsuz, amaçsız ise bu özel savaşın etkisi ile oluyor. Tek bir yol gösteriyor; ölümü ve toplumundan kopup ahlak dışı bir yaşam sürmeyi” diye belirtti.  

‘Direniş varsa neden onursuz bir yaşamı seçeyim’ 

“Avrupa yaşamı özendirilerek ülkemiz boşaltılmaya çalışılıyor. Özel savaş tarafından Ortadoğu ve özelde Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük karalama politikaları çok fazla yapılıyor” diyen Roheyv Agirî konuşmasına şöyle devam etti: 

“Bir sürü kadın yollara düşüyor o sularda boğuluyor. Yaşam var gibi gösteriyorlar ama yok. Ama öyle değil ülkemize en fazla saldıran bu devletlerdir. Gerçeği görmek gerekiyor. Eğer bugün burada benim için savaşılıyorsa, direniş varsa neden onursuz bir yaşamı seçeyim. Ölüm de olacaksa yaşamda olacaksa onurlu olmalıdır. Bu konuda özel savaş çok onursuzca yaklaşıyor ve ülkemizi boşaltmak istiyor. Eğer genç kadınlar ve gençlik ülkesinde olmaz ise o zaman ülkenin koruması kalmıyor, yönetim gücü kalmıyor. Dinamik gücü kalmıyor.” 

Son dönemlerde Kuzey ve Doğu Suriye’de artan saldırılara değinen Roheyv Agirî, “Türk devleti öncü kişilikleri hedef alıyor. Toplumu eğiten, bilinçlendirenleri hedef alıyor. Şehit Vejin, Şehit Wahet, Şehit Viyan ve Şehit Nujiyan gibi arkadaşlar bilinç düzeyi, örgütlenme düzeyi olarak kendilerini geliştiren öncülük yapan arkadaşlardı onları hedef aldılar. Bu arkadaşları anıyoruz. Topluma büyük uyarıları oluyordu. Genç kadınlara, gençliğe yüzlerce eğitim verdiler. Bu arkadaşların ruhları ile çalışmalarımızı güçlendireceğiz” dedi.  

‘Yeni bir hamle ile yüz yılın intikamını almak istiyoruz’ 

Roheyv Agirî, ‘Jin jiyan Azadi Ser Bixe Azadî’ hamlesi başlattıklarını ve bu hamle ile amaçlarını şu şekilde açıkladı:  

“Bu hamle ile yüz yılın intikamını almak istiyoruz. Rêber Apo’nun felsefesi ile kesinlikle kazanacağız. Kesinlikle özgürlük genç kadınların ve bu toplumun olacak.  En önemli amacımız Önderliğin fiziki özgürlüğünü sağlamak. Kuzey ve Doğu Suriye’den çalışmalarımızı bütün dünya kadınlarının sesi ile birleştirmek istiyoruz. Ortadoğulu genç kadınların sesi ile dünya kadınlarına ulaşmak istiyoruz. Nasıl ki Rojhilat’ta devrim başladı ‘Jin Jiyan Azadi’ Jina Mahsa Amini şahsında tüm dünyaya yayıldı. Kadınların birlik ruhu ile Jina Amini ve bütün katledilen kadınların intikamını alacağız. Bu devrimi her yerde yayacağız.” 

Roheyv Agirî Kuzey ve Doğu Suriye’de saldırıların çok yoğun olduğu ve bu nedenle genç kadınlara süreci doğru okuma çağrısı yaparak “Arap, Süryan, Ermeni ve Çerkez halkımız Jin Jiyan Azadi Ser Bixe Azadî hamlesi içerisinde kendisini görebilir. YJC olarak çağrımız; genç kadınlar rol ve misyonlarını oynasınlar çalışmalara katılsınlar, örgütlensinler ve özgür yaşama katılsınlar. YPJ’ye katılsınlar. İnanıyoruz ki özgürlük isteyen genç kadınlar ile bu hamleyi başarı ile sonuçlandıracağız. Son olarak Jin Jiyan Azadi Ser Bixe Azadî diyoruz” dedi.