Gazze’de kadına yönelik suçlarda erkek failler aşiretler aracılığıyla aklanıyor!

Gazze’de aşiretler, kadınlara yönelik işlenen suçlarda ‘anlaşmalar’ ile erkek failleri aklayarak hukukun işletilmesini engelliyor. Feminist kurumlar, aşiretleri karşılarına alarak erkek faillerin hak ettiği cezayı almalarını sağlamaya çalışıyor.

RAFIF ESLEEM

Gazze- Gazze Şeridi'nde kadınlara yönelik işlenen suçlarda, aşiretler taraflar arasında ‘anlaşma’ sağlayarak faillerin hak ettikleri cezayı almasını engelliyor. 12 yaşından itibaren yıllarca babasının şiddetine maruz kalan ve güvenlik nedeniyle ismini açıklayamayan Israa al-Ali, aşiretin müdahalesiyle yıllarca susturulan kadınlardan.

‘Aşiret heyetleriyle tartışmalar daha da arttı’

Şu an bir sığınma evinde kalan Isra al-Ali, çocukken anne ve babasının ayrıldığını anlattı. Israa al-Ali, “Babam sürekli onunla yaşamamı istedi ancak ben yurtdışında okumak ve oraya taşınmak istiyordum. Bunun üzerine babam beni ölümle tehdit etti ve ben de evden kaçtım. Aşiret heyetleri araya girdi ve bizi uzlaştıramadı aksine tartışmalar daha da arttı. Hayatım cehenneme döndü. Kendime sürekli ‘Sabırlı olmalısın bu senin baban’ dedim. Ancak babamın öfkesi geleceğimi kaybetmeme neden oldu” dedi.

‘Aşiret üyeleri tarafından baskıya maruz kaldım’

Şiddetine maruz kaldığı eşini terk eden Meryem Muhammed de, mahkemeye başvurduğu için aşiret üyelerinden baskı gören kadınlardan biri. Meryem Muhammed, “Çocuklarımın velayetini istedim ancak aşiret üyeleri çocuklarımın babalarında kalması gerektiğini söylediler. Aşiret üyelerini umursamadım, bunun yerine çocuklarımın o tacizcinin elinden alınmasını talep ettim. Aylarca taleplerim ertelendi ve nafaka alamadan yaşamak zorunda kaldım” dedi.

Aşiret üyelerinin daha sonra davayı bırakarak kaçtığını anlatan Meryem Muhammed, “Bana zaman kaybı yaşattılar” diye konuştu.

‘Aşiretler erkekleri aklıyor’

Kadınları Araştırma Hukuki Danışmanlık ve Koruma Merkezi'ne bağlı Hayat Merkezi üyesi Avukat Imtiaz Hasaballah, kadınların aşiretler nedeniyle yaşadığı sorunları anlattı. Filistin toplumunun ailevi anlaşmazlıklar yaşadığında genellikle aşiretlerin uzlaşma sağlamak için devreye girdiğini söyleyen Imtiaz Hasaballah, şunları aktardı:

“Kadın katliamlarında aşiretin erkek üyeleri toplanır. Genellikle hata kadın da aranır ve böyle sonuçlanır. Kadın katliamlarında ya intihar süsü verilir veya fail için ‘akıl sağlığı yerinde değil’ kararı da çıkarılır. Uydurdukları dayanaksız gerekçeler çok fazla. Örneğin kadın katliamlarında ‘Kadının vücudunda darp izi var mı?’, ‘Açık yara mı?’ diye bir konu ele alınmıyor. Bu durum görmezden geliniyor ve erkek aklanıyor. Konu mahkemeye taşınmışsa idam infazının durdurulması için de katledilen kadının ailesine bir miktar para ödemesi yapılır. Bir fincan kahve içerler ve sonrasında bir anlaşmaya varırlar.”

‘Kadınlar tüm yasal haklarından vazgeçmek zorunda kalabiliyor’

Filistin toplumunun çözüm için aşiretlere başvurmasının nedeninin erkeğin bu komitelerin kararlarını kendi lehine çevirmesi olduğuna vurgu yapan Imtiaz Hasaballah, “Fail erkek aşireti yönlendiriyor, kontrol ediyor ve ancak mağdur duruma düşen kadın ise bu çevredeki en zayıf taraf olmaya devam ediyor. Kadınlar ataerkil zihniyetten kaynaklı çoğu zaman daha fazla zarar görmemek için tüm yasal haklarından vazgeçmek zorunda kalabiliyor” şeklinde konuştu.

‘Hukukin işletilmesini istiyoruz’

Feminist kurumların aşiret kararlarını reddettiği için bazı zorluklarla karşı karşıya kaldığına işaret eden Imtiaz Hasaballah, şunları ifade etti: “Örneğin mahkemelere başvuran kadınların maddi olarak olanakları olmuyor ve feminist kurumlar da kadınlar yasal olarak haklarını alana kadar tüm prosedürleri takip ediyorlar. Mahkemelerde ‘Aile Rehberliği’ bölümü kadınların sorunlarıyla ilgilenen ve onlara çözüm üreten bir bölüm haline geldi. Öte yandan marjinal bölgelerde kadınlar için yasal farkındalık merkezleri kuruldu. Aşiret üyelerin erk kararlarını ve kadınların haklarını tanıtmak için eğitim kampanyaları yaptık ve devam ediyoruz. Bizler yasal olarak hukukun işletilmesini ve faillerin hak ettiği cezayı almalarını istiyoruz.”