Gazeteci Safiye Alağaş: Hasta tutukluların durumu daha da ağırlaşıyor

Tutuklu kaldığı Diyarbakır Kapalı Kadın Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleri ve hasta tutukluların sorunlarını değerlendiren gazeteci Safiye Alağaş, “İçerideki hijyen koşulları ve yetersiz beslenme hasta tutukluların durumunu daha da ağırlaştırıyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Geçtiğimiz yılın haziran ayında tutuklanan 16 gazeteciden biri olan JINNEWS imtiyaz sahibi ve gazeteci Safiye Alağaş bir yıllık tutukluluğunun ardından geçtiğimiz günlerde tahliye edildi.

Tutuklu bulunduğu Diyarbakır Kapalı Kadın Cezaevi’nde yaşanan sorunları ve hasta tutukluların yaşadıkları hak ihlallerini anlatan gazeteci Safiye Alağaş, insan hakları örgütlerine cezaevlerinde yaşanan sorunlara çözüm olmak için daha fazla çalışma çağrısında bulundu. 

‘İstediğimiz basın, yayın organına ulaşamıyorduk’

Bir yıl sonra tutuklandığı günde tahliye edildiğini ifade eden Safiye Alağaş, tutuklu olduğu süreç içerisinde cezaevinde çok sayıda hak ihlaline maruz bırakıldıklarını söyledi. Bir gazeteci olarak cezaevinde istediği basın ve yayın organlarına ulaşamadıklarını belirten Safiye Alağaş, iletişim boyutunda bir tek tipleştirme olduğunu söyledi. Sadece idarenin belirlediği gazeteler ve televizyon kanallarına ulaşabildiklerine dikkat çeken Safiye Alağaş, “Gazeteciyim ama cezaevinde gazete okuyamıyorduk. Onun dışında kadınların olduğu bütün koğuşlarda tüm gün çalışan kameralar vardı.  İtirazlara rağmen bu kameralar kaldırılmadı, bunu sıradan bir uygulama olarak görmemek gerekiyor. İdare bu uygulamayla tutuklu kadınları her gün taciz ediyor” dedi.

‘Koşullar hasta tutukluların durumunu daha da ağırlaştırıyor’

Hasta tutukluların yaşadıkları sorunlara değinen Safiye Alağaş, cezaevindeki kötü hijyen koşulları ve yemeklerin hasta tutukluların durumunu daha da ağırlaştırdığına vurgu yaptı. Cezaevinde sağlık alanında ciddi problemlerin olduğuna değinen Safiye Alağaş, bazen haftalarca revire çıkamadıklarını, hastane sevklerinin ise ayları bulduğunu söyledi. Safiye Alağaş konuya dair şunları söyledi; “Bütün eksikliklerin yanında bir de sağlık hakkımızdan faydalanamıyorduk. Bu durum ağır hasta tutukluların durumunu daha da ağırlaştırıyordu. Bizim yanımızda bir tutuklu arkadaşımız kalp krizi yaşadı. İdareye haber verdik ve ambulans neredeyse yarım saat sonra geldi. Bu kalp rahatsızlığı olan biri için çok ciddi bir sorun. Orada herhangi bir kriz anında hiçbir şekilde anında müdahale edilemiyor.”

‘Hasta tutuklu için topladığımız toprak ‘suç’ denilerek alındı’

Koğuşlarında Semire Direkçi ve 70 yaşında bir annenin ciddi sağlık sorunları yaşadıkları bilgisini veren Safiye Alağaş, hasta tutukluların içinde bulundukları koşulların yaşanılabilir koşullar olmadığına dikkat çekti. Bağırsak hastalığı bulunun Semire Direkçi’nin tedavisi için yeşilliklerden topladıkları toprağın bile ‘suç’ denilerek alındığını belirten Safiye Alağaş, “Semire Direkçi bağırsak sorunları olan ağır hasta tutuklu. Hastalığı da çok ileri düzeyde, yaşadığı bağırsak problemleri nedeniyle aslında hiç cezaevinde kalmaması gerekiyor. Dışarıda ailesiyle birlikte olması gerekiyor. Bağırsakları için toprağa basması gerekiyordu ama cezaevinde bildiğiniz gibi her yer beton. Bize bazen yeşillik geldiğinde o yeşilliklerden çıkan toprağı ‘Semire biraz toprağa bassın’ diye biriktiriyorduk. Aramalara geldiklerinde o toprağı bile alıp götürüyorlardı. Kaç defa o toprağı topladık ama her aramada ‘suçtur’ diyerek alıp götürüyorlardı” diye konuştu.

‘Cezaevinde ciddi bir yalnızlaştırma politikası var’

Cezaevinde yaşanan sorunlara dair bütün STK’lara çağrıda bulunan Safiye Alağaş, “Kadın cezaevinde tamamıyla bir tecrit edilme durumu var. Spora çıkamama, sohbete çıkamama yine farklı etkinliklerden yararlanamama durumu var. Yapılan tek etkinlik ailelerin görüşüne çıkmak oluyordu. Şuan da kadınların kaldığı cezaevinde çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor. İç mektuplaşma bile ücretli hale getirilmek isteniyor ve bu da yalnızlaştırma politikasının bir parçası. İdare kendi kurumda yaşanan mektuplaşmadan bile ücret alıyor. Hem aileleri hem de tutukluları ekonomik olarak zor durumda bırakmak istiyorlar” sözleriyle cezaevi idaresi tarafından tutsaklar üzerine yürütülen politikalara dikkat çekti.

‘Gazetecilik onuruna sahip çıkalım’

Tutuklu olan diğer gazetecilere her zamankinden daha fazla sahip çıkılması gerektiğini ifade eden Safiye Alağaş son olarak şunları söyledi; “Orada ki kadın tutuklular ben tahliye olduğum gün bana, ‘Burada ki koşullarımızı iyi anlatın, herkese duyurun burasıyla ilgilensin’ dediler. Şuanda tutuklu gazetecilere sahip çıkmak, Türkiye’de gazetecilik yapan insanlara sahip çıkmak demektir. Ülkede gazetecilik yapan çok az insan var. O yüzden gazeteciliğin onurunu korumak için hakkında dava açılan ve tutuklu gazetecilere sahip çıkmamız lazım.”