Filistinli kadınların değişiminde temel faktör kadın örgütleri

Filistin kadın mücadelesinin gelişmesi ile kadınların daha özgüvenle toplumsal cinsiyet ayrımcılığına karşı direniş gösterdiğini kaydeden kadın hakları savunucusu Mona Musa, kadınların ülkelerin stratejik planlarına dahil edilmesi gerektiğini söyledi.

RAFIF ESLEEM

Gazze – Ortadoğu ülkelerinde gelişen kadın mücadelesi ile kadınların cinsiyet eşitsizliğine, ayrımcılığa ve toplumsal rollerine yönelik direnişleri de güçlendi. Kadınlar, kadın haklarını savunun örgütlerin varlığından güç alıyor ve yalnız olmadıklarını bilerek, hayatlarına dair kararları daha özgüvenli alıyorlar.

Gazze Şeridi’nde kadın hakları üzerine mücadele veren Mona Musa, kadınların yaşadığı bu değişime değinerek, kadın örgüt ve derneklerinin bu değişimin temel faktörü olduğu kaydetti.

Kadın örgütleri değişimde temel özne

Kadınların özelde meslek seçimlerinde kalıpları kırdığını vurgulayan Mona Musa, fizikten, ekonomiye, mühendislikten ziraate birçok alanda kadınların kendilerini var ettiklerini söyledi. Kadınların daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade eden Mona Musa, “Gazze'de daha önce kadınlar sadece tek bir alanda eğitim görüyordu. Birçok aile genç kızların eğitimlerini tamamlamalarına veya bölüm seçmelerine engel oluyordu” diye belirtti. Mona Musa, şiddete karşıda farkındalık oluştuğunu belirterek, “Kadınlar artık sosyal ilişkiler kurmaya başladı. Hatta artık toplumdaki rollerine ve güvenli bir yaşam yaşama haklarına inandıkları için şiddet vakalarını bildirmek için başvurular ve yardım hatlarıyla ilgilenmeye bile başladılar” dedi.

Siyasal alanda kadınlar hala görünür değil

Kadınların siyasetteki varlıklarına değinen Mona Musa, konuşmasını şöyle devam ettirdi: “Kadınların temsil yüzdesi hala yüzde 30’u aşmadı. Adil olmayan bir kota sistemi var. Bu durum toplumsal cinsiyet kültüründe bir eksikliktir. Kadınlar mesela hükümette, Yasama Konseyi’nde ve bakanlıklarda önemli liderlik pozisyonlarında yer almıyor. Siyasi alandaki boşluğu doldurmak için toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi gerekiyor. Çünkü kadınların siyasi alanda ilerleyişindeki gecikme birçok alana da etki eder.”

‘Kadınlar ülkelerin stratejik planlarına dahil edilmeli’

Topluma ve özellikle de çocuklara dönük toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine eğitimlerin verilmesi gerektiğinin altını çizen Mona Musa, bu eğitimler için sanatın da değerlendirilebileceğini vurguladı. Öte yandan dijital medya aracılığıyla üniversitelerdeki genç gruplara yönelik eğitici çalışmaların yapılması gerektiğini söyleyen Mona Musa, “Devlet kurumlarındaki hakimler ve çalışanlar için de eğitim verilmeli. Onların toplumsal cinsiyet terimine dair anlayışları CEDAW anlaşmasıyla sınırlıdır. Toplumlarda cinsiyet kültürünün güçlendirilmesi kadınlara yönelik olumsuz kalıplaşmış imajı değiştirecektir. Bunun için de kadınlar ülkelerin stratejik planlarına ve kamu politikalarına dahil edilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.