Farklı halklardan kadınlar: Tecride karşı mücadelemiz sürecek

Minbic’te yaşayan Çerkez, Türkmen, Kürt, Arap kadınlar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen tecride tepki göstererek, uluslararası kuruluşlara gerekenin yapılması çağrısında bulundu. Kadınlar ayrıca, “tecride karşı mücadele sürecek” dedi.

SÎBÎLYA EL-ÎBRAHÎM

Minbic – İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan, 25 Mart 2021’de yapılan kesintili telefon görüşmesinden bu yana haber alınamıyor.

Aile ve avukatların yaptığı başvuruların yanıtsız bırakılmasıyla başlayan kaygılar, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nin (CPT) 20-29 Eylül 2022 tarihlerinde İmralı Adası’na gerçekleştirdiği ziyaretin ardından derinleşti. Aile ve avukatların görüşme başvuruları yanıtsız bırakılırken, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi, (CPT)  en son 20-29 Eylül 2022 tarihlerinde İmralı Adası’nı ziyaret etmiş ancak Asrın Hukuk Bürosu, müvekkilleri Abdullah Öcalan’ın bu görüşmeye çıkmadığı duyumu aldıklarını açıklamıştı. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Minbic kentinde yaşayan farklı Çerkez, Türkmen, Kürt, Arap kadınlar, Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Çerkez Zehîde Islaq: Gereken yapılmalı

Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin ağırlaştırıldığını ifade eden Çerkez halkından olan Zehîde Ishaq, “Uluslararası yasalara göre bu tecridin hiçbir gerekçesi yok. Önder Öcalan ağır koşullar altında yaşıyor. Bu nedenle tüm uluslararası örgütlerden ve insan hakları kuruluşlarından tecridin kaldırılması için hukuki olarak ne gerekiyorsa yapmalarını istiyoruz” dedi.

Türkmen Ganîme Taha: Kendimizi tanımamızı sağladı

Abdullah Öcalan’ın felsefe ve düşünceleri tüm halkları etkilediğini ifade eden Türkmen halkından olan Ganîme Taha, “Önder Öcalan’ın düşünceleri Türkmen kadınların kendi varlıklarını kanıtlamaları ve kendi özlerini tanımaları için yol açtı. Türkmen kadınların Özerk Yönetim içinde yer almalarının önünü de açtı. Önder Öcalan’ın İmralı dört duvar arasında değil kendi halkının içinde olması gerekir”  diye konuştu.

Kürt Fatme Beko: Düşüncelerinden güç aldık

Kürt halkından Fatme Beko, “Önder Öcalan kadınları toplumsal kalıplardan özgürleştirdi. Kadınlar Önder Öcalan’ın düşüncelerinden güç aldı ve haklarını aldılar” şeklinde konuştu.

Arap Rwêda Hêndel: Tecride karşı direneceğiz

Arap halkından olan Rwêda Hêndel de Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin yıllardır sürdüğünü dile getirerek şunları söyledi: “Arap kadınları olarak kadınların bir gün toplumsal kalıplardan çıkacağına inanmıyorduk. Ancak Önder Öcalan’ın felsefesi ve düşünceleri sayesinde kendi varlığımızın farkına vardık. Her anlamda kalıplardan kendimizi kurtardık. Önder Öcalan üzerindeki tecrit kalkıncaya kadar tüm gücümüzle direneceğiz. Türkiye ve diğer devletler Önder Öcalan’ı kendi kapitalist sistemleri için tehlikeli bulunuyor. Bu nedenle Önder Öcalan üzerindeki tecridi derinleştiriyorlar. Tecridin kaldırılması için mücadeleye devam edeceğiz.”

Emîne El-Jerah ise Abdullah Öcalan özgürleşene kadar direnişlerini sürdüreceklerini ifade etti.