SORGUL ŞÊXO

Til Temir- Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın öncülüğünde gerçekleşen 19 Temmuz Devrimi sonrasında hem sosyal, siyasal hem de zihniyet inşa süreci başladı. Kadın Devrimi olarak adlandırılan süreçte birçok kazanım yaşanmış olsa da büyük bir kırılmaya uğrayan erkek egemen zihniyet ile mücadele devam ediyor. Kadınlar erkek egemen zihniyeti ile çok yönlü mücadele yürütürken, toplumsal cinsiyet eşitliği için güçlü örgütlenmelere gidiyor.

Kadınların ortak mücadelesine dair konuşan Cizîr Kantonu Til Temir kenti Kongra Star Yönetimi’nden Sena Tamir, erkek egemen zihniyeti dönüştürme mücadelesinde kadınların görev ve sorumluluklarına dikkat çekti.

‘Erkeklerin bilinçlenmesi için mücadele yürütmek önemli’

Toplumsal cinsiyetçiliğe karşı verilen mücadelenin önemine vurgu yapan Sena Tamir, “Toplumun duygu ve düşüncelerini zehirleyen toplumsal cinsiyetçi bakış açısı, iki cins arasında eşitliğin oluşmasını engelliyor. Bu ayrımcı tutumu derinleştiren ataerkil zihniyet, çocukluktan başlayarak bilinçaltına işleniyor. Erkeklere ‘sen karar verirsin, sözün üzerine söz söylenmez’ öğretilirken, kadınlara da ‘eşine ve çocuklarına karşı görevlerini yerine getirmelisin’ deniliyor. Bu nedenle erkeklerin eğitim ve bilinçlenmesi, zihniyet değişimi için mücadele yürütmek hayati önemde. Erkeklerin egemen olduğu dünyayı ancak bu şekilde değiştirebiliriz” dedi.

‘Kadın katliamları normalleşmemeli’

Sena Tamir, kadınların kasıtlı ya da kasıtsız öldürülmelerine dikkat çekerek, “Kadınları katledenlerin birçoğu kendini suçsuz göstermek için öldürülen kadınları ahlaksızlıkla suçluyor. Oysa öldürülen kişi erkek olduğunda, olay aileler arasında yatıştırılmaya çalışılıyor. Kadın katliamlarına karşı duyarlı olmak zorundayız. Bu katliamlar büyük suçtur ve anayasa ile kanunlar bu suçları görmezden gelmemeli. Aksi halde yeni katliamların önü açılır. Son vakalarda çoğu kez erkeğin silahla oynarken kazara ateş aldığı ve kadının öldüğü belirtiliyor. Kadınlar her konuda daha duyarlı ve bilinçli adımlar atmalı. Artık kadın katliamları normalleşmemeli” ifadelerini kullandı.

‘Erkeklerin değişim ve dönüşümü önemli’

Erkeklerin zihniyet değişimi için mücadele vermesi gerektiğini söyleyen Sena Tamir, şunları belirtti: “Kadınları bilinçlendirmek kadar erkekleri de bilinçlendirmek öncelikli görevimiz olmalı. Önder Abdullah Öcalan’ın da dediği gibi, yapılacak en önemli şey eğitimdir. Burada sadece seminer düzenlemek değil, toplumun gerçek anlamda aydınlanması ve yanlış bilgilerin düzeltilmesi gerekiyor. Kız çocuklarının eğitimine engel olunmamalı, erken yaşta evlilikler engellenmeli, demokratik aile yapısı oluşturulmalıdır. Seminerler, eğitimler ve aile ziyaretleri ile her iki cins bir araya getirilip bilinçlendirilmelidir. Bu sayede aile içindeki sorunlar çözülerek toplum genelinde olumlu etkiler yaratılabilir.”

‘Özgür eş yaşam, stratejik bir çözümdür’

Sena Tamir, özgür eş yaşamın toplumsal sorunlara karşı bir kalkan ve çözüm olduğunu belirterek, “Özgür eş yaşam inşa edilirse toplum tüm krizleri aşabilir. Anne ve babanın çocuklarıyla yaşadığı deneyimler dikkatle değerlendirilmelidir. Kadınlar psikolojik, manevi ve maddi olarak desteklenmeli ki çevresini daha iyi anlayabilsin ve her türlü tehdide karşı mücadele edebilsin. Ataerkil toplum yapısında kadınlar her alanda güçlenmeli, ancak bilimsel ve barışçıl araçlarla” dedi.

‘Değişim sürecinin öncüleri kadınlardır’

Son olarak, kadınların değişim sürecine öncülük ettiğini ve barışçıl, özgür bir dünya inşa etmekten sorumlu olduklarını söyleyen Sena Tamir, “Kadınlar karar verdiğinde, bu kararlar akıllıca ve olumlu olur. Dünya kadınların fikirleriyle yönetilirse kadın katliamları durur, cinsiyet ayrımcılığı sona erer ve herkes eşit yaşar. Kadınlar etkili çalışmalar yürütürse değişim daha kalıcı olur. Değişim sürecine kadınlar öncülük etmeli. Birlikte mücadele edersek, erkek egemen dünyayı özgür kadınların korkusuzca yaşayabileceği bir dünyaya dönüştürebiliriz” diye konuştu.