Engelli çocuğu için çıktığı mücadele dolu yolculuğu umuda dönüştürdü

Tıbbi bir hata sonucu çocuğu işitme engelli doğan ve 23 yıl önce kurduğu dernekle özel gereksinimli çocuklara umut olmaya devam eden Nada Tahebe, “Çocuklar çok yetenekli ve sadece onları keşfedecek birine ihtiyaç duyuyorlar” dedi.

ASMAA FATHI

Kahire – Mısırlı Nada Tahebe, 42 yıl önce tıbbi bir hata sonucu ikinci çocuğunun engelli olarak doğması nedeniyle 2000 yılında “Engellilerin Kalkınması ve Sosyal Rehabilitasyonu İçin Umut Köyü Derneği”ni kurdu. Derneğin yönetim kurulu başkanlığını yürüten Nada Tahebe, 23 yıldır engelli çocuklara umut olmaya devam ediyor.

Derneğin çalışmalarına ilişkin sorularımızı yanıtlayan Nada Tahebe, daha önce özel ihtiyaçları olan çocuklara ilişkin bir bilgisinin olmadığını belirterek, acı ve mücadele dolu yolculuğunun nasıl umuda dönüştüğünü anlattı.

‘Acı ve mücadele dolu yolculuk umuda dönüştü’

‘Umut Köyü’nün özel gereksinimli insanlara yardım etme konusunda uzun bir geçmişi var. Böyle bir çalışmanın başlangıç noktası ve onları ekonomik olarak güçlendirmeyi düşünmek için sizi motive eden şey neydi?

İşimin doğası bundan tamamen uzak olduğu için bu konuyla ilgilenmeyi hiç planlamamıştım ama 42 yıl önce ikinci çocuğumu doğurduktan sonra hareket etmemesine şaşırdım ve tüm testleri yaptırdım. Bu onun sakatlığının doğum sırasında meydana gelen tıbbi bir hatanın sonucu olduğunu kanıtladı. Özellikle çocuğumun sadece duyarak yaşayacağını anladıktan sonra bu duruma teslim olmaktan başka çarem kalmamıştı. O zamanlar özel ihtiyaçları olan insanlara karşı bir bilgim yoktu ve ben bilinmeyenle bir yolculuğa başladım.

Doktor ya da rehabilitasyon merkezi yoktu ve ne zaman bir konu hakkında bilgi almak istesem onu araştırmam ve kendime güvenmem gerekiyordu. Ancak o zaman acı hissini anladım. Bu çocuklar için daha iyi bir gerçeklik için çalışmaya karar verdim. Bugün durum çok değişti ve çocuğum büyüyüp tamamen kendine güvenebilen, çalışan ve ilişkiler kurabilene kadar acı ve mücadele yolculuğu bir umut haline dönüştü. Bu konu üzerinde çalışmaya başladığımda engellilerin rehabilitasyonuna yönelik merkezler yoktu ve onların gerçek ihtiyaçlarını karşılayacak bir alan arayışına girdim. Bundan önce de uzun süre onların topluma kazandırılması konusunda çalışmalar yaptım. Özellikle farklı eğitim aşamalarında.

‘Çocukların ailelerine bağımlı olmamalarına katkıda bulunduk’

Ayrıca mesleki rehabilitasyon konusunda uzmanlaşmış ve içinde bir dizi eğitimin yer aldığı “Amal” adını taşıyan bir yer kurmayı düşündüm. Çocukların yetenek ve becerilerini keşfederek gerçeğe dönüştürmeye odaklandığımız için çocukların çeşitli işleri öğrenmeleri için marangozluk atölyeleri, pasta, fırın, sanat, spor ve tarım faaliyetleri de hayata geçirildi. Amacımız özel gereksinimli insanları işgücü piyasasına entegre etmek ve ekonomik olarak kazanmalarını sağlamaktır. Bu dönem onların kendi yetenek ve kabiliyetlerinin farkına varmalarına, ailelerine bağımlı olmamalarına katkıda bulunduk. Özellikle mesleki eğitimi tamamladıktan sonra çeşitli iş fırsatları elde etmelerinin ardından onların psikolojik ve maddi gerçekliği büyük ölçüde değişti.

‘Mısır’da engeli olan bireylere yönelim ihmaller zinciri var’

İsviçre Barış Gönüllüleri tarafından Nobel Ödülü'ne aday gösterilmeniz, özel ihtiyaçları olan kişiler dosyasındaki çalışmalarınızı nasıl etkiledi?

İsviçre Barış Gönüllüleri dünya çapında “1000 başarılı kadın” arıyordu ve o listeye Mısır'dan dahil olan tek kişi bendim. Çünkü Mısır’da engeli bulunan bireylere yönelik ihmaller zinciri vardı. Bunu bir sorun olmaktan çıkarıp yetkililerin dikkatlerini çektim ve bunu bir davaya dönüştürdüm. Bu gerçek bir meseledir. Oğlum için yetkililere gittiğimde bir hizmet bulamadım ve oğlumdan yola çıkarak bu çalışmayı başlattım. 1000 kadının hikayelerini okuduğumda içinde kadınların başarısını ve değişimini buldum. Zor koşullar altında yaşanan deneyimler güçlü bir irade sonucu başarılara ulaşılmış.

‘Çocuklar kendilerini keşfedecek birilerine ihtiyaç duyuyor’

Çalışmalarınıza ilişkin deneyimlerinizden bahseder misiniz? Engellerle de karşılaştınız mı?

Umut dolu bir deneyim çünkü çocuklar çok yetenekli ve sadece onları keşfedecek ve sahip oldukları becerilerle çalışmaya motive edecek birine ihtiyaç duyuyorlar. Sadece basit bir yeterlilik tüm bir ailenin hayatını değiştirebilir. Engellilik kavramı tamamen değişti, özel ihtiyaçları olan çocuklar, çalıştıkları çeşitli işlerde yeteneklerini ve yeterliliklerini kanıtladı. Artık çalışabilecekleri fabrikalar var. Hatta medya, radyo ve defile işlerinde başarılı oldular. 

Genel olarak “Umut Köyü” derneğinde yer alan her bireyin bir özelliği olduğu söylenebilir. Atölye ve fırınlarda çalışanlardan tutalım iş piyasasına giren birçok özel gereksinimli insanımız, yurt dışında da kendilerini gerçekleştirmelerine kadar uzanan bağımsız başarı deneyimleri var. Halen üzerinde çalışılması gereken konular var. Okullarda, üniversitelerde, ulaşımda, kulüplerde, trafik ışıklarında ve sokaklarda özel ihtiyaçları olan insanlara tam toplumsal erişilebilirliğin sağlanması önemlidir. Fiili değişim son zamanlarda dikkate alınmaya başlanan bir konu. İskenderiye Üniversitesi'nde özel ihtiyaçları olan kişiler için entegre bir merkez bulunmaktadır ve ayrıca idari kovuşturma, emlak sicili, mahkemeler için eğitimler de bulunmaktadır. Bankalar da özel ihtiyaçları olan insanlarla ilgilenme ve onlara gerekli hizmetleri sağlamanın yolları hakkında çalışmalarına başlamış durumda.