Şahba – Türk devleti son dönemde Şehba, Efrin kantonları ile Şêrawa ve Şera ilçeleri de dahil olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye kentlerine yönelik ağır silahlarla saldırılarını artırdı. Saldırılarla bölgede yaşayan siviller ile yerinden edilmiş Efrinlilerin yaşam alanları hedef alınıyor. Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda yerinden edilmiş yaklaşık 300 bin kişinin yaşadığı Şahba Kantonu, başta Türkiye olmak üzere tüm ülkeler için stratejik öneme sahipken, özellikle burada hayata geçirilen Demokratik Ulus projesine yönelik tahammülsüzlük saldırılarla karşılığını buluyor. Ajansımıza konuşan kadınlar, saldırılara tepki gösterdi.

‘Halkı göçertmek istiyor’

Kadınlardan Kiştaar köyünden Nuran Mihemed, "Türk işgal saldırıları Suriye'nin kuzey ve doğusundaki bölgelere, özellikle Şahba’ya ve iki ilçeye yönelik olarak devam ediyor. Türk devleti Efrin, Şera ve Şêrawa’ya yönelik 5 yıldır saldırılarını sürdürüyor. Türkiye, kuzey ve doğu Suriye'nin bazı bölgelerinde halkı göçermek için işgal planlarını çeşitli politikalarla uyguluyor. Erdoğan bu seçimlerde başarılı olamayacak çünkü masum insanların kanı üzerinden siyaset yapıyor” diye konuştu.

‘Bu yılı zafer yılı yapacağız’

Kuzey ve Doğu Suriye halkları olarak mücadelelerini sürdüreceklerinin altını çizen Nuran Mihemed, “Demokratik Ulus projemizden, davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Demokratik Ulus projesini tasfiye etmeye çalışan Türk devletine karşı direnişimiz en üst seviyede devam edecektir. Bizler 2023 yılını zafer yılı yapacağız. Saldırılara en güçlü cevabımız direnişimiz olacaktır. Dün olduğu gibi bugünde Türk işgaline karşı mücadelemizi yükselteceğiz” dedi.

Uluslararası topluma tepki

Göçe maruz bırakılan kadınlardan Fatima Abdul Rahman, Suriye'nin kuzey ve doğusundaki bölgelere yönelik yaşanan saldırılara karşı ülkelerin sessizliğini eleştirdi. Fatima Abdul Rahman şunları söyledi:  "Biz Efrin'den göç ettirildikten sonra Türkiye hem Şêrawa'yı hem de Şahba’yı bombaladı. İrademizi kırmaya çalışıyorlar. Yıllarca süren saldırılara rağmen uluslararası toplum, Türkiye'nin Efrin'deki insanlık dışı suçlarına karşı sessiz kalıyor. Bölgedeki saldırıların yanı sıra Şam hükümetinin kuşatması da devam ediyor. Bu durum hayatımızı önemli ölçüde etkiliyor ancak halkın iradesi güçlü ve ülkelerin planlarını bozmak için her türlü zorluğa göğüs geriyor. Topraklarımıza dönmek için direnişimizi sürdüreceğiz.”

‘Bu topraklar bizim, bizim kalacak’

Kadınlardan Aisha Bilal ise yaşanan saldırıları şu sözlerle değerlendirdi: "Türkiye’nin bölgelerimizi gelişigüzel bombalamasını kınıyoruz. Bu topraklar bizim ve bizim kalacak. Hak sahipleri biziz. Türkiye buradan çıkmalıdır. Türk işgalinin bölgelerimizi bombalamasını kınıyoruz. Bizler topraklarımıza bağlı bir halkız ve asla savaş politikalarına boyun eğmeyeceğiz. Direnişimizle bize karşı kurulan tüm planları boşa çıkaracağız."