Direnen Wanlılar: Mücadelemiz tecrit kırılıncaya kadar sürecek
Wan halkının direnişinin haklılığına vurgu yapan kadınlar, “Bu direniş haklı bir direniştir. Mücadeleyi büyütüp tecridi kıracağız. Barış, birlik ve demokrasi için çalışmaya devam edeceğiz” mesajını verdi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Wan- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nden (DEM Parti) Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanlığına seçilen Abdullah Zeydan'ın mazbatası, Adalet Bakanlığı'nın yaptığı itiraz üzerine verilmedi. Mazbata seçimi kaybeden AKP'li Abdulah Arvas'a verildi. Bu hukuksuzluğa karşı Wan halkının gösterdiği direniş sonrası YSK geri adım atarak mazbatanın Abdullah Zeydan’a verilmesine karar verdi. Karar sonrası halk sokaklara çıkarak kutlamalar yaptı.
Ajansımıza konuşan kadınlar, kentte zafer sonrası bir bayram havası oluştuğunu belirterek, “Kayyımı gönderdiğimiz gibi tecridi de yıkacağız” dedi.
‘Zaferimiz de mücadelemiz de büyüyecek’
Kadınlardan Sinem Bor, Wan halkının hakkı olanı aldığını belirterek, bu zaferle bayramın kentte erken geldiğini söyledi. Hakları için direndiklerini ve başardıklarını belirten Sinem Bor, şunları ifade etti:
“Bu başarı bu halkın başarısı, kadınların başarısıdır. Biz kadınlar bu serhildan için çok mutluyuz. Bu kutsal zaferi direnen bütün halklara armağan ediyoruz. Bu zaferi de günlerce kutlayacağız. Daha güzel günler bizi bekliyor. Bu direnişle beraber eski ruh açığa çıktı. Bizim yaptığımızı kimse yapamadı. Bu zaferimiz de mücadelemiz de büyüyecek. Hiçbir Kürt kendilerine yapılan zulmü kabul etmesin. Onlar da dirensin ve hakkı olanı alsın. Bizler davamızın arkasındayız, bizim davamız kutsal bir davadır. Bizler nasıl ki kayyımı gönderdiysek tecridi de kıracağız. Ardından cezaevlerindeki grevlerin bitmesi için çalışacağız. Asla durmadan mücadele edeceğiz. Kimse bizim olanı bizden alamaz artık.”
‘Bu direniş haklı bir direnişti’
Zekiye Kaya ise ortaya koydukları direnişi bütün Kürt halkına armağan ettiklerini söyledi. Bu direnişin büyütülmesi ve durmaması gerektiğini dile getiren Zekiye Kaya, şöyle konuştu:
“Bir anne olarak şunu söyleyebilirim; bu direniş haklı bir direnişti. Çünkü o irade ve belediye bizim hakkımızdı. 40 milyon insan bize ses verdi ve destek oldu. Kimse kimsenin hakkını yiyemez. Biz de kendi hakkımız olan için mücadele ettik. Bizim kimsenin olanda gözümüz yok, kimsenin de bizim olanda gözü olmasın. Gün be gün bu mücadeleyi büyütmek gerekiyor. Haklı olduğumuz için kazandık. Bu insanlar günlerde uyumadı, hepsi direndi. Gözaltına alınan işkence gören oldu. Neden? Kendileri olanı istedikleri için. Bizler asla durmayacağız son damla kanımız kalana kadar sokaklarda olacağız.”
‘Tecridi kırmadan durmayacağız’
Mücadelelerini daha da büyüteceklerini ve tecridi de kırmadan asla durmayacaklarını vurgulayan Zekiye Kaya, “Cezaevindeki direnişi de selamlıyoruz. Kahraman anneler olarak barış için, birlik için ve demokrasi için çalışmaya devam edeceğiz. Bu zafer de barışın ve demokrasinin zaferidir. Türkiye’de zaten adalet diye bir şey kalmamış ama biz adaletten yanayız. Bizler ne gazdan ne de direnmekten korkmuyoruz. Ölüm olacaksa da şerefli ve namuslu bir ölüm olsun. Onun dışında hiçbir şeyden korkmuyoruz. Bir canımız var o canda bu davaya feda olsun” diye konuştu.
‘Bu zulmü bir daha kabul etmeyiz’
Gülistan Kaya da Wan’daki direnişi barış ve demokrasinin zaferi olarak değerlendirerek, şunları ifade etti: “Hem tecridin kaldırılmasına hem de cezaevlerinin boşaltılmasına vesile olsun. İlk kayyımı duyduğumda günlerce kendime gelemedim. Bir anne olarak ‘bu zulüm nereye kadar’ dedim. Bunu kabul etmedim ve bu halkla beraber direndik. Zaferi duyunca da beyazlayan saçlarım bir anda eski rengine döndü. Bir daha ne kayyımları ne de o saldırıları kabul etmeyiz. İki kere yaptılar bir daha yapmalarına izin vermeyeceğiz. Halk mücadelesi ile herkese örnek ve öncü oldu. Bundan sonra da olmaya devam edecek.”
‘Bu direniş torunlarımıza kadar anlatılacak’
Direniş sonrası ortaya çıkan ruhla yeniden doğmuş gibi hissettiğini anlatan Rabia Argün ise, “Çok mutluyuz benim ömrüm 60 ama ben yeniden doğmuş gibiyim” dedi. Çok büyük bir zafer elde ettiklerini dile getiren Rabia Argün, şunları kaydetti:
“Onlar da böyle olacağını bilmiyorlardı. Kürt halkının iradesine kurban olayım. Bu zafer bir başkanın bir vekilin değil bir halkın zaferidir. Kürt halkı 40 yıl da geçse bu zafer torunlarından torunlarına geçer. Bütün Kürt halkına teşekkür ediyorum. Kürt halkı başarıya ulaşacak. Bu tarihi ve direnişi herkese gösterdi. Bu dönem yaptığımız bu direnişle artık hiçbir şey bizi korkutamaz. Ya özgür olacağız ya da öleceğiz. Artık ölümden de korkumuz yok. Kürt halkı direngen bir halk ve her şeyi başaracak.”