Haber Merkezi- Ankara merkezli soruşturma kapsamında 15 kentte düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınarak 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü gününde tutuklanan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, 16 meslektaşının 11 Temmuz’da görülecek duruşmasına katılım çağrısında bulundu.

Sincan Kadın Kapalı Cezaevi tutulan Dicle Müftüoğlu’nun çağrısında şu ifadeler yer aldı:

“Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğü iyileşeceği yerde her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Basın yayın organlarına verilen cezalar, sansürler ve erişim engelleriyle gazeteciler çalışamaz hale getiriliyor. Basın meslek örgütlerinin verilerine göre; sadece Haziran ayının ilk haftasında binlerce habere erişim engelli getirilerek, yasaklara, engellemelere bir yenisi engellenmiştir. İktidar tarafından geçtiğimiz yıl meclisten geçirilerek yürürlüğe giren ‘sansür yasası’ ile var olan tablo daha da katmerlenmiş, daha doğrusu iktidarın uygulamalarına bir kılıf dikilmiştir. İktidarın yargı ve kolluk eliyle attığı her bir adımla gazetecilik mesleğine bir balta vurulmaya çalışılıyor. Tabi bu tablonun en karanlık tarafı ise tutuklu gazeteciler gerçekliği oluşturmaktadır. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin (DFG) aylık raporlarında ne yazık ki sürekli olarak tutuklu gazeteci sayısında bir artış yaşanmaktadır. Bu verilere göre; yaklaşık 90 gazeteci, dört duvar ardından hapsedilmiştir. Bununla hem gazetecilerin mesleklerini yapması engellenmek istenilmekte hem de dışarıda, sahada çalışan her bir gazeteciye gözdağı verilmek isteniyor.

Hak savunucularına bir çağrı yapıyorum

2022 yılının Haziran ayında 20 meslektaşımız gözaltına alındı. Bunlardan 16’sı tutuklandı. JINNEWS  muhabiri Safiye Alagaş’ın dosyası ayrıldığı için çıktığı mahkemede serbest bırakıldı. 11 Temmuz’da ise 15’i tutuklu 18 meslektaşımız hakim karşısına çıkacak. Bir yılı aşkın süredir dört duvar arasında tutulan arkadaşlarımız o gün hakim karşısına çıkarak, gazeteciliği yargılamaya çalışan zihniyeti yargılayacak. Arkadaşlarımız tutuklandığında, İstanbul’dan, Ankara’dan Amed’e gelen ve dayanışmayı ören, düzenledikleri imza kampanyası, kart ve kitap kampanyaları ile bizimle birlikte olan, açtıkları her telefon ile omuzumuza güç veren tüm meslektaşlarımıza ve basın meslek örgütlerine, hak savunucularına bir çağrı yapıyorum. 11 Temmuz’da Diyarbakır Adliyesi önünde hep bir ağızdan, ‘Gazetecilere ve gazeteciliğe özgürlük’ diyelim. Yargılanmak istenilen sadece 18 meslektaşımızın olmadığını, tüm gazetecilik mesleğini yargılanarak, tek ele mahkum edilmek istenildiğini görüp, buna engel olalım.

Türkiye’nin demokratik bir ortama kavuşmasını, ifade ve basın özgürlüğünün sağlanmasını ancak tutuklu gazeteci gerçeğini ortadan kaldırarak sağlayabiliriz. İki aydır tutulduğum Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden tüm meslektaşlarımıza ve demokratik kamuoyuna açık bir dayanışma çağrısı yapıyorum. Gazeteciliğin onurunu kurtarmak için hep beraber haykıralım.”