‘Devlet toplumla yüzleşmekten korkuyor’

Yeni Kadın Vakfı Başkanı Nevin Obaid, Mısır’da ‘kadın sünnetinin’ suç sayılmasına rağmen doktorlar eliyle yapılmaya devam ettiğine dikkat çekerek, “Klinikleri denetleyecek mekanizmalar oluşturulmadı. Devlet toplumla yüzleşmekten korkuyor” dedi.

ASMAA FATHI

Kahire- Yeni Kadın Vakfı Başkanı ve Ulusal Diyalog Nüfus Komitesi Raportörü Nevin Obaid aynı zamanda toplumsal cinsiyet alanında araştırmalar yapıyor. Ajansımızın sorularını yanıtlayan Nevin Obaid, kadına yönelik şiddetle mücadele için çok sayıda projeleri olduğunu belirterek, buna ilişkin kurumların da dahil olduğu “Birleşik yasa” çalışmalarının sürdüğünü anlattı. Mısır’da özellikle kırsal bölgelerde suç sayılmasına rağmen hala doktorlar eliyle ‘kadın sünneti’ uygulanmasının devam ettiğine dikkat çekerek, denetim yetersizliğine işaret etti.

‘Uluslararası ilişkilere daha fazla önem vereceğiz’

Yeni Kadın Vakfı Mütevelli Heyeti'ndeki çalışma sürecinizden ve güncel projelerinizden bahseder misiniz?

Uzun bir geçmişe sahip Yeni Kadın Vakfı, 1984 yılında tanınmış bir feminist siyasi grup tarafından kuruldu. Şu anda kurumumuz birbirini takip eden kuşaklara sahiptir ve içindeki kuşak da esas olarak karar alma süreçlerine katılmaktadır ve bu olumlu bir şeydir. İki yıl önce hukuki destek için destek merkezleri aracılığıyla çalışmaya başladık. Bu konuda olağanüstü bir çaba gösterdiğimize inanıyorum. Kapasite geliştirmeyle ilgileniyoruz, bu nedenle birçok sivil toplum kuruluşuyla çalıştaylar düzenledik. Valiliklerin yanı sıra çalışmalarımızın bir kısmını da sendikalara yönlendirerek 190 sayılı sözleşmenin onaylanması yönünde çalışıyoruz.  Yakın zamanda Birleşmiş Milletler'den danışmanlık statüsü aldık, bu da uluslararası toplumu etkileme yeteneğimizi artıracak. Raporlar, CEDAW ve diğer dosyalar üzerinde çalışma konusunda tecrübemiz var.

Kadına yönelik şiddetle mücadele için çok sayıda projemiz var. Şiddete karşı birleşik yasanın öne çıkarılması konusunda kurumların da dahil olduğu çalışmalarımız sürüyor. Taciz ve şiddetten arınmış bir çalışma dünyası ile ilgili olan 190C Sözleşmesi üzerinde çalışmaya başladık. Bu konuda sendikaların güçlendirilmesi de dahil olmak üzere çok sayıda farkındalık faaliyetleri gerçekleştirdik. Destek merkezlerimizle, şiddet gören kadınlara hukuki, psikolojik ve sosyal hizmet desteği veriyoruz. Önümüzdeki üç ayda, danışma merkezlerinin kapasitesinin artırılması, insan hakları ve kadınlarla ilgili küresel meselelere katkı sağlayacağını düşündüğümüz uluslararası ilişkilere daha fazla önem vereceğiz.

‘Kolektif çalışmalar için çaba gösteriyoruz’

Yerelde çok sayıda etkili feminist kurum var ve siz de onların bir parçasısınız. Mısırlı kadınlar için aranızda kolektif çalışma olanakları oluyor mu?

Yeni Kadın Vakfı tek başına çalışmıyor. Çoğu çalıştay, sivil toplum kuruluşları ve sendikalarla iş birliği içinde yürütülüyor. Hatta uluslararası rapor çalışmaları başka kurumlarla da yapılıyor. Yeni Kadın Vakfı kolektif çalışmalar için çaba gösteriyor. Aslında şiddet karşıtı yasa çalışmalarından da anlaşılacağı gibi fiili bir iş birliği var. Kurumların kısa ve uzun vadede ulaşmak istediği hedef ve gündemlerinin olması önemli. Bu doğrultuda ortaklıklar kurulur. Yeni Kadın Vakfı’nı başarıya ulaştıran da bir karar alma kurumu olarak kişisel görevlerini yerine getirmesidir.

Hükümet karşıtı eylemlerin, kadınların yaşamları ve sorunlarının çözümü üzerinde nasıl bir etkisi oluyor?

Hükümetin aldığı önlemler yalnızca belirli sayıda kadına ulaşıyor. Hükümetin kamu politikaları ve mevzuat düzeyinde yaptığı birçok şey var ancak kadınların yaşamına etkisiyle karşılaştırıldığında etkili veya somut olmadığını görüyoruz. Girişimcilik projeleri, star-up şirketleri, üretim bantları gibi değer ve tedarik zincirlerinin olumlu etki ve getirilerinden ne kadar bahsedersek bahsedelim bunu yoksulluğun iyileştirilmesi olarak tanımlayamayız.

‘Devlet toplumla yüzleşmekten korkuyor’

Mısır’da özellikle kırsal alanlarda hala yaygın bir uygulama olan ‘kadın sünneti’ sorununun çözümüne yönelik ‘hayal kırıklığı’ yaratan sonuçlar yaşandı. Bu sorunların çözülebilmesi için ne tür mekanizmalara ihtiyaç var, neler yapılabilir?

Sünnetin tıbbileştirilmesinin suç sayılması iyi bir adımdı. Çünkü bunu uygulayanların çoğu doktordu ve suç sayılmasıyla uygulamanın sınırlandırılması bekleniyordu. Ancak bunu denetleyecek mekanizmalar oluşturulmadı.  Sorunla ilgili Valiliklerde yaptığımız çalıştaylarda katılımcılar, doktorların sünnet yaptığını, kliniklerinin herkes tarafından bilindiğini ve kimsenin yaklaşmadığını anlattı. Bu kliniklerin kapatılması için denetimler sağlanmalı ve yasal düzenleme yapılmalı. Kadın sünnetinin durdurulması için verilen mesaj hala yetersiz. Kadınlar hâlâ ataerkil ve otoriter bir sisteme tabi. Devlet toplumla yüzleşmekten korkuyor. Ancak feminist gruplar güçlü bir çalışma yürütebilir. Çünkü sorunun kökleri, toplumda kadın-erkek arasındaki eşitsizlikten kaynaklanıyor.

‘Her alanda düşüncemizi ifade etme özgürlüğümüz olmalı’

Ulusal Diyalog'un haklara erişimine katkılarını nasıl görüyorsunuz?

Ulusal Diyalog’un son oturumlarında Nüfus Komitesi, nüfus sorunu, Mısırlı ailelerin demografik özellikleri ile coğrafi dağılımına ilişkin konuları ele aldı. Kalkınma sorununun, yüksek yoksulluk oranlarıyla bağlantılı olduğu tespit edildi. Ekonomik, siyasi ve sosyal eksende tartışmalar gerçekleştirilerek kalkınmada bireylerin rolünün harekete geçirilmesi gerekiyor.

Her alanda düşüncemizi ifade özgürlüğümüz olmalı. İfade özgürlüğüne ilişkin mümkün olan her durumda müzakere edilmeli ve gerektiğinde engellemeleri açıkça reddetmeliyiz. Siyasi diyaloglar farklı seçim sistemlerine ilişkin bir vizyon sundu. Konunun vatandaşlar ve karar vericiler için daha açık hale getirilmesi için orantılı bir liste sunulmalı. Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu'nun yasama düzeyinde kurulması çok önemli. Çünkü bu çok geç alınmış bir anayasal yetkidir.

Ekonomik sorunların çözümüne yönelik acil iki mesele var. Artan borç ve ödeme şekilleri ile faizler. Henüz tavsiyesi yapılmamış bir konu. Oturumlarda bugüne kadar tartışılmadı. Yükselen fiyatların enflasyonla ilgili olduğunun tartışılması önemli.

Bu süreçte kadına yönelik şiddetle mücadele için birleşik bir yasa çıkarmaya çalıştık ve umudumuz var. Komitenin bu hedefi, feminist sivil toplumun geniş bir kesimi ve kadınlar tarafından beklenen bir gelişme.