Dêrazor'dan kadınlar tecride karşı mücadelede ısrarlı
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesi sayesinde kendi varlıklarını tanıdıklarını belirten Dêrazorlu kadınlar, tecride karşı mücadeleyi büyütme kararlılıklarını belirttiler.
ZEYNEB XELÎF
Dêrezor – “Jin, jiyan, azadî” felsefesinin yaratıcısı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 24 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Dêrazor kentindeki kadınlar, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, “Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü tüm halkların özgürlüğüdür” dedi. Kadınlar, halklara seslenerek, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele edilmesini istedi.
‘Onun sayesinde kendimizi tanıdık’
Abdullah Öcalan’ın düşünce ve felsefesiyle kendi varlığını tanımaya başladığını ifade eden Hecîn Halk Belediyesi Eşbaşkanı Ehed El-Mirkaz, “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplo insanlık dışıdır. Bizim bu komployu kabul etmememiz gerekiyor. Önder Öcalan İmralı Cezaevi'nde ağır işkence altında olmasına rağmen düşünceleriyle bize destek oluyor. Onun düşünceleri sayesinde varlığımızı garantiliyoruz. Uluslararası kurumların ve insan hakları örgütlerinin tecride karşı sessizliğini kınıyorum. Önder Öcalan kadınların haklarını, tarihlerini tanımaları ve mücadele etmeleri için imkan sağladı” diye belirtti.
‘Özgürlüğü için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz’
Zenobiya Kadın Topluluğu Barıştırma Komitesi Üyesi Mona Awaid ise, şunları söyledi: “Önder Öcalan’ın özgürlüğü tüm halkların özgürlüğüdür. Uluslararası kamuoyu Önder Öcalan’a yönelik uygulamaların işbirlikçisi olduğu için sessiz kalıyor. Kendi kişisel çıkarları doğrultusunda sessizliğini koruyor. İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar, uluslararası komplodan bağımsız değil. Bu saldırılarla özgürlük hareketini yok etmek istiyorlar. Önder Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü istemekten vazgeçmeyeceğiz. CPT kendi sorumluluğunu yerine getirmelidir.”