Depremzede kadınlar: Bir ekmek parası için durmadan çalışıyoruz

Deprem Antakya’da kadın istihdamını da ciddi şekilde vurdu. Ekmek parası için durmadan çalıştıklarını söyleyen kadınlar, “Depremle birlikte sadece evlerimizi değil geleceğimizi de kaybettik. Burada her şeyin yükünü kadınlar çekiyor” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Antakya- Mereş merkezli 6 Şubat depreminin üzerinden bir yıl geçti. Deprem kentlerle birlikte, çalışma yaşamında da yıkıma neden oldu. Deprem bölgelerindeki işsizlik oranları ülkenin diğer illerindeki işsizlik oranlarının çok üzerinde. Depremle birlikte kadın istihdamı da ciddi bir şekilde düştü.

Antakyalı depremzedeler Azize Unal ve Sebahat Demir de ekonomik olarak ayakta kalabilmek için kendi çabalarıyla buldukları işlere tutunmaya çalışıyor.

‘Ne evimiz ne işimiz kalmadı’

Depremde 2 çocuğunu kaybeden ve evi yıkılan Azize Unal, Kurtuluş Caddesindeki Uzun çarşıda açtığı tezgâhta sebze satarak, geçimini sağlamaya çalışıyor. Depremin üzerinden geçen bir yıl içinde her şeyin daha da zorlaştığını dile getiren Azize Unal, “Bir sürü kişiyi kaybettik. Zor bir hayatımız oldu ama ne olursa olsun çalışmaya mecburuz. Ne evimiz ne de işimiz hiçbir şeyimiz kalmadı. Depremden sonra buradan gittim ama iki ay sonra geri geldim. Ne olursa olsun insanın toprağı gibisi olmuyor” dedi.

Zor koşullarına rağmen Antakya’dan gitmek istemediklerini belirten Azize Unal, “Ne kendimizi ne de memleketimizi bırakmadık. Çocuklarıma bakmak için çalışmak zorundayım. Ayakta durmak için her şeyi yapıyorum. Ben burada pazarda sebze satıyorum diğer kadınlar demir ya da hurdalık topluyor” diye konuştu. “Bir kadın olarak güçlü olmak zorundayım” diyen Azize Unal, tek derdinin kimseye el açmadan geçinebilmek olduğunu söyledi.

‘Sadece geçmiş değil geleceğimizi de kaybettik’

Geleceğe dair umutsuz olduğunu dile getiren Azize Unal, duygularını şu sözleriyle ifade etti: “Her şeyi yapıyoruz, elimizden gelen işleri yapıyoruz. Neden çünkü yaşamak zorundayız. Şu anda hiç durumumuz yok hepsi sıfırlandı. Ben depremde iki çocuğumu kaybettim. Bizler depremden sonra her şeyimizi kaybettik. Sadece geçmiş değil geleceğimizi her şeyimizi kaybettik. Antakya düzelse dahi her evin altında cenaze ve acı var. İçimiz acıyor ve kalbimiz kırık. Eskiden hayallerimiz vardı şimdi hayal kalmadı. Şimdi çalışıyoruz ama aç kalmamak için çalışıyoruz. Yemek yiyip yatıyoruz. Hayata dair bir umudumuz kalmadı.”

‘Bir ekmek parası için durmadan çalışıyoruz’

Enkazda topladığı hurdaları satarak geçimini sağlamaya çalışan Sebahat Demir de 5 çocuğuna bakmak için çalışmak zorunda olduğunu anlattı. Deprem üzerinden geçen bir yılda her şeyin daha da kötüye gittiğini söyleyen Sebahat Demir, “Kendimizi toparlamaya çalışıyoruz ama bir türlü yapamıyoruz. Bir düzen arayışımız var ama henüz ona dair umudumuz yok. Bu umudumuz günden güne azalıyor. Eskisi gibi değil ama yine de mücadele etmek zorundayız. Kime avuç açacağız, kendi emeğimizle çalışıyoruz. Elimizden ne geliyorsa yapmak zorundayız. Bir ekmek parası için yapıyoruz bunu, ekmek parası için durmadan çalışıyoruz” diye konuştu.

‘İş imkanları yok oldu’

Yaşanan deprem sonrasında Antakya’daki iş imkânlarının da yok olduğunu vurgulayan Sebahat Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada ne kadınlar ne de gençler için iş imkânı yok. Özellikle depremden sonra insanlar ne iş ne de ekmek bulamıyor. Bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. Bir senedir kimse bizim nasıl geçindiğimizi neler yaptığımızı bilmiyor. Hepimiz sokaklarda ekmek derdindeyiz. Kimseye muhtaç kalmamak için gece gündüz çalışıyoruz. Çalışmaya da devam edeceğiz. Burada her şeyin yükünü kadınlar çekiyor. Her yerde çalışıyoruz, hep bir yerlere koşturuyoruz. Yoruluyoruz ama yorgun olsak dahi yapacak bir şeyimiz yok.”