Depremin etkilediği kentlerde tutuklulara işkence: Soruşturma başlatılmalı

Deprem bölgelerindeki cezaevlerinde yaşanan işkence ve kötü muameleye dikkat çeken İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, sorumluluğu olanlar hakkında soruşturmaların başlatılması talebinde bulundu.

Ankara - İnsan Hakları Derneği (İHD), deprem bölgelerinde yer alan cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair hazırladığı izleme raporunu, derneğin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Toplantıya, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen katıldı.

 

 ‘41 mahpusa işkence ve kötü muamele uygulandı’

İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen, “Cezaevlerindeki çok sayıda tutuklu başka cezaevlerine sevk edildi. Hatay T Tipi’nden 250 mahpus farklı cezaevlerine sevk edildi. Pek çok sorun yaşandı bu sevkler esnasında. İşkence ve kötü muameleye maruz kaldı mahpuslar. 41 mahpus işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Samsun Kavak S Tipi’nde mahpuslar ilk girdiklerinde çıplak aramaya maruz kaldılar. İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nde mahpusların darp edildiği ve 2 mahpusun Tokat’a sevk edildiği bilgisi ulaştı” ifadelerinde bulundu.

 

 ‘Mahpuslar da depremzede olarak değerlendirilmeli’

Deprem nedeniyle birçok tutuklunun psikolojik sorunlar yaşadığına dikkat çeken Nuray Çevirmen, tutuklulara psiko-sosyal destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Nuray Çevirmen, aileleri depremden etkilenen tutukluların maddi sıkıntılar da yaşadığını aktararak, “Mahpus ailelerinde yoksullaşma artıyor. Mahpusların deprem bölgelerinde yaşayan ve depremden etkilenen aileleri nedeniyle mahpuslar da depremzede olarak değerlendirilmeli ve aileleri tarafından karşılanamayan tüm ihtiyaçları idare tarafından karşılanmalıdır” dedi. 

 

‘Yaşamsal tedbirler hızlıca alınmalı’

Meletî, Mereş ve Hatay cezaevlerinde meydana gelen vakalar ve edinilen bilgilerin yaşam hakkının korunmasını, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eder nitelikte olduğunu ifade eden Nuray Çevirmen, “Hapishane idareleri, mahpusların yaşam hakkını mutlak surette korumak zorundadır. 29 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’te deprem bir iç güvenlik sorunu olarak yer almaktadır. Oysa deprem bir güvenlik sorunu değil, yaşamsal tedbirlerin hızlıca alınması gereken bir doğal afettir” şeklinde konuştu.

 

 ‘Ayakta sayım ve ağız içi arama uygulamasına son verilmeli’

 Anayasa’nın 17’nci maddesi ve uluslararası sözleşmelere işaret eden Nuray Çevirmen, sözlerine şöyle devam etti: “Deprem bölgesindeki tüm mahpusların yaşam hakkının mutlak korunması sağlanmalıdır. Meydana gelen ölüm ve yaralanmalarda sorumluluğu olanlar hakkında mutlaka soruşturmalar açılmalı ve bu süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir. Tutuklular sevk edildikleri cezaevlerinde uğradıkları işkence ve kötü muameleye dair de görevliler hakkında soruşturma süreci başlatılmalı. Özellikle Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Hapishanelerdeki tek kişilik yerde tutulma uygulamasından vazgeçilmeli, depremden etkilenen yerlerdeki mahpusların durumları dikkate alınarak bu uygulama yerine daha kalabalık odalara verilmelidir. Ayrıca hasta mahpusların ve engellilik durumu olanların da tekli yerde kalamayacağı da göz önünde bulundurulmalıdır. Deprem sürecinde tutuklular birçok sağlık sorunu ile karşı karşıya. Yeni açılan cezaevlerinde revir sorunu çözülmeli ve tedaviye erişim hakkı sağlanmalı. Ayrıca, tutuklulara dayatılan ayakta sayım ve ağız içi arama uygulamasına son verilmeli.”

 

‘Kadın mahpusların tüm hijyen malzemeleri karşılanmalı’

Çocuk tutukluların yargılamalarından vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çeken Nuray Çevirmen, tahliyelerinin bir an önce sağlanması için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Nuray Çevirmen, “Çocuklarıyla birlikte hapishanelerde tutulan kadınların çocuğun yüksek yararı gözetilerek hapishanede dışında tedbir alınarak tahliyeleri sağlanmalıdır. Yine çocukları depremden etkilenmiş, barınma ve destek ihtiyacı olan kadın mahpusların infazları ertelenmelidir. Kadın mahpusların tüm hijyen malzemeleri ve ped ihtiyaçları ücretsiz olarak karşılanmalıdır” dedi.

 Nuray Çevirmen’in ardından söz alan Öztürk Türkdoğan, hazırladıkları İnceleme ve Gözlem Raporu’nu ilerleyen süreçlerde kamuoyu ile paylaşacakları bilgisini verdi.